“Cat Person” adlı kısa hikayesiyle kısa sürede fenomen haline gelen 36 yaşındaki Kristen Roupenian, iddiaya göre bir yayıneviyle yedi sıfırlı bir kontrat imzaladı.
Roupenian’ın ilk öyküsü “Cat Person”, The New Yorker’da 11 Aralık’ta yayınlanmasına rağmen, 2017’nin en çok okunan makalesi oldu. Kristen Roupenian ile anlaşmaya varan Scout Press, Roupenian’ın kitaplarını 2019 yılından itibaren yayınlamaya başlayacak. Öykülerin, iki kitaplık bir seri olarak “You Know You Want This” (Bunu İstediğini Biliyorsun) adıyla yayınlanması bekleniyor. Basıma hazırlanan kitabın tanıtımında ‘cinsiyet, toplumsal cinsiyet ve cinsiyetlerarası ilişkilerin -çoğunlukla karanlık ve mizahi- karmaşık doğasını keşfedin’ ifadesi yer alıyor.
Konuya geniş yer ayıran The New Yorker’da bugün hem derginin editörü Deborah Treisman’ın öyküyle ilgili bir yazısı hem de yazarla yapılmış bir röportaj yayınlandı.
Yazıda Treisman öyküyle ilgili olarak “kurmaca hikaye ile daha önce böyle bir şey görmedik. ‘Cat Person’un gördüğü ilgiyi kısa kurmaca hikaye ile görmek neredeyse olağandışıdır” dedi. Triesman geçen çarşamba verdiği bir röportajda da, hikayeyi ilk okuduğunda cinsiyet ilişkilerinin, güç ve rızaya ilişkin konuşmaların, kendisine, “başkası adına utanma duygusunu hissettirdiğini” söyleyecekti.
Roupenian’ın The New Yorker’a verdiği röportajdan öne çıkan kısımlar ise şu şekilde:
“Daha önce The New Yorker’a, öykünüzün ‘internetteki edepsiz bir tanışmadan’ ilham aldığını söylemiştiniz. Bunu yazmanız ne kadar sürdü?
O tanışmadan hemen sonra yazdım –bir hafta içinde- ve ilk taslağı günler içinde tamamladım. Öykünün temeli oturduktan sonra yaklaşık bir ay kadar üzerine düşünüp taşındım, güvendiğim bir kaç kişiye okuttum sonra da gönderdim.
Uzun zamandır yazar olmak istediğinizi ama, ancak son beş yılda kendinizi yazmaya verebildiğinizi söylüyorsunuz. Bu kararı almanızda sizi etkileyen bir faktör oldu mu?
Aslında evet. Arkadaşımla bir barda oturuyordum. Yüksek lisansımı tamamlamak üzereydim ve hariciyeye girmek üzere çıktığım yolun büyük bir kısmı geride kalmıştı. Birkaç biradan sonra hayatta olmak istediğim ikinci şey, bir diplomat olmaya nasıl yaklaştığımı ballandıra ballandıra anlatmaya başladım. Bu, bir numaralı hayalim değildi; ama yine de epey müthişti… Ayrıca yazar olmaya çalışmak çok riskli görünüyordu. Arkadaşımsa bana dedi ki; “bu Dışişleri’ne girmek için berbat sebep. Bence ölüm döşeğinde bu seçiminden pişmanlık duyacaksın. Otur ve romanını yaz.”
Ben de öyle yaptım.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Margot’un başına gelen olayın hikayesini anlatmayı düşündüğü kişiden beklentisi ne? Sonunda “Böyle bir adam yok, hiç olmayacak “demesinin sebebi nedir?
Tabii bu heteroseksüel ilişkilerdeki ironiyle ilgili; dünyayı senin deneyimlediğinden çok farklı deneyimleyen, romantik ve cinsel geçmişi seninkinden tamamen farklı bir partner arıyorsun.
Aslında pek çok kadının canını yaktığını bildiğim bir konu bu, özellikle geçen yıl, paylaşılan bütün o deneyimler, toplum önünde tartışılmaya başladı. Kadınlar bu konuyla ilgili partnerleriyle konuşmaya çalışıyor ama başaramıyor. Olayın her iki tarafını da dışlayan bir yanı var bunu konuşmanın.
Ama bu Margot için de geçerli. Tam da bu yüzden, kendisinin dahi anlamadığı bir deneyimi bir başkasıyla bu paylaşabileceğini hayal dahi edememiş, böyleyken durumu nasıl açıklayabilir ki? Bunun toplumsal cinsiyetlerin ötesinde olduğu bir bakıma doğru tabii, belki de olmazsa olmaz insani bir dürtü bu: Keşke öykümü bana açıklayabilecek biri olsaydı !
Hikayenin sonunda Robert’ın kim olduğunu açık seçik anlıyoruz. Bu sonu başından beri, kelimesi kelimesine böyle mi yazmıştınız?
Evet.
Kedilerden nefret mi ediyorsunuz?
Yok, kediler müthiştir. Biraz gariptirler ama ben garip şeyleri severim. Ama kedilerden nefret eden bir köpeğim var, bu yüzden onlarla pek fazla takılamıyorum.
Öykü, internetten tanışan 20 yaşlarında bir öğrenci olan Margot ile kendisinden 14 yaş büyük olan Robert’ın uzun süre yazıştıktan sonra tanışmalarını ve ardından gelen hayal kırıklığını anlatıyor.
(Yayına hazırlayan: Defne Sarıöz & Egemen Gök)
