Çocuk kitapları, toplumsal cinsiyet rollerine karşı mücadelede yeni bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Bu bağlamda, toplumsal cinsiyet alanında yerleşmiş kuralları yıkmayı hedefleyen, çocuklara yönelik özel seçkiler basan yayınevlerinin sayısı giderek artıyor. Bu seçkilerde özellikle, çocukların anlam dünyalarını en yakından etkileyen, dış dünya ile iletişimlerini kuran temel unsurlardan olan masallar dikkat çekiyor. Yeni nesil çocuk kitaplarında bilinen masallar toplumsal cinsiyet rolleri odağa alınarak yeniden yazılıyor.
Cinsiyet eşitliğinin, kadın haklarının ve cinsel eğitimin odak noktası olduğu, toplumsal cinsiyet rollerini yıkan çocuk kitaplarının çocukların dünyasındaki önemi nedir? Bu, kadının toplumdaki rolünü nasıl etkiler? Bu soruları Bianet Çocuk yazarı, Gündem Çocuk Derneği aktivisti, Kadın Adayları Destekleme Derneği Ankara Şube yöneticisi Hatice Kapusuz’a sorduk. Kapusuz’a göre okuduğumuz tüm masalların toplumsal cinsiyet rollerini öğrenmemizde çok büyük bir önemi var.
(Kaynak: Americanaejournal)
Kapusuz ile yaptığımız söyleşide öne çıkan başlıklar şöyle:
“Masallara baktığımızda, bu masallar, bize nasıl kadınlar ve erkekler olmamız gerektiğini hatırlatıyor. Bu nedenle çocukların toplumsal cinsiyet rollerini öğrenmesinde masalların temel bir rolü var. Bizler bu masallardaki tatlı kız çocukları olmayı öğrendik. Erkek çocuklarının ise güçlü olmaktan başka bir alternatifleri olmadı. Bu nedenle masallar, farklı varoluş biçimlerini gerçekleştirmemizi engelleyen unsurlardan bir tanesi.”
“Bilinmesi gereken bir şey de bu masalların orjinallerinin, aslında bize okutuldukları gibi olmadığıydı. Masalların birçoğu ulus-devlet ve sistem yapısıyla değişikliğe uğramıştır. Aslında masalların orijinallerinde kadın erkek rolleri daha farklıdır; kız çocukları bu masallarda daha güçlü tasvir ediliyorlar. Aslında cinsiyetler arası eşitliği daha fazla salık veren masallardır bunlar.”
“Çocuk kitapları sadece çocuklar için değil anne babalar için de içinde bulundukları toplumsal cinsiyet kalıplarını sorguladıkları bir serüvendir. Ebeveylerin de çocuklarla birlikte değişip öğreneceği bir sürecin habercisi bu kitaplar.”
“Kimse Adana’daki yurt faciasında sağ kalan çocukların iyi olma halini konuşmuyor. Arkadaşlarının ölümüne şahit olan bu çocukların ruh durumunu kimse konuşmuyor çünkü bu rehabilitasyon sürecini devlet organları üstlenmiyor ve çocuk örgütleri de kapatılmış durumda.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Söyleşinin tamamını buradan dinleyebilirsiniz:
