Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Hayri Solmaz ile “Türk basketbolunun 2021’e Yol Haritası”

“Türk Basketbolunun 2021’e Yol Haritası” dizisinin 13’üncü konuğu Hayri Solmaz. Yasin Yıldırım’ın yaptığı röportajın videolarını aşağıda bulabilirsiniz.

Dizinin diğer programlarını seyretmek için tıklayın.

1’inci bölüm:

2’nci bölüm:

Röportajda öne çıkan sorular ve cevaplar:

1. Yeni “altın” neslin basketbol sistemimize entegre edilmesinde hızla stratejik planın hazırlanması niye önemli?

“Altın” dünyanın her yerinde değeri olan, istenildiği an akçeye çevrilebilen bir değerdir. Hem “altın nesil” deyip hem ligde neden oynatmıyoruz?

Bu ülkede basketbol sistemi oturmuş ve yürümektedir. Endüstri haline gelmemişse bile süreç haline gelmiştir.

Bu sezon yapılan All Star yetenek yarışmasında yeni neslimizin temsilcilerinden 3 genç arkadaşımız birinci oldu. Bu organizasyondan sonraki hafta oynanan Avrupa Kupası maçlarında ise bu 3 oyuncu sahaya adım atamadılar.

2. Yeni “altın” neslin basketbol sistemimize entegrasyonunda hangi evreler olmalı?

Milli takımda oyuncu yetişmez, oyuncu kulüplerde yetişir. TBF milli takım organizasyonları için büyük yatırım yapıyor. Ülkenin elindeki potansiyele göre de bu organizasyonlar gayet verimli düzenleniyor.

Bu konuda çok somut bir önerim var. Türk Basketbolunun çok değerli “Ombudsman” ları var. Bu Ombudsmanlarımızın bilgi ve tecrübelerini genç nesillere aktarması için TBF ‘ nun kurgulayacağı organizasyon ile kulüplere yardımda bulunabilir. Bu organizasyon sayesinde milli takımların yaptığı 2 aylık kamplara fundamental olarak daha hazır oyuncular gelecektir.

Alt yapıda bir oyuncunun farklı antrenörler tarafından yetiştirilmesi daha verimli olacaktır. Her antrenörden farklı bilgilerler alacaktır.

3. TBF, A Milli takım teknik ekibini ne kadar süre için belirlemeli? Neden?

Bu beni çok ilgilendiren bir konu değil. Soyunma odasında Türkçe konuşulması bir avantajdır. Yine de ben “ehliyete” daha çok güveniyorum. Bu süreci tamamen kendimiz yöneteceksek; doğru tahmin yapabiliriz, doğru örnekleri takip edebiliriz.

Bu coğrafyada her türlü inovasyonu yaratacak kabiliyetimiz var. Bunun yanında o cevheri madene çevirecek süreçleri doğru yönetemiyoruz.

Eşitler arasındaki üstünlük ilkesine bağlı kalarak kendi insanımızın milli takım koçu olmasını isterim.

4. Süper Ligdeki yabancı sayısı ve uygulaması nasıl olmalı?

Aşağıdaki takımların rekabeti için, Anadolu’da basketbolun seyredilme oranının artması için, daha düşük bütçelerle daha rekabetçi bir lig olabilmesi için yabancı sayısının artması lazım.

Öbür taraftan antrenör ve oyuncu ihraç edemez hale geldik.

Ne yanlış? ne doğru? Bunlar çok tartışılabilecek konular. Aslında benim çok ilgi alanıma girmiyor.

Günümüzde tüm yabancı ligleri izleme şansımız var. Kimse kusura bakmasın gerçekleri varken “ikinci sınıf” atletleri izlemeyi tercih etmeyebilirim. Ben benim olanı izlemek istiyorum. O sebeple alt yapıyı seyretmeyi daha çok seyrediyorum.

5. Geliştirme Liginin olmalı mı? Nasıl? Kulüp organizasyonlarında Bireysel Gelişim Antrenörü olmalı mı?

Geliştirme ligi daha önce denendi. Bana göre oyuncu oynadığı yerin oyuncusudur.

Pilot takımların esas takımlarla aynı liglerde oynaması çok verimli olmadı. Bir alt kümede oynayan oyuncu da o ligin oyuncusu oluyor. Ancak kurumsallık içerisinde bir motivasyon olursa bu sistem verimli olabilir. Örnek Banvit’in ikinci takımında ( Banvit kırmızı) oynayan oyuncu iyi oynadığında birinci takımda ( Banvit ) 15 dakikalık süre alacağını biliyorsa o sistem çalışır.

Gelişim Liginin olmasında fayda var.

En önemli konu ise Bireysel Gelişim Antrenörü, bunun el kitabını oluşturmalıyız. Yaşı ileri diyeceğimiz oyunculara bile faydası olduğunu düşünüyorum. Örnek olarak; Marcus Haislip, Tolga Tekinalp ve Hüseyin Beşok’u verebilirim. Bu oyuncuların hepsinin hikayesi ve gelişim gösterdikleri konular farklıdır.

Pick and roll rüzgarına kapıldık gidiyoruz. Nba’ de bir bebe çıkıp nasıl triple-double yapıyor? Ona da bakmak lazım. Bireysel Gelişim Antrenörü olmazsa olmaz bir süreçtir. Esas olan yeniden üretim olacak. Birkaç kulüp Türk Basketbolunun büyük yükünü taşıyor. Okul kulüpleri kuruluyor. Bizim sitemimizde, Türk Basketbolunun özünde oyuncu yetiştirmek var. 10 kulüpten 1 oyuncu yetişse çok şey değişir. Doğruyu bulmak için önce tartışmalıyız.

6. Türkiye’de çalışmak isteyen yabancı antrenöre belirli kriterler getirilmeli mi? Bench’teki teknik ve idari kadroda kaç yabancı olmalı? Önce süreci çözmeliyiz. Bu noktaya nasıl geldik?

Uluslararası normlarda bir çok antrenörümüz var, ama neden bu kadar çok yabancı antrenör var? Bu sorunun cevabını ben bilmiyorum?Bu ülke 10 civarı oyuncuyu NBA’ye gönderdi. Bunların arasında Hidayet dışında çok yönlü oyuncumuz yok, neden? Gelelim Avrupa kıtasına gönderdiğimiz oyuncular; belki 10 civarı da o kıtaya gönderdik. Ama günümüzde Avrupa’da çalışan Erman Kunter dışında kimse yok. Sebepler mutlaka var; AB kuralları gibi ama en vurucusu Türkiye’deki Pazar koşullarının daha iyi olması.

Bu işin en önemli kısmı eğitim. Bu anlamda çok ciddi adımlar var, dahası da gelecektir. A Milli takım antrenörünü 30 antrenör yerine 300 antrenör arasından nasıl seçeriz? bunu hedeflemeliyiz.

Alt yapının kanayan yarası; Zone savunma…

Kendini bir üst antrenör seviyesine taşıyabilmek için antrenörler kazanmak istiyor, bu sebeple de zone savunmayı oldukça sık kullanıyorlar. Bu hayırlı başarı mıdır bilmem?! Antrenörün maç kazanarak yükselmesi evet bir başarıdır, ama hayırlı bir başarı mıdır? Bence değildir. Kazanmanın yanında nitelik de geliştirmiyorsa bence hayırlı başarı değildir: Alt yapıda geliştirmeye değil kazanmaya endeksli insanlarla gelişebileceğimizi düşünmüyorum. TBF bence buna da odaklanmalı, alt yapıda zone savunma gelişim için önemli bir konu. Bölgesel anlamda Ombudsman’lık bu konunun da çözümünü kolaylaştırır.

7. Basketbolumuzun önemli unsurlarından hakemlerin gelişmesi ve yeni jenerasyonların yetişmesi için ne gibi önerileriniz olur?

İki önemli notum var; psikolojik eşik ve yüksek ego.

Bence antrenör ve hakem eğitimini tek elden yönetmeli!

Basketbolu bilen insanların hakemlik süreçlerinde etkin olması lazım. Eski hakemlerden yararlanılmalı. Hakemlikte Ombudsmanlık süreci duyduğum kadarı ile gayet iyi işliyor.

Eğitim şart!

Hazırlayanlar:

Murat Özyer

Ali Emre Mazlumoğlu

Yasin Yıldırım

Destek Verenler:

www.medyascope.tv

www.basketfaul.com

www.basketdergisi.com

 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.