Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Uygurların yaşadığı Çin’in Şincan bölgesinde “teknolojik toplumsal baskı” dönemi

Wall Street Journal’ın haberine göre, yoğunlukla Uygur halkının yaşadığı Çin’in Şincan bölgesinde yer alan Urumçi, dünyada devlet denetimine en yoğun şekilde maruz kalan kenti olabilir.  Yükselen ayrılıkçı hareketleri ve toplumsal talepleri bastırmak isteyen Çin hükümeti geçmiş dönemlerde de çeşitli yöntemler kullanmıştı. Ancak son yıllarda ortaya çıkan devlet baskısı, kenti “yüksek teknolojili toplumsal baskı aygıtlarının” denendiği bir laboratuvara çevirmiş durumda.

Urumçi’ye giriş çıkışlar, kimlik tarayıcılarının yer aldığı güvenlik noktaları ile denetleniyor. Ancak, kontroller kente girdikten sonra farklı bir boyut kazanıyor. Otellere, bankalara ve alışveriş merkezlerine giriş çıkışlar yüz tarayıcıları ile takip ediliyor. Polis memurları ellerinde tuttukları elektronik aletler ile akıllı telefonlarda şifreli haberleşme programı, siyasi içerikli video ve şüpheli içerik araması yapıyor.

Günlük hayatın akışı içinde devlet baskısını hissetmeden hareket etmek ise neredeyse imkânsız. Kent sakinleri ve ziyaretçiler gün içinde defalarca kimlik, yüz, göz ve vücut tarama noktalarından geçmek durumundalar. Araçlarına benzin koymak isteyen insanlar bile önce kimliklerini okutmak ve kameraya bakmak zorundalar.

WSJ’ye konuşan manav Parhat İmin, yaz aylarında girdiği kimlik taramasında, telefon borcunun ödenmemiş olması sebebiyle sistemin uyarı verdiğini söylüyor. O günden sonra girdiği bütün taramalarda sistemin uyarı verdiğini söyleyen İmin, kendisinin mimlendiğini ve devlet takibinde olduğunu düşünüyor.

BN-WQ448_XINJIA_P_20171218114329

Uygur şair ve film yapımcısı Tahir Hamut ise bölgede yaşayan ve pasaportu olan Uygurların polis merkezine çağrıldığını anlatıyor. Polis merkezinde kan örneği ve parmak izi alındığını söyleyen Hamut, daha sonra ses kaydının alındığını belirtiyor. Habere göre, bu gelişmelerle eş zamanlı olarak, Şincan’da, yetkililerin “eğitim merkezi” olarak adlandırdığı birçok gözetim merkezi de kurulmuş. Yetkililer bu merkezlerde eğitim verildiğini söylüyor. Ancak Hamut, kendisinin İslami bir törene katıldığı için bu merkeze götürüldüğünü söylüyor.

2014 senesinde tarihinin en büyük terör saldırısına şahit olan Çin, bu saldırının Şincan kökenli militanlar tarafından yapıldığını savunmuştu. Bölgedeki baskının bu saldırı sonrasında arttığı belirtiliyor. Öte yandan, ülke genelinde yetkililerin teknoloji aracılığıyla insanları izlemeyi ve davranışlarını şekillendirmeye çalıştığı da belirtiliyor. Haberde, Başkan Şi Cinping döneminde ifade özgürlüğüne yönelik denetimin arttığı ve ülkenin güvenlik aygıtları arasına internet faaliyetlerini gözetleyen ve akıllı telefon mesajlaşma programlarını takip eden teknolojik araçların eklendiği de ifade ediliyor.

Şincan yetkilileri toplumsal baskılarla ilgili sorulara yanıt vermediler. Ancak ekim ayında Şincan’da gerçekleştirilen Komünist Parti etkinliğinde konuşan parti yetkilileri yerel hükümetin temel hedeflerini “toplumsal istikrar ve uzun vadeli güvenlik” olarak belirlemişti. İnsan hakları aktivistlerine göre ise bu uygulamalar Urumçi’den sonra ülke geneline yayılabilir.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.