Türkiye’nin; uzun süre Donald Trump’ın Florida’daki lobi faaliyetlerini de üstlenen Ballard Partner’s firmasıyla bir lobicilik sözleşmesine imza attığı iddia edildi. İddianın kaynağı ise Politico isimli internet sitesinde Marc Caputo imzasıyla yayınlanan bir yazıya dayanıyor.
Politico’da yer alan yazıya göre; uzun süredir ABD Başkanı Donald Trump’ın Florida’daki lobi işlerini üstlenen Brian Ballard’ın sahibi olduğu Ballard Partners şirketinin Türkiye ile ilgili lobicilik faaliyetlerini üstlenecek kişi ise eski Kongre üyelerinden Robert Wexler.
Yazıda, firmanın yakın zamanlarda Dominik Cumhuriyeti ve Arnavutluk Sosyalist Partisi ile de benzeri lobicilik sözleşmeleri imzaladığı bilgisine yer verilirken, Cuma günü Türk hükümetiyle imzalanan sözleşmenin firmanın üstlendiği en büyük işlerden biri olduğu ve sözleşmenin 1 buçuk milyon dolar değerinde olduğu ifade edildi. Yazıda ayrıca, iki ülke arasındaki güncel problemler ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen haftaki Washington ziyareti sırasında Büyükelçilik önünde Türk korumalar, protestocular ve Amerikan polisi arasında yaşanan arbede nedeniyle ilişkilerdeki tansiyonun bir kez daha yükseldiği bir dönemde böyle bir sözleşmenin imzalanmasının önemine de dikkat çekiliyor.
Yazıda, Türkiye’nin lobi faaliyetini üstlenen Robert Wexler’la ilgili bilgiler de yer alıyor. Buna göre; 1997’den 2010 yılına kadar Amerikan Kongresi’nin Demokrat Partili bir üyesi olan Wexler, Ballard Partners şirketine bu yıl Mart ayında katılmış. Wexler aynı zamanda, Washington’da daha çok İsrail-Filistin ilişkileri üzerine çalışan bir think tank kuruluşu olan S.Daniel Abraham Merkezi’ndeki görevine de devam ediyor.
Yazıda Wexler’ın açıklamaları da yer alıyor. Wexler, Ballard Partners firmasındaki yeni lobicilik görevine ilişkin olarak şunları söylüyor: “Buradaki görevim, çok uzun zamandır müttefik olan iki ülke, yani ABD ve Türkiye’nin çıkarlarını savunmak. Türkiye, ABD’nin jeopolitik ve güvenlikle ilgili bütün çıkarları konusunda anahtar bir ülke konumunda. Yani; IŞİD’in ve El Kaide’nin yok edilmesi, İsrail-Filistin barışının sağlanması, enerji güvenliği, Avrupa üzerinden gelecek mülteci akınının durdurulması.”
