Bugün, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği(TÜSİAD)’nin 47. Genel Kurul Toplantısı düzenlendi. TÜSİAD’in yeni Yönetim Kurulu Başkanı, Cansen Başaran Symes’ın yerine seçilen Erol Bilecik oldu.
1962 Antakya doğumlu Erol Bilecik, 1987’de İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. Türkiye’nin ilk bilgisayar mühendislerinden olan TÜSİAD’ın yeni Yönetim Kurulu Başkanı, 1989’de Index Bilgisayar’ı kurdu. 8 binden fazla iş ortağına sahip Index Grubu’nun CEO’su olan Bilecik aynı zamanda Türkiye Bilişim Vakfı’nda, 1907 Fenerbahçe Derneği’nde ve Girişimcilik Vakfı’nda Yönetim Kurulu üyesi. Erol Bilecik’in Başkan Yardımcısı Ali Koç olacak.
Bilecik: “Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine ve kazanımlarına sahip çıkacağız”
Bilecik Başkan seçilmesinin ardından yaptığı konuşmada şöyle konuştu:
“Önümüzdeki dönemin zorlu olması, gerçekten bizleri endişelendirmiyor. Tam aksine geleneksel misyonumuzun ışığında bizi daha fazla çalışmak adına motive ediyor. Zira küresel rekabette daha güçlü bir Türkiye için, emeklediğimiz alanlarda koşmamız, koştuğumuz alanlarda hızlanmamız gerekiyor. Biz bunun bilincindeyiz. Türkiye ancak bir demokrasi, hukuk ve en geniş özgürlüklere sahip, teknolojik, bilimsel ve sanatsal yaratıcılık toplumu olarak dünyada rekabet gücü yüksek bir ülke olabilir. Bu yönde azimle çalışmaya devam edeceğiz.”
Yaşanan darbe girişiminin “düşünce ve irade açısından özgür bireyler yetiştirmenin ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini” söyleyen Bilecik, Cumhuriyet değerlerine ve demokrasiye bağlılığın önemini vurguladı:
“Türkiye refahı ve küresel arenadaki başarısıyla bölge ülkeleri tarafından her dönemde gıpta ile izlenmiştir. Bu başarının temelinde hiç kuşkusuz, cumhuriyet değerlerimize bağlılık ve demokrasi anlayışı yatmaktadır. TÜSİAD, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine ve kazanımlarına her dönem sahip çıkmıştır. Önümüzdeki tüm süreçlerde de aynı kazanımların sağladığı temel üzerine yükselecek daha büyük, daha güçlü ve daha mutlu bir Türkiye adına iş dünyamızın ortak çabalarının öncüsü olacağız”
Özilhan: “Popülist liderler istikrar getirmez”
Toplantının açılış konuşmasını yapan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan ise konuşmasında laiklik vurgusu yaptı ve “hem Sünni Müslüman çoğunluğun hem de bu çoğunluğun dışında kalan kesimlerin karşı karşıya olduğu, inanç temelli sorunların çözümünün laiklik kavramından geçtiğini” belirtti.
Özilhan ülkedeki siyasi ve ekonomik gidişatı ise şu sözlerle değerlendirdi: “Enflasyon artıyor, üretim geriliyor, işsizlik özellikle gençler arasında yüksek ve Güneydoğu Anadolu’da çok daha yüksek. Bu tehlikeli bir kokteyl… Üstelik 2000’li yılların ilk yarısında hızlı büyümemizi sağlayan küresel fon akımları şimdi tam tersi yönde çalışıyor. Bu durum karşısında ekonomi yönetimi yangını söndürmek üzere bir dizi önlem alıyor. Bunlar bugün için yaraya pansuman olsa da yarını kurtarmaya yeterli değil. Karşı karşıya olduğumuz tehditler muhtemelen biraz daha devam edecek. Demek ki kısa vadeli teşvik tedbirleri ile uzun vadeli bütüncül sistematik yaklaşımları bir arada düşünmek gerekiyor. Özgür ve hukuk güvencesindeki toplumlar yaratıcı, girişimci, bilimde, sanatta ekonomide ilerlemeci olur. Tüm yöneticilerimizin hemfikir olduğu katma değeri yüksek ürünler üretebilmenin ön koşulu da bu unsurların yerine getirilmesinden geçer.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Özilhan, konuşmasında, içinden geçtiğimiz bu zor dönemden “daha güçlü liderlik, daha fazla otoriterlik ve daha fazla merkeziyetçilik” ile çıkılamayacağını belirtti ve şöyle dedi: “Kalıcı istikrar popülist liderlerle değil, halka daha çok meşru siyaset alanı açmakla geçecek.”
Başaran Symes: “Bir dönem herkesin gıptayla baktığı bir ülkeydik”
Bilecik’in görevi devraldığı Cansen Başaran Symes’in konuşmasında da laiklik vurgusu ön plana çıkıyordu: “Ekonomiyi rayına oturtacak kararların alınması gerekir. Türkiye Ortadoğu’nun geleceğine katkıda bulunacaksa bunu Ortadoğu’nun hastalıklarını ithal ederek yapamaz. Türkiye bölgesel dengelerde rol oynayacaksa bunu kendi esneklik alanını daraltarak sağlayamaz. Laiklik olmadan Ortadoğu’daki şiddet dalgalarının ülkemizi içine çekmesini engellememiz mümkün değil. Bir dönem tüm dünyanın gıpta ile baktığı bir ülkeydik. Dış politikadaki yanlışlarımızı da itiraf ettik”
Symes konuşmasında OHAL’i de eleştirdi ve güvenlik sorunlarının OHAL’le çözülemeyeceğini belirtti: “İfade özgürlüğü üzerindeki kısıtların menfaatlerimize zarar verdiğini düşünüyorum. Ortak hedeflerimizin azalmasını değerlerimiz ve hayat tarzı üzerinden ayrışmanın hızlanmasını üzülerek izliyoruz. Sürekli bir OHAL ortamının tek başına güvenlik sorunlarının aşılmasını sağlayacağı kanısında değiliz.
AB projesi önemini hâlâ yitirmedi. AB hedefinden vazgeçmek söz konusu olmamalı. Bu hedefin savunucu ve ısrarlı takipçisi olduk. Hükümetin AB ve Gümrük Birliği’ni güncelleme müzakerelerini kararlılıkla destekliyoruz.”
