Avrupa’nın dördüncü büyük ekonomisi İtalya’da 4 Mart’ta genel seçim var. Seçimde; Temsilciler Meclisi’nde yer alacak 630 milletvekili ile birlikte Senato’da görev yapacak 315 Senatör belirlenecek, ardından da yeni bir hükümet kurulacak. Kampanyalar boyunca ülkede çalkantı yaratan pek çok olay yaşandı. Örneğin; bir grup mülteciye ırkçı ve milliyetçi bir saldırgan ateş açtı; hem faşist hem solcu gruplara saldırılar düzenlendi ve faşizm karşıtı gösterilerde şiddet olayları yaşandı. Daha önce üç dönem başbakanlık yapan 86 yaşındaki işadamı Silvio Berlusconi de, hakkında açılan yolsuzluk ve cinsel şiddetle ilgili davalara aldırmadan bu seçimlerde bir kez daha aday oluyor. Fakat vergi kaçakçılığı nedeniyle 2019’a kadar siyaset yasağı bulunan Berlusconi, partisi iktidara gelse bile 2019’dan önce hükümeti yönetemeyecek.
İşte bu “hareketli” kampanya döneminde Temsilciler Meclisi’ne Milano’dan bir kez daha seçilmeye hazırlanan, ırkçılık ve cinsiyetçilik karşıtı icraatıyla öne çıkan Temsilciler Meclisi Başkanı Laura Boldrini’nin payına da ölüm tehditleri ve cinsiyetçi sataşmalar düşmüş. Boldrini’nin hikayesini Buzfeed’in haberinden özetle aktarıyoruz:
İtalya’nın en üst makamdaki kadın siyasetçisi cinsiyetçi taciz ve tehditlerle sınanıyor
İtalya’nın en yüksek makamdaki kadın siyasetçisi, Meclis Başkanı Laura Boldrini, özellikle mültecilere verdiği destek nedeniyle bugüne kadar defalarca tecavüz tehdidi almış; kuklasını yakanlarla karşılaşmış; 2016’da ise Lega partisinin lideri elinde bir şişme kadınla, kendisinin ruh ikizi olduğunu söyleyip mecliste alay etmeye kalkmış. Yani cinsiyetçi sataşmalara ve tehditlere sıkça maruz kalan bir siyasetçi. 2013’te meclis başkanlığı görevine geldikten sonra bu tür saldırılar da artmış; o da tacizcilerinin isimlerini sosyal medyadan paylaşmaya başlamış. Fakat çeşitli kentlerde duvarlara “Boldrini’ye ölüm” sloganları yazılmaya başlayınca artık polis yanına koruma vermiş. 57 yaşındaki Boldrini, son seçim kampanyaları sırasında yine ölüm tehditleri almaya başladığında önce çok kaygılanmamış ama posta kutusunda zarf içinde bir kurşun bulunca durum değişmiş. Şimdi adresi kimselerle paylaşılmayan bir yerde oturuyor. Buzzfeed’e mülakat veren Boldrini, tehditlerin en çok 24 yaşındaki kızı üzerindeki etkisi nedeniyle rahatsız edici olduğunu söylüyor: “Annesini kafasını kesmekle, tecavüz etmekle tehdit ediyorlar. Bir kız çocuğu için nasıl bir deneyim düşünebiliyor musunuz? Ama siyasi hayatım boyunca, pek çok ürkütücü durumla karşılaştığım için beni sindiremezler.”
Mülteci düşmanlığı ile kadın düşmanlığı aynı kültürel çerçeveden besleniyor
Boldrini geçmişte Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği’nde de görev yapmış ve ülkesinin kadın erkek eşitliğinde 144 ülke içinde 82. Konumda olmasından rahatsız. Dolayısıyla seçim kampanyasında öne çıkardığı iki konu, mülteci hakları ile kadın hakları. Fakat bu durum onu sağcıların, muhafazakarların, ırkçıların ve internet trollerinin hedefi haline getiriyor. Boldrini diyor ki, “mültecilerden nefret edenlerle kadınları iktidar pozisyonlarında görmekten nefret edenler aynı kültürel çerçevenin insanları; yani mülteci düşmanlığı ile kadın düşmanlığı madalyonun iki yüzü gibi.”
İtalya’yı yönetmesi muhtemel erkeklerin “kadın rakiplerini cinsel tacizle bertaraf etmeye kalkarken, oylarını da kadınların bedenleri üzerinden toplamaya çalıştıklarını” söylediği için “şirret ve nahoş” gibi sıfatlara layık görüldüğü oluyor Boldrini. Destekçilerine göreyse “ilkelerinden taviz vermeyen, tutarlı ve güvenilir” bir siyasetçi.
2013’te BM için çalışırken, mülteciler konusunda yazdığı bir makale ile “Sol, Ekoloji, Özgürlük” (SEL) adlı partiden siyasete girme teklifi alan Boldrini, meclis başkanı seçildikten sonra yaptığı konuşmada, mahpuslar ve engelliler dahil meclisi ülkede yardıma en çok ihtiyaç duyanlar için çalıştırma sözü vermiş; aile içi şiddet ile mücadeleyi sürekli gündem kılacağını söylemiş ve konuşmasını İtalya açıklarında boğulan binlerce mülteciyi anarak tamamlamış. “İnsanlar, ‘bunları söyleyen biri meclis başkanı olabiliyorsa bu ülkede birşeyler değişebilir,’ diye düşündü” diyor Boldrini, fakat tek başına milletvekillerinin çabasının yetmediğini de kabul ediyor: “Değişimi hayata geçirmek bir tür puzzle’ın parçalarını birleştirmeyi gerektiriyor. Ben parçalardan biriydim … ama tüm parçaları biraraya getiremedik.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
