New York Times’ın haberine göre, 22 yıl önce klonlama yoluyla kopya koyun Dolly’yi üreten ve Parkinson hastalığının araştırılması yolunda çabalarını sürdüren Ian Wilmut, dün, kendisine de 4 ay önce Parkinson teşhisi konduğunu açıkladı. İskoçya’da yaşayan 73 yaşındaki Wilmut, Dünya Parkinson Günü’nde yapmış olduğu açıklamada, Dundee ve Edinburgh Üniversiteleri’nin ortaklaşa düzenlediği Parkinson Araştırmaları İnisiyatifi (Dundee-Edinburgh Parkinsons Research Initiative) bünyesinde yapılacak olan, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaya yönelik yeni tedavi yollarının denenmesi için yürütülen araştırmaya katılacağını söyledi.
“Bu ve benzeri inisiyatifler, yalnızca daha fazla insanın bir araya gelmesini değil, aynı zamanda farklı deneyimler ve uzmanlıklar edinmiş kişilerin katılımını sağlaması açısından da çok etkili” diye konuşan Wilmut, İnisiyatif’in, hastalığın nedenlerini araştırmayı ve bilimsel keşifleri yeni tedavi yöntemlerine dönüştürmeyi amaçladığını ve bu sayede, Dolly’nin kopyalanması gibi çığır açıcı sonuçlar elde edilebileceğini umduğunu söyledi.
Wilmut ve ekibi 1996 yılında Edinburgh merkezli Roslin Enstitüsü’nde yetişkin bir koyunu klonlayarak Dolly’nin dünyaya gelmesini sağlamıştı. Klonlamanın mümkün olamayacağını savunan bilim insanlarını şaşırtan bu başarı, vücudun herhangi bir yerindeki hücrelerin, yeni döllenmiş yumurta gibi hareket ettiğini göstermişti. Bu sonuçlar, konuyla ilgili bilimsel yaklaşımları dönüştürmüş, araştırmacıları, hücreleri yeniden programlamak için yöntemler geliştirmeye teşvik etmişti. Deney, aynı zamanda IPSC (indüklenmiş plüripotent kök hücreler) keşfini de sağlamıştı. Bozulan dokuları tamir edebilme potansiyeli taşıdığı anlaşılan bu hücreler, Edinburgh’taki MRC Center of Regenerative Medicin tarafından, Parkinson’un ilaca dayalı tedavisinde kullanıldı. İnisiyatif’in duyurduğuna göre IPSC ile tedaviye dair ilk klinik deneyler ise Japonya’da yapılacak.
Konuyla ilgili konuşan İskoçya’daki Dundee Üniversitesi’nden biyokimyager Dario Allesi, şimdiye kadar hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaya yönelik tüm adımların başarısız olduğunu ve şimdiye kadar en çok kullanılan Parkinson ilacı Levdopa’nın ilk olarak 1967’de kullanıldığının altını çizerken, “Bununla birlikte geçtiğimiz yıllarda, Parkinson hastalığıyla ilgili genetik ve biyoloji alanında bilgimiz arttı” diye ekledi.
