Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Hopa’da selin nedeni HES değil, ama…

Hopa’da selin nedeni HES değil, ama…

“Hopa’daki selin nedeni HES değildir” demiş Orman ve Su İşleri.. Doğrudur, HES değildir ama…
1- Dere yatağı, dere yatağıdır… 25-50-100 sene dere o yataktan gelmiyor diye gelmeyecek hesabı ile mi nedir, derenin aktığı o anki yatağa göre dere ıslah projeleri yapıp, dereyi yatağından koparıp son dönemde aktığı yerden kanala alıyorsunuz:

  1. a) Dere ıslahı ile yatağı daraltmış olduğunuz için taşkın debi yatağa yayılacağına ıslah duvarlarınız içinde yükselip duvarları (seddeyi) aşıyor ve aşan su, önceleri dere yatağı olan yatağa, ıslah sonrası ise imara açtığınız dere yatağı alanını su altında bırakıyor.. Üstelik derenin doğal eşiğinden daha yüksek inşa ettiğiniz seddelerden taşan su bir daha yatağa da dönemiyor!
  2. b) Dere, yaptığınız kanal içinde kalsa bile taşkın dönemde yamaçlardan gelen sular, yine yaptığınız sedde derenin doğal eşiğinden yüksek inşa edildiğinden dereye ulaşamıyor ve dere kanal içinde kalsa bile yamaçlardan gelen sular bu sefer dereye ulaşamayıp gölleniyor ve önce önceleri yatak olan ama ıslahtan sonra imara açılan alanda sele dönüşüyor, sonra yayılarak kenti su altında bırakıyor.

2- Karadeniz sarp yamaçlardan oluşur. Büyük yağışlarda yamaçlardan toplanan ve hızla inen sular ne dereye (dere ıslahı nedeni ile seddeyi aşamıyor) ne de denize ulaşabiliyor. Dereye, dere kotundan yüksek inşa edilen sedde nedeni ile, denize de sahil yolunun bir bariyer gibi inşa edilmesinden ulaşamayan sular eğimin az olduğu sahil bölümündeki kentleri su altında bırakıyor!

3- HES’ler burada (Hopa’da) değil ama her an başka bir alanda benzer felakete neden olabilir.

Şöyle: Derenin mevcut debisinin yüzde 90’ının yamaçlarda inşa edilen kanala, tünele, boruya alınması nedeniyle regülatöründen akış aşağı dere debisi, normal debinin onda biri kadarı olduğundan (bu bile bırakılmıyor, denetimsizlik had safhada) dere yatağını temizleyemiyor:

  1. a) Regülatör gerisinde üst kotlardan gelen sedimantasyon bir süre sonra regülatörün verimini düşürdüğü ve regülatör alanında istenmediği için (tünele girebilir ve nihayet türbin çarklarına çarpabilir, büyük zarar verir ) regülatörde bulunan “Çakıl Geçidi” kapakları açılarak debi ile regülatörün akış aşağı kısmına geçirilir. Sonra kapak kapatılır. Birikinti madde regülatörün akış aşağı yatağında birikir.
    Çünkü derenin yüzde 90’ı tünele alındığından yüzde 10 debi (eğer bırakılıyorsa) bu birikinti maddeyi taşıyamaz. Dere yatağını temizleyemez, yatak dolar. Bir büyük yağışta gelen fazla su, regülatörden bırakılmak zorunda olduğu için (örneğin proje debisi 10 m³, ama gelen taşkın 200 m³/sn; 190 m³/sn debi regülatörden salınır) çerçöple dolmuş yatağa aniden girer ve bu birikinti maddeyi (çakıl, kum, taş, çöp, ağaç kütüğü, yamaçlardan zamanla yatağa inen yapraklar vs.) sürüklemeye başlar. Her metrede bu birikinti madde sürüklene sürüklene artar ve yatağın daraldığı bir noktada ya da yatağın ıslahlarla daraltılması nedeniyle eğimin düştüğü, suyun hızının da buna bağlı düştüğü bir noktada doğal baraj gibi bir işlev görerek yatağı tıkaması nedeni ile yine sele, taşkına sebebiyet verir.
  2. b) Yine üst kotlardan düzenli sedimantasyon gelip de regülatör gerisinde yığılıp (birden fazla da HES ve regülatör olduğundan) dere bu birikintiyi uygun yerlere seremediği, yani dik yamaçlara topuk etkisi yapan bu birikinti madde artık olmadığı için dik yamaçlardan daha sık heyelan olur, dere yatağı daha çabuk dolar. Bir büyük yağışta dolan yatak nedeniyle su yataktan akamaz, taşar ve yine sel olur!
  3. c) Yine HES’lere bağlı olarak derenin debisinin yüzde 90’ı alındığı için regülatörün akış aşağı geniş yatağında Karadeniz’e has bitki örtüsü (kızılağaç ve diğer bitkiler) hızla gelişir. Taşkın olduğunda yatağa birden giren su ya ağaçları da söker ya da taşıdığı diğer birikinti maddeler ağaçlara takılır, doğal bir baraj oluşur ve yine taşan su baskına, sele neden olur…
  4. d) HES’ler suyu yamaçlarda taşıma ve yatakla suyun taşındığı en son nokta arasında oluşan açıdan yararlanıp suyu türbine hız ve basınçla düşürüp elektrik üretme işidir. Suyu yamaçlarda taşımak için ya kanal inşa edilmekte ya boru ya da tünel. Özellikle kanallı ve borulu sistemlerde yamaçlarda servis yolları açılmak zorundadır. Uygulamada yamaçlarda açılan bu yollar ve inşaat faaliyetleri nedeni ile büyük ölçüde tahribat olur. Orman kesilir, yüksek şev açıları oluşur, hafriyatlar genellikle gördüğümüz üzere yamaçlardan aşağı bırakılır ya da kaçar. Orman sünger gibidir, suyu emer ve yavaş yavaş bırakır. Ormanın tahribi ve oluşan şevlerin üzerine hafriyatların da gelişigüzel yamaçlarda kalması nedeni ile büyük yağışlarda yüzey akışı bu bölümlerde hızlanır, dökülen hafriyatlar gelen su ile harekete geçer, yamaçlarda erozyon ve heyelanlara neden olur, dere yatakları dolar ve neticede yatak dolu olduğundan yataktan gelen feyezan yine akamaz ve yataktan taşar, sel olur.

4- Seller ise çoğu zaman sahilde olur. Çünkü sahil yolu bir bariyer işlevi görür. Menfezler doğru taşkın debilerine göre planlanmış değildir. Su, yukarıdan beri saydığımız sebepler nedeni ile yani ıslahlarla dere yatağı kanala döndüğü için çok hızlı gelir, birden eğimin düştüğü ve doğal olarak göllenen denize yakın noktaya yani göllenen noktaya çarpar ve gelen su hızla denize boşalamadığından şişip yataktan taşar. Taşan su da hızla yatağa seddenin yatak eşiğinden yüksek inşa edilmesi nedeni ile dönemez. Denize de aynı şekilde sahil yolu bir bariyer oluşturup kenti çukurda bıraktığından akamaz. Sonuç ise işte Samsun, Giresun, Akçaabat, Hopa’da olduğu gibi, felaket olur.

HES’ler Hopa da yoktu ama HES’lerin dışındaki tüm sebepler bu felakette vardı. HES’lerin sebebiyet verdiği felaketleri de göreceğimiz açıktır! Zira görünen köy kılavuz istemez.

Korkunç olan, her selden sonra Bakanlık daha çok ıslah işine dalıyor. Yapılan ıslahlar da yukarıda açıkladığımız gibi olduğu için sözde taşkından korunmak için yapılan ıslah daha fazla taşkına sebebiyet veriyor. Bir kısır döngü sürüp gidiyor. Çünkü akıl, bilim yürümüyor. Derelerle ilgili bir avukat olma dışında uzmanı da olmadığım halde Karadeniz’de sellerle ilgili gördüklerim bu.

Avukat Yakup Okumuşoğlu

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.