Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Cumhurbaşkanlığı kaynakları: ABD’nin yazılı açıklaması gerçeği yansıtmıyor

Cumhurbaşkanlığı’nın yaptığı yazılı açıklamada ABD Başkanı Donald Trump’ın, dün akşam Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la Afrin’deki Zeytin Dalı Harekatı’yla ilgili bir telefon görüşmesi yaptığı kaydedildi. Görüşmeyle ilgili Beyaz Saray’dan gelen yazılı açıklamanın ardından cumhurbaşkanlığı kaynaklarından aktarılan bilgiler ise akıllarda soru işareti oluşturdu.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Erdoğan ve Trump dün akşam bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Yapılan açıklamaya göre görüşmede “Suriye’deki son gelişmeler ve Türkiye’nin Afrin’de terör örgütlerine karşı başlattığı Zeytin Dalı Harekatı’yla ilgili görüş teatisinin yanısıra ikili konulara da” değinildi. Açıklamada ayrıca şu ifadelere yer verildi:

“Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye’nin Zeytin Dalı Harekatı’nı uluslararası hukuk temelinde ve Birleşmiş Milletler Şartı’nın 51. maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkı ile BM Güvenlik Konseyi’nin terörizmle mücadele konusundaki kararları uyarınca gerçekleştirdiğini vurgulamıştır.

Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye’nin kendi ulusal güvenliği için Afrin’i terör unsurlarından arındırmayı hedeflediğini ifade ettiği görüşmede terörle mücadelede ikili işbirliğinin önemi üzerinde durulmuştur.

Sayın Cumhurbaşkanımız, terörle mücadele çerçevesinde PYD/YPG’ye ABD’nin silah desteğine son vermesi gerektiğine de tekrar dikkati çekmiştir.

Sayın Cumhurbaşkanımız ve ABD Başkanı Sayın Trump, gerek Suriye meselesi gerek ikili konularda Türkiye-ABD arasındaki işbirliğini ve yakın teması sürdürme noktasında kararlı olduklarını teyit etmişlerdir.”

Cumhurbaşkanlığı’nın açıklamasını takiben Beyaz Saray tarafından yapılan yazılı açıklamada ise, ABD Başkanı Trump’ın Afrin’de tırmanan şiddet ve gerilimden duyduğu kaygıyı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ise, ABD Başkanı Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Afrin’de tırmanan şiddetten duyduğu kaygıyı iletirken, bunun iki ülkenin Suriye’deki ortak çıkarlarını zayıflattığını söyledi. Trump ayrıca, Türkiye-ABD güçleri arasında olası bir çatışma riskini engellemek için Türkiye’nin dikkatli davranmasını istedi.”

trump-erdogan2

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamanın tam metni şöyle:

“Başkan Donald J. Trump, bugün Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile konuştu. Başkan Trump, Afrin’de artan şiddetin Suriye’deki ortak hedeflerimizin önünü kesme riski doğurmasıyla ilgili kaygılarını aktardı. Türkiye’ye gerilimi tırmandırmaması, askeri faaliyetlerini sınırlaması, sivil kayıplarını önlenmesi ve mülteci sayısını arttırmaması konusunda çağrıda bulundu. Türkiye’ye dikkatli olması ve Türk ve ABD güçleri arasında çatışma riski doğuracak hamlelerden kaçınması için çağrıda bulundu. Her iki ulusun, IŞİD’in kalıcı olarak mağlup edilmesi yönündeki ortak hedefe odaklanması gerektiğinin altını çizdi. Ve her iki Başkan da IŞİD’in süregiden mağlubiyetini takiben 100,000 Suriyeli mültecinin ülkelerine dönüşünü sıcak karşılayarak, bu kişilerin evlerine dönüşüne yardımcı olmak için işbirliği içinde olma sözü verdi.

Başkan Trump, Türkiye’nin meşru güvenlik kaygılarının dikkate alınması için daha yakın ikili işbirliği davetinde bulundu. Liderler, Türkiye dahil hiçbir komşusuna güvenlik tehdidi oluşturmayan, birleşik bir Suriye’nin istikrara kavuşturulması ihtiyacı üzerinde tartıştı. Başkan Trump, aynı zamanda Türkiye’den gelen yıkıcı ve yanlış politik söylemler ile, uzatılmış OHAL kapsamında gözaltında tutulan ABD vatandaşlarına ve yerel çalışanlara dair endişelerini de ifade etti. Her iki lider de özellikle bölgesel istikrarın teşviki ve IŞİD, PKK, El Kaide ve İran destekli örgütler dahil terörizmin her çeşidiyle mücadele için ABD ve Türkiye arasındaki stratejik ortaklığın ilerletilmesi konusunda vaatte bulundu.”

Ancak Beyaz Saray’ın bu açıklamasının ardından Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinildiği aktarılan ve basında yer alan bilgilerde, Washington’ın açıklamasının görüşmenin içeriğini gerçekçi şekilde yansıtmadığı bildirildi. Kaynakların aktardıklarına göre, görüşme sırasında Afrin operasyonuyla ilgili “tırmanan şiddetten kaygı duyulduğu” veya Türkiye’den “yıkıcı ve yanlış söylemler” geldiği şeklinde ifadeler yer almadı. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarının aktardığı diğer bilgiler şöyle:

ABD tarafı, operasyonun belirli bir zaman dilimiyle sınırlı tutulması; Münbiç’te az da olsa ABD askerinin mevcudiyetinden bahisle oralarda bir sıcak çatışma ihtimaline mahal verilmemesi gerektiğine değindi.

Türk tarafı da PYD/YPG unsurlarının daha önce söz verildiği üzere Fırat’ın doğusuna çekilmeleri gerektiğini; çekilme gerçekleştiğinde Münbiç’in olası DEAŞ tehdidine karşı Türk askeri desteğindeki ÖSO tarafından korunabileceğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın terörle mücadele çerçevesinde PYD/YPG’ye ABD’nin silah desteğine son vermesi gerektiğine dikkati çekmesine karşılık olarak Trump ise PYD/YPG’ye artık silah vermediklerini, vermeyeceklerini söylemiştir.

Trump “Türkiye’den gelen yıkıcı ve yanlış söylemler” diye bir ifade kullanmadı. Konuşmalarda ABD’nin açıkça eleştirilmesinin rahatsızlık uyandırdığına değindi. Buna karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan da terör örgütü PYD/YPG’ye silah verilmesinden FETÖ’nün başının himayesine kadar uzanan ABD politikalarının Türk kamuoyunda ciddi infiale neden olduğundan söz etti. 

Konuşmada Türkiye’deki OHAL’e hiç değinilmedi.

Trump, Türkiye’de bazı ABD vatandaşları ve yerel personelin tutukluğundan bahisle bunların serbest bırakılmasını istedi. Buna karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan da Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu hatırlatarak, ilgili konuların yargıda olduğunu ve iddianamelerin tamamlanmasının akabinde kararı da yargının vereceğini hatırlattı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.