Fransız düşünce kuruluşu ‘Uluslararası İlişkiler ve Stratejiler Enstitüsü’ (IRIS) Türk Silahlı Kuvvetlerinin uzun yıllardır sürdürdüğü askeri operasyonları yazdı ve yıllardır orduda yapılan tasfiyelerin ordunun operasyonel kabiliyetini etkileyip etkilemediğini sorularla ortaya koydu. IRIS’te dün yayınlanan yazı Genelkurmay başkanlığının verilerine dayanarak Patrice Moyeure tarafından kaleme alındı.
TSK ve 15 Temmuz sonrası süreç
Moyeure 20 Ocak 2018 günü başlayan Afrin Harekatı’nın Türk ordusu için bir sürpriz olmadığını, 2017 yılından bu yana ordunun sınır içi ve dışında sürekli teröristlere karşı operasyon yürüttüğünü belirtti. Moyeure, Türk ordusunun sadece Afrin’de operasyon yürütmediğini, bir çok coğrafyada diğer devletlerle ve uluslararası kurumlarla çalıştığını da ekledi.
Moyeure, ordunun Ergenekon, Balyoz gibi davalar neticesinde tasfiyeler yaşadığını ve 15 Temmuz sonrasında bu tasfiyelerin devam ettiğini ifade etti. Moyeure 15 Temmuz sonrası süreçte ordudan FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle 9236 TSK mensubunun uzaklaştırıldığını ve bunlardan 5399’unun hapse atıldığını belirtti. Öte yandan, ordunun yüksek komuta kademesinin yüzde 40’ının bu tasfiye sürecinde atıldığını belirten Moyeure tüm bunlara rağmen Türk ordusunun içeride ve dışarıda bir çok askeri operasyonu başlattığını ve devam ettiğini vurguladı.
Yürütülen askeri operasyonlar
Moyeure, yazısında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin devam eden en önemli operasyonlarından birinin Irak ve Suriye’de hem PKK hem de IŞİD’e karşı yürüttüğü askeri operasyonlar olduğunu söyledi. Bu operasyonlarla ilgili bilgi veren Moyeure, Suriye’de Türkiye’nin 29 Mart 2017’de başlattığı Fırat Kalkanı Operasyonu ile 2015 km2’lik bir alanı kontrolü altına aldığını belirtiyor. Türkiye’nin nihai amacının burada bir terör koridoru oluşmasını engellemek olduğunu ifade etti.
TSK’nin sadece ve Suriye ve Irak’ta değil farklı uluslararası kurumlarla farklı coğrafyalarda askeri operasyonlara devam ettiğini belirtti. Buna göre, TSK, ‘Karadeniz’de Uyum Operasyonu’ çerçevesinde Rusya’nın da kısmi olarak yer aldığı bir askeri operasyonda ortak. TSK yine ‘Akdeniz Kalkanı’ operasyonu Akdeniz bölgesinde faaliyet gösteriyor. Moyeure, Türkiye’nin ayrıca Avrupa Birliği, NATO, Birleşmiş Milletler ve ikili anlaşma yaptığı diğer ülkelerle de ortak operasyonlar düzenlediğinin altını çiziyor.
Raporda, TSK’nın, NATO operasyonları kapsamında Kosova ve Afganistan’da görevlendirildiği, AB ile karşılıklı anlaşması gereği Bosna-Hersek’te, Aden Körfezinde ve Bahreyn’de bulunduğu, BM görevleri çerçevesinde de Lübnan’da, Somali’de ve yine Kosova’da görev yaptığı vurgulanıyor. İkili anlaşmalar uyarınca da TSK’nın Katar ve Somali’de de görev yaptığını belirten Moyeure, Türkiye’nin daha önce Irak, Somali ve Bangladeş’te de yerel halka havadan insani yardım yaptığını hatırlatıyor. Son olarak TSK’nin görev sürdürdüğü en eski askeri operasyonun Kıbrıs olduğunu belirten yazar raporunu 2018’de de bu operasyonların çoğunun devam edeceğini ileri sürüyor.
