El Kaide’nin Suriye kolu El Nusra Cephesi’nin örgütten ayrılış süreciyle ilgili yeni iddialar ortaya sürüldü. Ahmad el Hamdan adıyla konuşan bir El Kaide üyesi, örgütün lideri Eymen el Zevahiri’nin, El Nusra’nın El Kaide’den ayrılışından haberdar olmadığını ve bu kararı öğrendiğinde çok öfkelendiği iddia etti.
El Nusra Cephesi, 2016 yılının ortalarında El Kaide’den ayrıldığını ve Suriye muhalefetinden başka örgütlerle birleşerek Şam Fethi Cephesi’ni kurduğunu açıklamıştı. Bu kararın, Nusra Cephesi’nin El Kaide bağlantısı nedeniyle kendisiyle işbirliği yapmak istemeyen grupları daha kolay ikna edebilmesi için örgütün üst düzey yetkilileri tarafından verildiği öne sürülmüş ve sadece şekli bir ayrılma olduğu şeklinde yorumlanmıştı.
El Hamdan, birkaç gün önce yayınlanan röportajında, olayların tam olarak böyle gelişmediğini iddia etti. El Hamdan’a göre El Nusra Cephesi, ayrılma kararını vermeden önce El Kaide lideri Zevahiri’ye ulaşmaya çalışmış ama güvenlik sebebiyle bu görüşme gerçekleşememiş. Zevahiri’ye ulaşamayan cihatçı örgütün Suriye kolu, kararlarını Zevahiri’nin vekiline onaylatmış. Nusra Cephesi’nin El Kaide’den ayrılışının ardından bu gelişmeyi öğrenen Zevahiri, bu karara çok sinirlenmiş ve sert bir şekilde karşı çıkmış.
Makdisi’nin tavrı
El Hamdan’ın iddialarını destekleyen bir diğer açıklama bir süre önce, Selefi akımın öncü isimlerinden Şeyh Ebu Muhammed el Makdisi’den gelmişti. Ürdün’de yaşayan Makdisi, El Kaide’nin ruhani liderlerinden biri ve IŞİD’e karşı sert tutumuyla biliniyor.
Ocak ayında Şam Fethi Cephesi’nin diğer muhalif örgütlerle iş birliğini genişleterek bir çatı örgüt olan Tahrir el Şam örgütünü kurmasının ardından Makdisi, örgütü eleştiren ve El Kaide’nin yolundan sapmakla suçlayan bir yazı kaleme almıştı. Makdisi, Tahrir el Şam’a bağlı bazı unsurların tek tanrılı inanca bağlılığını ve yabancı güçlerle birlikte çalışmalarını sorgulamış, örgütün Astana görüşmeleri ve Fırat Kalkanı operasyonuyla ilgili duruşunu netleştirmesini istemişti.
Tahrir el Şam’a yakın bir Şeyh ise Makdisi’nin eleştirilerine karşı çıkmış, Suriyeli cihatçılar arasında yabancı güçlerle ittifak konusunda ayrıntılı bir tartışma olduğunu ve El Kaide’nin ilkelerine hâlâ bağlı olduklarını ama Astana ve Fırat Kalkanı’na katılanları da kafir ilan etmeyeceklerini belirtmişti.
Makdisi buna cevap olarak, eleştirilerinde ısrar etti ve Tahrir El Şam’ın El Kaide çizgisinden uzaklaşmasının bir işareti olarak Zevahiri’nin bu karardan haberdar olmayışını ve bunu onaylamamasını gösterdi. Makdisi, Şam Fethi Cephesi kurulmadan önce kendisiyle destek istemek için iletişime geçildiğini ve bu ayrılmanın “yüzeysel bir isim değişikliği” olduğu, şayet Zevahiri onaylamazsa iptal edileceğinin söylendiğini belirtti. Makdisi, bunun üzerine Şam Fethi Cephesi’nin kuruluşunu destekleyen bir tweet attığını ama daha sonra Zevahiri’nin kararı desteklemediğini öğrendiğini ve desteğini geri çektiğini açıkladı.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Ortaya atılan iddialar, El Nusra Cephesi’nin El Kaide’den ayrılışının arka planıyla ilgili yeni ihtimalleri ortaya çıkardı. Bu bölünmenin sadece Suriye muhalefetinin El Kaide’yle birlikte çalışmak istemeyen kollarıyla işbirliği yapabilmek için alınmış stratejik bir karar olmadığı, örgüt içindeki bir çatlağın yansıması olabileceği ve Zevahiri’nin örgütün farklı kolları üzerindeki otoritesinin düşünüldüğü kadar güçlü olmadığı ileri sürülüyor.
