Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Jean-Pierre Filiu: “IŞİD propagandasının yarattığı büyülenmeyi aşmak gerek”

Tarihçi, Arap dili ve çağdaş İslam uzmanı olan Prof. Jean-Pierre Filiu’nun Le Monde’a yazdığı bu yazı, IŞİD, cihad ve propaganda ile ilgili önemli tespitler içeriyor. 23 Mart 2016 ‘da yayınlanan ve Haldun Bayrı’nın Türkçe’ye çevirdiği yazının orijinalini bu linkten okuyabilirsiniz.

Prof. Filiu, 4 Mayıs 2016 günü saat 19.00’da, İstanbul Fransız Enstitüsü’nde Ruşen Çakır’la bir söyleşi gerçekleştirecek. Söyleşide, Filiu’nun son kitabı Yeni Ortadoğu’dan (Le Nouveau Moyen-Orient) hareketle bölgedeki gelişmeler, ağırlıkla da Suriye’de yaşananlar ele alınacak.

Jean-Pierre Filiu: “IŞİD propagandasının yarattığı büyülenmeyi aşmak gerek”

13 Kasım  2015’te Paris ve Saint-Denis’deki saldırılar, cihadcıların adam devşirmesine karşı alınan önlemler üzerine gerekli olan tartışmanın ne derece acil, hatta endişe verici olduğunu gözler önüne serdi. Çoğu zaman kendi ülkemizdeki akıl yürütmelere fazlasıyla hapsolduğumuz için, Fransız cihadcılarının, çok yakışıksız bir isimle “İslam Devleti” diye adlandırılan IŞİD’in sancağı altında asker yazılan yabancı savaşçıların yüzde 3’ten azını temsil ettiğini bile unutuveriyoruz. Bu yüzden Fransızların iç tartışmalarıyla şekillenen cevapların kendi sınırlarımız dışında bir kıymet-i harbiyesi olmuyor. 22 Mart Salı günü Brüksel’i kana bulayan saldırılar, trajik bir biçimde hatırlatıyor bunu.

Çoğu uzun yıllara dayanan kişiler-arası çekişmeler şu son aylarda tekrar canlandı. Umumî menfaat ve tehdidin vahameti gereği, mevzubahis olan şey nazarında, eninde sonunda ufacık kalan bu ihtilaflar susturulmazken, bu yeni “her-şey-ego-için” taşkınlığı bizi ancak üzmektedir. Hiçbir entelektüel, bu kadar karmaşık bir hâdiseye tek başına cevap getirme iddiasında bulunamaz. Ve her akademik dal, cihadcılığın meydan okumasına verilecek ortak cevaba katkıda bulunmaya davet edilmelidir.

Jean-Pierre Filiu
Prof. Jean-Pierre Filiu, 1961 Paris doğumlu bir tarihçi, Arap dili ve çağdaş İslam uzmanıdır. Paris Siyasal Bilimler Okulu Sciences Po.’da çağdaş Ortadoğu tarihi dersleri vermektedir. ABD’de Columbia ve Georgetown üniversitelerinde misafir öğretim üyeliği yaptıktan sonra, Sciences Po. bünyesindeki Uluslararası İlişkiler Okulu’nda ders vermektedir. Çalışmaları on iki dile çevrilmiştir.

Benim bakışım bir tarihçinin ve bir Arap dili uzmanının bakışı; IŞİD’in propagandasından ziyade uygulamalarıyla ilgileniyorum. Cihadcılığın gelişmesini anlayıp yorumlayabilmeme yardımcı olacak unsurları sahadan derlemeye çabalıyorum. Bu sahaya fiziksel erişim o kadar riskli bir hale geldi ki, sahada bir bağlantı ağı oluşturma kendini dayatıyor. Yöntemimin ve tüm derlediklerimin sınırlarını göze alıyorum; tıpkı dünyanın her tarafından hâlâ yüzlerce gönüllü çeken IŞİD’in Suriye’de taban bulmasının merkezî önemde olduğu kanaatimi de üstlendiğim gibi.

Bu yüzdendir ki, bizim 13 Kasım’ımızın hemen ertesinde, ancak IŞİD-karşıtı koalisyonun hava ve lojistik desteğini de alan Suriyeli Arap ve Sünni devrimci güçlerin Rakka’ya karşı yürüteceği bir kara operasyonunun, Bağdadi taraftarlarının zaferden zafere koşan dinamizmini alt üst edebileceğini yazmıştım. IŞİD’e karşı savaşın kaderi Suriye’de belli olacaktır ve çoğu abartılı olduğu için yanıltıcı deklarasyonlara rağmen, bu savaşın henüz gerçekten başlamadığını içimiz burularak tespit etmek zorundayız.

Dolayısıyla oradaki güç dengesini temelden değiştirmeyen bu saha hazırlıkları olup biterken, buradaki iletişim kaynaklarının IŞİD’den daha vurucu biçimde seferber edilmesi önem kazanıyor. Zira Bağdadi taraftarlarının bâriz hâkimiyetleri altında olan bir alan var ise, o da propaganda alanıdır. Dolayısıyla, sınırlarının bilincinde olduğum, ama bazı kozlara da sahip olan aşağıdaki üç öneriyi eleştiriye ve tartışmaya sunuyorum.

Radikalleşmeden söz etmek yerine din/saf değiştirmeden (conversion) söz etmek. “Siyasî saf ya da din değiştirmek, görme biçimlerinin, olma biçimlerinin ve yapma biçimlerinin tekrar toptan düzenlenmesi olarak tanımlanabilir. Din ya da saf değiştirme bir “başkası haline gelme”dir. Gerçekliği yorumlama aygıtının parçalanmasıyla belirginleşir.” Laurent Kestel’in La Conversion politique. Doriot, le PPF et la question du fascisme français (“Siyasî Saf Değiştirme. Doriot, PPF [Fransız Halk Partisi][1] ve Fransız Faşizmi Sorunu) (Raisons d’agir, 2012) adlı kitabından yaptığım bu alıntı, “cihadcı din/saf değiştirme”ye tamamen uymaktadır.

IŞİD’in silah altına aldıkları arasında “din değiştirmiş” olanları diğerlerinden ayırt etmek artık yeterli olmuyor; devşirilenler hangi kültürel ya da dinî ortamdan gelirse gelsin, yaşanan asıl büyük din/saf değiştirme, cihadcı örgüte giriştir. Nitekim bütün gözlemciler “radikalleşme”nin hızlandırılmış özelliği üzerinde öyle mutabıktırlar ki, belki de bunu ani bir kopma, çokbiçimli bir savrulma, kelimenin her anlamında bir saf değiştirme gibi kavramanın zamanıdır.

IŞİD propagandasının yarattığı büyülenmeyi aşmak. 19 Mart’ta Sina’nın kuzeyinde on üç polisin öldürüldüğü saldırıyı üstlenen IŞİD’in ileri sürdüğü gerekçe güvenlik güçlerinin bölgedeki kadınlara yönelik kötü muamelesiydi. Bu “şövalyemsi” gerekçe elbette saldırganların ana motivasyonu değildi. Sina’daki cihadcı dinamizm, beraberinde geliştirdiği propaganda edebiyatından çok daha fazla şeyi açığa vuruyor. Bu örnek aşırı görünebilir; fakat IŞİD, cinayetlerini meşrulaştırmak için durmadan soylu nedenler ileri sürmektedir.

Bunun için, hedeflenen kesimde yaratacağı çalkantıyı artırmak için çoğu zaman sonradan kaleme alınan IŞİD bildirilerinin kelimesi kelimesine bir tahlilinin isabetli olduğuna inanmıyorum. Cihadcı videolar nazarında artık hüküm süren sağlıklı temkinlilik, örgütün yazıları nazarında da geçerli olmalıdır. Cihadcı işleyişi anlama ve muhtemelen bundan sonraki girişimlerini öngörme olanağını veren, metinlerden ziyade uygulamalardır.

Örgütten kaçanlara bir tanıklık alanı açmak. IŞİD’in gündelik uygulamalarını örgütten firar edenlerden iyi kimse bilemez; bunlar, tanık oldukları zulümlerden tiksinerek, Bağdadi’nin örgütünün elinden kurtulmak için hayatlarını tehlikeye atabilmektedir. 15 Mart’ta ARTE kanalında gösterilen olağanüstü bir röportaj [Daech, paroles de déserteurs (“IŞİD’den kaçanların anlattıkları”), Thomas Dandois ve François-Xavier Trégan], bu kaçakların aktarıp belgelemeye hazır oldukları hunharlıkların boyutu hakkında bir fikir vermiştir.

Yaptıklarına pişman bu kişilerin tanıklığı, IŞİD’in totaliter mekanizmasının dağıtılması için, en halisâne niyetle bile olsa Avrupa’da ve ABD’de yürütülen karşı-propagandadan daha muteber olacaktır. Fakat bu kaçakların ülkeden çıkışlarına yardım eden “Rakka Devrimcileri Tugayı” (Thuwar Raqqa), müphem sebeplerle Batılı servislerin hiçbir aktif desteğini almamaktadır.

Yukarıdaki önerilerin her biri bu kadar kısaltılmayıp geliştirilmeyi hak etmektedir. Cihadcı tehdide karşı ortak direnişimiz üzerine bir yurttaş tartışmasına mütevazı, fakat kararlı bir katkı olarak değerlendirilmelidir.

FransizKultur

[1] Jacques Doriot tarafından kurulan ve yönetilen Fransız Halk Partisi (PPF) (1936-1945), 1936-1939 arasında faşizmden esinlenen başlıca siyasî partiydi ; 1940-1944 arasında ise Nazi işgalcilerle işbirliğine giren iki partiden biriydi (ç.n.).

 

Fransızca kaynakça:

  • Mitterrand et la Palestine (“Mitterrand ve Filistin”), Fayard, 2005
  • Les Frontières du jihad (“Cihad’ın Sınırları”), Fayard, 2006
  • Mai 68 à l’ORTF (ORTF’de [Fransız Radyo-Televizyon Kurumu] Mayıs 68”), Nouveau Monde, 2008
  • Jimi Hendrix, le gaucher magnifique (“Jimi Hendrix, Muhteşem Solak”), Mille et une nuits, 2008
  • L’Apocalypse dans l’Islam (“İslam’da Kıyamet”), Fayard, 2008
  • Les Neuf Vies d’Al-Qaida (“El Kaide’nin Dokuz Canı”), Fayard 2009, tekrar basım La véritable histoire d’Al-Qaïda (“El Kaide’nin Gerçek Tarihi”), Pluriel Hachette, 2011
  • Camaron, la révolution du flamenco (“Camaron, Flamenco’nun Devrimi”), Mille et une nuits, 2010
  • Les Meilleurs Ennemis – Une histoire des relations entre les États-Unis et le Moyen-Orient 1. 1783/1953 (“En İyi Düşmanlar – ABD ile Ortadoğu İlişkilerinin BirTarihi 1. 1783/1953”) David B. ile birlikte, Futuropolis, 2100
  • La Révolution arabe : Dix leçons sur le soulèvement démocratique (“Arap Devrimi: Demokratik Ayaklanma Üzerine On Ders”), Fayard, 2011
  • Histoire de Gaza (“Gazze’nin Tarihi”), Fayard, 2012
  • Le Nouveau Moyen-Orient (“Yeni Ortadoğu”), Fayard, 2013
  • Je vous écris d’Alep (“Size Halep’ten Yazıyorum”), Denoël, 2013
  • Les Meilleurs ennemis, tome 2 (“En İyi Düşmanlar, 2. cilt), David B. ile birlikte, Futuropolis, 2014
  • Histoire de Gaza (“Gazze’nin Tarihi”), Fayard, 2015
  • Les Arabes, leur destin et le nôtre (“Araplar, Yazgıları ve Bizim Yazgımız”), La Découverte, 2015
  • Qui est Daech? (“IŞİD kimdir?”), Edgar Morin, Régis Debray, Gilles Kepel, Michel Onfray, Olivier Weber, Jean-Christophe Rufin ve Tahar Ben Jelloun ile birlikte, Philippe Rey, 2015
  • La Dame de Damas (“Şam’ın Hanımı”), (Cyrille Pomès ile birlikte), Futuropolis, 2015

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.