ABD’li girişimci, prodüktör ve yazar Russell Simmons, 30 yıldır yakın arkadaşı olan Trump’a bir mektup kaleme aldı. Hayvan hakları, eşcinsel hakları ve ayrımcılıkla mücadele konusundaki aktivizmiyle de tanınan Rush Communications’ın kurucusu ve CEO’su Simmons’un Trump için yazdığı mektup geçtiğimiz hafta Huffington Post’ta yayınlandı.
Cumhuriyetçi Parti içerisindeki bir grup aşırı sağcının istediklerini yaptırmak için Trump’ı kullandığını belirten Simmons’a göre, Washington’daki “bir grup aptalın” dediklerini yapmaya devam etmesi halinde Trump’ın başkanlığı ABD için felaket olacak:
“Biliyorum, sen göreve geldiğinden beri konuşamadık. Açıkçası, başkan olacağını hiç düşünmemiştim. Biliyorum, senin seçim kampanyan aleyhinde basına söylediklerim dostluğumuzu bozdu. Yine de bir zamanlar arkadaşım olan birine bazı tavsiyeler vermek istiyorum.
Senin bir Truva atı olduğuna artık kaniyim. Cumhuriyetçi Parti’deki aşırıcılar ve dindar sağcılar, uzun bir süredir, Amerikan rüyasının temelini teşkil eden adalet ve eşitlik mücadelesini tersine çevirecek bir aday arayışındaydılar. Bilinç sarkacı daima şefkat ve adalete doğru salınır. Sarkacın geriye döndüğü anlar olur ancak insanlar özgürlüğün tadını bir kere aldığında bunu kimsenin ellerinden almasına izin vermezler. Siyah Amerikalılar bir daha asla köle olmayacaklar, kadınlar oy verme haklarını bir daha asla kaybetmeyecekler, LGBTİ topluluğu cinsel kimliklerini açıkça söyleme haklarını kaybetmeyecekler ve inanç özgürlüğü kimsenin elinden alınmayacak.
Hiçbir ABD Başkanı, Oval Ovis’e, uzun zaman mücadele edilerek kazanılmış sivil, toplumsal ve siyasi kazanımları ortadan kaldırmayı hedefleyen bir gündemle girmedi. Cumhuriyetçi Parti’nin en kalitesiz radikalleri, istediklerini yaptırmak için seni bu göreve getirdiler.
Yarışa güçlü ve bağımsız bir ses olarak girdin ancak giderek ana akımlaşıyorsun. Rusya’yla olan bağları nedeniyle öne çıkarılan ya da hisse ortağı olduğun bir şirketin çıkarları için Dakota/Keystone boru hattını onaylayan bir başkan olarak mı tarihe geçmek istiyorsun? Bunlar olduğunda seni kullananlar nerede olacaklar? Onlar, asıl görevi halkına hizmet etmek olan bir başkanın kötü kararlarının meyvelerini toplarken, Amerikan halkına bütün suçun sende olduğunu söyleyecekler. Başkanlığın sona erdiğinde, yurttaşların çoğunluğu, seni, Amerika’yı Amerika yapan her şeye radikal ve tehlikeli bir şekilde saldırmakla suçlamaya ve seni protesto etmeye devam edecek.”
“Senin saflığının bedelini biz Amerikan halkı ödeyeceğiz”
Trump başkanlığında aşırı sağcıların güdümünde yürütülecek politikaların ABD’yi bir yıkıma götüreceğini vurgulayan Simmons, mektubunu bir tavsiye ile bitiriyor:
“Sana tavsiyem şu: Washington’daki bir avuç aptalın seni kullanmasına izin verme. Aksi takdirde biz, yani Amerikan halkı, senin saflığının bedelini ödeyeceğiz. Irkçılığın yeniden kabul görmesinin, kadınlara ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapılmasının, birbirlerinden koparılan göçmen ailelerinin ve tırmanan iklim değişikliği krizi karşısında direnemeyen bir doğanın acısını duymaya mahkum olacağız. Gelecek nesiller, yaşadıkları dünyanın varlığını sürdüremedikleri geri dönülmez bir konumda kalacaklar. Sen gittikten sonra, aşırı sağcılar seni çoktan unutmuş olacak. Yalnızca üzücü Amerikan trajedisinin büyük öyküsünde aptal bir ses olarak kalacaksın.”
Russell Simmons daha önce de “Eski bir dosttan Trump ve Amerika için bir temenni” başlıklı bir yazı kaleme almış ve Trump’ın yürüttüğü seçim kampanyasını ve söylemini sert bir dille eleştirmişti.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
