Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İran’da yapılan seçimlerde oyların yüzde 57’sini alarak ikinci kez cumhurbaşkanı seçildi.
İran’da 19 Mayıs günü yapılan seçimlerin sonuçları belli oldu. Reformcu kimliğiyle tanınan cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, oyların yüzde 57’sini alarak koltuğunda bir dönem daha oturmaya hak kazandı. Ruhani’nin en yakın rakibi olan muhafazakar İbrahim Reisi ise oyların yüzde 38.5’ini aldı.
Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından yaptığı zafer konuşmasında; “bizi geçmişe geri döndürmek isteyenlere hayır dediniz” diyen Ruhani, “ben bu milletin cumhurbaşkanıyım ve bana ve politikalarıma karşı çıkanlar dahil her bir İranlının yardımına ihtiyacım var” şeklinde konuştu.
Ruhani ve Reisi arasında gergin bir rekabet atmosferinde geçen seçim dönemi sonrası, katılım öngörülenin üzerinde oldu. 56 milyon kayıtlı seçmenden en az 40 milyonu sandık başına gitti. Başkent Tahran’da 2013 yılının iki katı oy kullanıldı. Reformcu Ruhani’nin karşısında uluslararası izolasyondan yana duruşuyla yarışan ve 15.8 milyon oy alan muhafazakar Reisi’nin, politik kariyerine devam etmesini sağlayacak derecede destek aldığı yorumları yapıldı. Reisi daha önce zina yapanların taşlanmasını talep etmiş, 1988 yılında binlerce siyasi tutukluyu idama mahkûm eden heyette yer almıştı. Ayrıca İran’ın dinî lideri Ayetullah Ali Hamaney’in Reisi’yi desteklediği, hatta varisi olarak gördüğü konuşuluyordu. Fakat seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından Hamaney, Twitter’dan yaptığı açıklamada sonuçların “İran ulusunun yükselen ilerleyişini” gösterdiğini söyledi.
Seçim öncesi reformları sürdürme sözü vermiş olan Ruhani’nin kazanması reform yanlıları için şimdilik rahatlatıcı olmakla birlikte, cumhurbaşkanının üzerindeki baskı büyük. Nükleer yaptırımlar kalkmış olsa da, ABD’nin kaldırmak için acele etmediği tek taraflı yaptırımlar yüzünden İran’ın yabancı yatırım alamaması yönetimi zorluyor. Ruhani’den yeni dönemde radikalizme son vermesi, reformları genişletmesi, ekonomi için de çaba sarf etmesi bekleniyor.
Seçimlerin ardından ABD Başkanı Donald Trump’ın ilk yurt dışı ziyaretini gerçekleştirdiği İran’ın ezeli rakibi Suudi Arabistan’daki konuşmasında yaptığı İran çıkışı tepkilere yol açtı. Müslüman liderleri İslamcı aşırılıkçılığa karşı birlik olmaya çağıran Donald Trump, İran’ı küresel terörizme öncülük etmekle, bölgede yıkım ve kaos yaymakla suçladı ve “İran rejimi barış için ortaklık yapmaya karar verene kadar, vicdan sahibi tüm milletler İran’ı izole etmek için birlikte çalışmalı” dedi. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, “İran, gerçek bir seçimi daha yeni geride bırakmışken, ‘demokrasinin ve orta yolun beşiği’ ABD’nin Başkanı tarafından saldırıya uğruyor”, “”Bu saldırı dış siyaset mi yoksa Suudi Arabistan’dan alınan 480 milyar doların kaymağı mı?” tweetleriyle Trump’a tepki gösterdi. Zarif ayrıca yazdığı bir yazıda Donald Trump’ın Suudi Arabistan’da “bölgedeki yangını ateşleyen, Batılı ülkelerin sponsor olduğu 11 Eylül benzeri terör saldırılarından nasıl kaçınılabileceği konusunu tartışması gerektiğini” söyledi. Yaşananların ardından İsveç eski başbakanı ve Avrupa Dış İlişkiler Konseyi eş başkanlarından Carl Bildt, “İran dünyaya açılmaya oy verdi, fakat Trump dünyayı İran’ı izole etmeye çağırıyor. Avrupalıların İran’la ilişki kurması daha muhtemel” yorumunu yaptı.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
