İngiliz-Fransız ortak yapımı, biyografik komedi türünde “Stalin’in Ölümü” isimli bir film çekildi. İlk fragmanı Ağustos 2017’de yayımlanan film, 20 Ekim 2017’de vizyona girdi. Filmin Rusya’daki gösterimi hükümet tarafından önce ertelendi. 22 Ocak tarihinde Rus üst düzey yetkilileri ve milletvekillerinin filmi izlemesinden sonra ise film Rusya hükümeti tarafından, filmin ülkenin tarihi ile alay ettiği ve Stalin’i yerdiği gerekçeleriyle 24 Ocak’ta yasaklandı. Filmi izleyenler içerisinde olan Rusya Kültür Bakanlığı Danışma Konseyi üyesi Yury Polyakov, filmin ideolojik savaşa dair mesajlar içermesinden şikâyetçi oldu. Rusya’dan 21 kişi ise, Rusya Kültür Bakanı Vladimir Medinsky’ye açık bir mektup göndererek filmden rahatsızlıklarını belirtti.
Moskova’daki Pioner Sinemaları ise yasağa rağmen 25 Ocak’ta filmin gösterimini yaptı. Hafta başında Kültür Bakanlığı, filmin piyasaya sürülme lisansını geri almıştı. Kültür Bakanlığı filmin Pioner Sinemaları’nda gösterilmesi ile ilgili yaptığı açıklamada, kimsenin yasağı ihlal edemeyeceğini eğer ihlal ederse bundan yasal olarak sorumlu tutulacağını belirtti.
Oscar ödüllü İskoç yönetmen Armando Iannucci’nin yönetmenliğini yaptığı filmin başrollerinde Steve Buscemi ve Jeffrey Tambor’ın yer alıyor. Film, Fabien Nury ve Thierry Robin’in Fransız çizgi romanından uyarlanmış. Çizgi romanda Stalin’in ölümü sonrasında Politbüroda yaşanan karışıklıklar, SSCB Gizli Polis Şefi Lavrenti Beriya ve dönemin Komünist Parti Merkez Komitesi Sekreteri Nikita Kruşçev arasındaki iktidar mücadelesi üzerinden hicvediliyor. Filmde genel olarak 1950’ler Rusya’sındaki siyasi ortam hiciv yoluyla ele alınıyor. Film, Stalin’in son günlerini, ölümünden sonra Kremlin’de Stalin’in yakın çevresinde bulunan yetkililerin hemen güç mücadelesine girmesini ve ülkenin içerisine düştüğü kaos halini alaycı bir üslupla anlatıyor. Filmin arka planında Rusların bu güç mücadelelerinden dolayı çektikleri sıkıntıya da yer veriliyor.
Reuters Moskova’nın haberine göre, filmin Rusya’daki ilk gösteriminde seyirciler içerisinde, 1953’te yaşamını yitiren Stalin’in cenaze törenine şahitlik etmiş kişiler de mevcuttu. Filmi izleyen ve Stalin’in cenaze törenini hatırladığını belirten 80 yaşında bir kadın filmi sevdiğini ve Rusya’nın önceki hükümet liderlerinden birinin bu şekilde anlatılmasını hiç tahmin etmediğini ifade etti. Çocukluğu ve gençliği ile ilgili sıkıntıların Stalin’in hatası olduğunu söyleyen izleyici, filmin onu incitmediğini sözlerine ekleyerek, filmde komik anların olduğunu ama bunlara gülemediğini çünkü bu anların onun hayatını da yansıttığını ifade etti. Stalin’in cenazesine katıldığında üçüncü sınıfta olan filmin izleyicilerinden bir diğeri ise, filmin saldırgan olmadığını çünkü gerçekliğin filmden çok daha korkunç olduğunu ifade etti. Filmin izleyicilerinden 40 yaşındaki bir işadamı ise zorlu konularda gülebilmenin sağlıklı olduğunu ve bunun toplumun bu konularla baş etmesini kolaylaştıracağını ifade etti. Ayrıca Sinemaları’nın filmi göstererek olumlu bir şey yaptığını ve bunun onların sivil duruşlarını sergilediğini sözlerine ekledi.
Kültür Bakanlığı Halk Konseyi Başkanı Pavel Pozhigailo, filmin Rusya’daki komünistleri provoke etmek için özellikle çekildiğini iddia etmişti. Pozhigailo, ayrıca filmin nefreti kışkırttığı konusunda yetkililerce hemfikir olunması halinde filmin Rusya’da gösterime girmeyeceğini belirtmişti. Rusya’da filmin üst düzey yetkililer tarafında izlenmesinden sonra Rusya Kültür Bakanlığı’ndan Interfax haber ajansına yapılan açıklamada, filmi Rusya’da dağıtacak Volga şirketinin kararla ilgili olarak bilgilendirildiği belirtildi. Filmin Rusya’da gösterime girip girmeyeceği hakkındaki nihai karar daha sonra alınacak.
