Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Tanıklığının dördüncü gününde Reza Zarrab’ın ifadesini dakika dakika aktarıyoruz

Kamuoyunda “Reza Zarrab davası” olarak bilinen davada bugün Reza Zarrab, tanık sıfatıyla verdiği ifadesine devam ediyor. Medyascope.tv, Zarrab’ın ifadelerini ve davada yaşananları an be an aktarıyor:

Reza Zarrab bugün dördüncü kez tanık sıfatıyla hakim karşısına çıkıyor. An itibariyle Zarrab henüz salonda değil ve jüri üyelerinin gelmesi bekleniyor.

Gazeteci Adam Klasfeld: Jüri üyelerinden biri duruşmaya geç kaldı.

Halen geç kalan jüri üyesi bekleniyor.

Katie Zavadski: Rıza Zarrab tanık sıfatıyla mahkemede yerini aldı.

Katie Zavadski: Zarrab ve Süleyman Aslan arasındaki diyaloglar dinleniyor. Konu yine gıda ticareti mekanizması. Gazeteci Zavadski’nin aktardığına göre; ikilinin arasındaki konuşmalarda, kağıt üzerinde gözüken rakamlar, gıda ticareti için oldukça yüksek ve gerçeklikten uzak olduğundan bahsediliyor. Davayı izleyen diğer gazeteci Klasfeld ise; Zarrab’ın, Aslan’a, dikkat çekmemesi için işlemleri 5 milyon dolarlık parçalar halinde yapmayı önerdiğini ve Aslan’ın da bunun “daha iyi olacağını” söylediğini aktarıyor.

Klasfeld, Zarrab’ın; “Halkbank’ta ne kadar çok İran parası olursa, kendisinin o kadar işine geleceğini söylediğini aktarıyor.

Klasfeld: Zarrab, gıda ticaretiyle ilgili bazı belgelerde hatalar yaptıklarını söylüyor. Örneğin bir belgeye, ticareti yapılan buğdayın Dubai menşeli olduğu yazıldığı ancak Dubai’de buğday yetişmediğini söylüyor. Zarrab belgelerde yapılan başka bazı hatalardan da bahsediyor.

Zarrab, altın ve gıda ticareti için Halkbank’a ödediği en yüksek komisyonun yüzde 1 olduğunu söylüyor.

Gazeteci Pete Brush’ın aktardığına göre; Zarrab, Halkbank’ın alt kademelerdeki bazı çalışanlarının, buğday ticaretiyle ilgili belgelerin sahte olduklarını farkettiklerini ve konuyu Hakan Atilla ile konuştuklarını söylüyor.

Gazeteci Katie Zavadski izlenimlerini aktarıyor. Buna göre; Zarrab dört günlük ifadesi boyunca ilk kez bu kadar sıklıkla Atilla’dan bahsetti. Zavadski’ye göre; Zarrab, Atilla’nın işin ne kadar içinde olduğunu göstermeye çalışıyor.

Adam Klasfeld aktarıyor: Reza Zarrab, kendisinin ya da şirketlerinin hiçbir zaman İran’a gıda göndermediğini söylüyor.

Duruşmada an itibariyle, Reza Zarrab ve Abdullah Happani arasındaki konuşmaları içeren kayıtlar dinletiliyor.

Duruşmaya iki dakika ara verildi.

Aranın ardından duruşmaya, Zarrab’ın tutuklanmasının ardından gerçekleşen telefon görüşmelerinin dinlenmesiyle devam ediyor. Zavadski’nin verdiği bilgiye göre; ABD’de hapishanelerdeki telefon görüşmeleri dinleniyor.

 

Duruşma, bazı telefon görüşmelerin dinletilmesi ve bazı belgelerin delil dosyasına konulmasıyla devam ediyor.

Adam Klasfeld: Zarrab, ticarete konu olan altınların gerçekte hangi ülkeye gönderildiği sorusuna “tamamı Birleşik Arap Emirlikleri’ne” cevabını veriyor.

Adam Klasfeld: Reza Zarrab bir telefon görüşmesinde; “bir gümrük beyannamesinde yapılan ticaretin Dubai üzerinden yapılmış gibi gösterilmesi gerektiğini söyledğini” dile getiriyor. Zarrab ayrıca bir soru üzerine, bu konu hakkında Halkbank’tan Süleyman Aslan ve Hakan Atilla ile konuştuğunu da söylüyor.

Adam Klasfeld: Reza Zarrab’a Türkiye’de tutuklanarak hapse girdiği dönemi anlatıyor. Zarrab, hapisten kurtulmak için rüşvet verdiğini söylüyor.

Yine gazeteci Klasfeld’in aktardığına göre; Zarrab’a serbest kaldıktan sonra tekrar ilişki kurup kurmadığı soruldu. Zavadski’ye göre; Zarrab, serbest kalınca yine Halkbank’a gittiğini ve Süleyman Aslan’ın yerine atanan Ali Fuat Taşkesenlioğlu’yla temas kurduğunu söylüyor.

Duruşmada Reza Zarrab’a Türkiye’de tutuklanıp tutuklanmadığı soruldu.

Soru: Türkiye’de hiç tutuklandınız mı?

Zarrab: Evet, gözaltına alınıp cezaevine gönderildim… Sonra salıverildim.

Avukatlarım geldi, görüşme yaptık ve serbest bırakıldım.

Soru: Serbest kalmak için bir ödeme yaptınız mı?

Zarrab: Evet, yaptım.

Soru: Bunlar rüşvet miydi?

Zarrab: Kısmen.

Zarrab 17-25 2013’teki yolsuzluk ve rüşvet operasyonları kapsamında 17 Aralık’ta tutuklanmış, 28 Şubat 2014’te serbest bırakılmıştı.

22:20: Duruşma öğle arasından sonra yeniden başladı. Zarrab ifadesine devam ediyor.

Reza Zarrab, 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında tutuklanıp 28 Şubat 2014’te serbest bırakılmasının ardından yaşananları anlatıyor.

Zarrab: Türkiye’de serbest bırakıldıktan sonra gıda ticareti yapan şirketin sahibi olarak görünmem doğru olmazdı.

Zarrab bir görüşmeden bahsediyor. Söz konusu görüşme Zarrab’ın Türkiye’de hapisten çıkmasından birkaç ay sonra gerçekleşmiş.

Klasfeld aktarıyor:

Zarrab: 17 Aralık’tan sonra hiçbir Halkbank çalışanına rüşvet vermedim.

Soru: Peki hiç Ali Fuat’a [dönemin Halkbank Genel Müdürü Ali Fuat Taşkesenlioğlu] rüşvet verdin mi?

Zarrab: Ne rüşvet teklif ettim ne de o böyle bir şey talep etti.

Zarrab, hapisten çıktıktan sonra yaşananları anlatıyor: “Ticarete eski şekilde devam ettim; altın ve gıda.”

Reza Zarrab’ın altın ticareti mekanizmasının İran ayağındaki Sermayeh Bank ve bankanın döviz alım satımlarını gerçekleştiren firması Sermayeh Exchange ve Dubai’deki Rostamani Exchange ile Zarrab arasındaki yazışmalar da dosyaya delil olarak eklendi.

Yazışmalarda hesap dökümleri yer alıyor.

Klasfeld’e göre bu tarz delillerin “dramatik” gözükmese de savcıların tanık ifadesiyle birleştirerek “resmi netleştirmeleri” için çok önemli.

23:37 Duruşmaya kısa bir ara verildi.

Katie Zavadski aktarıyor:

Zavadski, davanın tutuklu sanığı Mehmet Hakan Atilla’nın avukatlarının bugünkü duruşmada hâkime sunduğu “Zarrab’ın cezaevindeki telefon görüşmeleri kayıtları”nın, ABD Mahkemeleri Elektronik Belge Erişim Sistemi’nden (PACER) kaldırıldığını bildirdi.

Zavadski bunun koruma tedbiri olarak yapıldığını duyurdu. Bu adımın kayıtların görüşüleceği ancak henüz kamuoyuna açık olmayacağını anlamına geldiğini yazdı.

Görüşmelerde Reza Zarrab’ın ABD’de tutukluyken telefonda konuştuğu Ahad isimli bir kişiye “ABD’de cezaevinden çıkmak ya da daha az ceza almak için yalan söylemek zorundasın” dediği iddia ediliyor.

Duruşma sona erdi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.