Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

“Lezbiyenliği fetişleştirmeye son verin!”

Amerikalı medya şirketi Mic, geçtiğimiz günlerde “Lezbiyenleri fetişleştirmeyi bırakmalıyız.” yazarak eşcinsel kadınların medyada temsili ile ilgili bir video paylaştı.

Videoya sosyal medyada çok sayıda yorum yapıldı:

 

foto-1

“Lezbiyenler fetişleştiriliyor, geylerin varlığı şaka, biseksüel diye bir şey yok veya sadece erkeklerin ilgisini çekmek için böyleler ve trans bireylerin akıl sağlığı bozuk. LGBT toplumuna verilen zehirli tepkilerin sonunu getirmek için yapmamız gereken o kadar şey var ki!”

 

foto-2

 “Lezbiyen ve geylerin tüm hayatlarını sadece yatak odasında ne yaptıklarına indirgemeleri beni her zaman şaşırtıyor. İş hayatları var, dışarı çıkıp yemek yiyor, markete gidip ev alışverişi yapıyor, tuvalete gidiyor, hastalanıyor, faturalarını ödemek için endişeleniyorlar Yani herkes gibiler.”

 

foto-3“Tamam, lezbiyenleri tahrik edici bulan heteroseksüel erkeklere sesleniyorum: Çoğunuz videonun ne demek istediğini kaçırıyorsunuz.

 Kimse iki kadını birlikte görmeyi çekici bulmanızın yanlış olduğunu söylemiyor. Videonun dikkat çekmeye çalıştığı şey şu: Lezbiyenlerin medyada temsili SADECE erkeklerin keyfi için arzu objeleri olmalarıyla kısıtlı olunca lezbiyenleri gündelik hayatta ötekileştirmiş oluyoruz ve bu büyük bir sorun. (İnanın, bana, sırf erkeklerle cinsel ilişkiye girmediğim için ne düşündüğümün önemi olmadığının söylendiği oldu.)

 Lezbiyenlerin ötekileştirilmeleri sorununu üstünüze almanıza ve bunu sadece kendinizle ilgili bir şeymiş gibi yapmanıza gerek yok.”

 Peki Türkiyede durum nasıl?

 Türkiye’deki LGBTİ+’ların medyadaki temsili ile ilgili olarak Uluslararası Af Örgütü’nde çalışan ve Boğaziçi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde cinsiyet ve queer çalışmaları üzerine ders veren Dr. Begüm Başdaş’a sorularımızı ilettik.

Dr. Başdaş “İyi niyetle yapılmış bir video olabilir ama maalesef LGBTİ+ hareketinin veya birçok bireyin özgürleşme politikalarını yok sayan bir çalışma olmuş. Cinsellik, feminenlik, maskülenlik… bunlar kötü şeyler değildir, bu videodaki algı sanki kötü olabilirlermiş hissini yaratıyor” dedi.

Dr. Başdaş’ın söylediklerinden öne çıkan başlıklar şöyle:

“Video muhafazakâr bir bakış açısıyla cinselliği ötekileştiren bir video olmuş ve maalesef ki eleştirmek istediği şey haline dönüşmüş. Aslında eril gözle yapılmamış ve birçok insana güç veren LGBTİ+ varlığının farklı farklı temsillerini görebildiğimiz çalışmaları sanki kötüymüş ve o temsiller sanki olmaması gereken temsillermiş gibi göstermiş.”

“Videoda ‘Biz sadece cinsellikten ibaret değiliz’ deniliyor. Cinsellik de sadece şiddetle ilişkili değil, cinsellik arzu ve haz olarak herkesin hayatının bir parçası… Bunu ne kadar tabulaştırır, yok sayarsak; bedensel özgürlüğümüzün de o kadar önüne geçmiş oluruz.”

“Batı medyasına baktığımız zaman LGBTİ+’ların çok daha çeşitli şekilde temsil edildiğini görüyoruz. Yeterli mi? Değil. Batı medyasının da, Batı toplumunun da cinsel özgürlük anlamında tam anlamıyla özgürleşmiş toplumlar olduğunu düşünmek kendimizi yanıltmak olur. Fakat Türkiye’de bu çok daha sınırlı.”

“Video kadınların arzu ve tutku ile bir arada olmalarının medyada ne kadar eril bir bakış açısı ile temsil edildiğini eleştiriyor fakat bir lezbiyen daha farklı bir arzulanma hali ile izliyor olabilir. Bu farklı bakış açılarının da görünür olabileceği, arzunun ve cinselliğin yaşamın en temel alanlarından bir tanesi olabileceğini gördüğümüz, bunu dışsallaştırmayacağımız bir dil kurmamız gerekiyor.”

“LGBTİ+ görünürlülüğünü hak, hukuk, eşitlik meselesi üzerinden çalışırken; çalışma, eğitim ve sağlık haklarına erişim gibi konular üzerinden çalışıyoruz. Ancak, cinsellik medyada veya farklı alanlarda yok saymamamız gereken bir mesele. Bunu da aynı zamanda güçlendirebiliriz ve medyada güçlenmesini sağlayacak çalışmalar var etmeye çaba harcayabiliriz.”

“Eleştirilmesi gereken ve sorun olan, lezbiyen görünürlüğün sağlanmasında da öncelikli olması gereken şey heteronormatif cinsel ilişki hallerinin kıymetli kılınıp diğer farklı farklı cinselliklerin ve varolma hallerinin ötekileştirilmesi. Bunu medyada ve toplumun her alanında aşmamız gerekiyor.”

Yaptığımız söyleşinin tamamını buradan dinleyebilirsiniz:

[soundcloud url=”https://api.soundcloud.com/tracks/303118072″ params=”color=ff5500&auto_play=false&hide_related=false&show_comments=true&show_user=true&show_reposts=false” width=”100%” height=”166″ iframe=”true” /]

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.