Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Avusturya AB’yi, Türkiye konusunda vetoyla tehdit ediyor

Avrupa Birliği’nin (AB) devlet ve hükümet başkanları zirvesi öncesinde Türkiye konusunda yaşanan görüş ayrılıkları devam ediyor. 15 Aralık’taki (yarın) zirve öncesi düzenlenen Genel İşler Konseyi toplantısında üye ülkelerin dışişleri bakanları, Avusturya’nın müzakerelerin durdurulması yönündeki sert tutumu nedeniyle bir oy birliğine varamadı. Zirve sonunda yayınlanacak genişleme süreci ile ilgili bildirgede, müzakerelerin dondurulması yerine yeni başlıkların açılmasının geçici olarak durdurulmasının yer almasının kararlaştırıldığı söyleniyor.

AB Komisyonu’nun Kasım ayındaki İlerleme Raporu’nda Türkiye’de yaşanan son gelişmeler oldukça sert bir tonda eleştirilmiş, Avrupa Parlamentosu (AP) da 23 Kasım’da aldığı kararla Türkiye’yle üyelik müzakerelerinin geçici olarak dondurulmasını talep etmişti. Bunun üzerine Brüksel’de iki gün süren AB dışişleri bakanları toplantısında AP’nin kararı sonrası Türkiye’yle ilişkilerin nasıl devam edeceği konusunda görüş ayrılıkları yaşandı.

Kısa devre

Türkiye’deki gelişmelere kayıtsız kalınmaması konusunda hemfikir olan üye ülkeler, müzakerelerin resmen durdurulmasını tavsiye eden AP kararının onaylanması konusunda anlaşamadı. Konu hakkında sert tutumunu sürdüren Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz Türkiye hükümetinin muhaliflere yönelik tutumu ve özellikle darbe girişimi sonrası hukuk devleti ve demokrasideki gerilemeyi gerekçe göstererek üyelik müzakerelerinin durdurulmasını istedi. Kurz, bunun aksi bir karar çıkması durumunda Avusturya’nın, Türkiye ile ilgili tüm kararları veto edeceğini de açıkladı. Alman Der Spiegel dergisinin internet sitesinde Peter Müller imzasıyla yayınlanan yorumda, Avusturya Dışişleri Bakanı Kurz’un bu tutumuyla AB içinde “Kurz-Verschluss”a (kısa devreye) neden olduğu eleştirisi getirildi. Yazıda Avusturya’nın Türkiye konusunda izlediği politikanın etkisinin en fazla Avusturya donanması kadar -yani yok hükmünde- olacağı belirtilirken, bunun AB’nin sergilemek istediği beraber hareket etme tablosuna bir darbe daha vurduğu savunuldu.

“Türk hükümeti ayrı, Türk halkı ayrı”

Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ise idam cezasının yeniden yürürlüğe girmesinin AB’nin kırmızı çizgisi olması ve AB’nin Türkiye’deki gelişmelere karşı eleştirel tutumunu sürdürmesi gerektiğini belirtmekle birlikte müzakerelerin durdurulmasına kesin bir dille karşı çıktı. AB Dönem Başkanı olan Slovakya’nın Dışişleri Bakanı Miroslav Lajcak da Türk hükümeti ve Türk halkı arasındaki ayrıma vurgu yaparak, müzakerelerin durdurulmasına karşı çıktı. Daha önce de Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ve AP Başkanı Martin Schulz da müzakerelerin durdurulmasına karşı olduklarını açıklamışlardı.

Dışişleri Bakanları toplantısında oy birliğine varılamaması sebebiyle konu Perşembe günü düzenlenecek devlet ve hükümet başkanları zirvesinde ele alınacak. Zirvede bir orta yol izlenip Türkiye ile müzakerelerin dondurulmasının reddedilmesi ancak yeni fasılların açılmasının durdurulması kararının alınması bekleniyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.