Geçtiğimiz günlerde Premier Lig’de hem oyuncuların hem de spor yazarlarının “sezonun en iyi futbolcusu” ödülünü kazanan Muhammed Salah, bu sezon Liverpool formasıyla çıktığı 48 maçta 43 gol attı, takımını Şampiyonlar Ligi finaline taşıdı. Ülkesinde bir milyondan fazla seçmenin oy pusulasına adını yazdığı, Mısır’ı 1990’dan sonra ilk kez Dünya Kupası sahnesine taşıyan Salah’ın futbol dünyasında taşıdığı anlam, attığı gollerin çok ötesinde.
New York Times’ta Rory Smith imzasıyla çıkan yazı, Salah’ın attığı gollerin ötesinde temsil ettiği değerleri ele alıyor. Salah, attığı gollerden sonra iki elini açarak kendisine en yakın tribüne koşuyor, taraftar ise kendinden geçmiş bir halde onu selamlıyor. Takım arkadaşlarıyla golünü kutlayan Salah, daha sonra takımdan ayrılıyor ve secde ediyor. Liverpool taraftarı Neil Atkinson bu anı şöyle anlatıyor: “Secde etmeye başladığında tribün sessizleşiyor. Salah’a inancının derinlerine inme şansı veriyor. Ayağa kalktığı anda da çığlıklar tekrar yükseliyor”.
Futbolda bireysel seviyede en prestijli ödül olan Ballon d’Or’a bir süredir yerleşen Lionel Messi ve Cristiano Ronaldo egemenliğini son zamanlarda Salah kadar tehdit eden bir başkası olmamıştı. Üstelik Salah bunu Müslüman göçmenlere yönelik negatif kampanyaların çok da güçlendiği bir dönemde, bu kampanyaların son derece güçlü olduğu İngiltere’de yapıyor.
Tam burada Rory Smith, İngiltere’de yaşayan Müslümanlara Salah’ı soruyor. Britanya Müslüman Konseyi Genel Sekreteri Miqdaad Versi, Salah’ı şöyle anlatıyor, “O, İslam’ın değerlerinin vücut bulmuş hali, formasının üstüne inancını giyiyor. Belki İslamofobi’ye tek başına çözüm değil ancak kesinlikle olumlu anlamda önemli bir rolü var”.
Mısır’da hastanelere bağış yapması ve uyuşturucuya karşı çekilen videoda oynaması, halihazırda ulusal bir kahraman olan Salah’a olan sempatiyi daha da artırıyor. Rory Smith’in konuştuğu Mısır vatandaşları, Salah’ın maçlarının Kahire’de onlarca kafede tıklım tıklım izlendiğini söylüyor. Ahmet Atta ise durumu şöyle anlatıyor: “Daha önce hiçbir Mısırlı, Muhammed Salah’ın başardıklarını başarmadı, bu sebeptendir ki Salah, bu toplum için çok değerli bir figür.” Atta sözlerine şöyle devam ediyor: “İnsanlar onun İslamofobi’nin yükselişte olduğu ve Müslüman olmayan bir toplumun önünde secde etmekten çekinmemesini seviyor”.
Miqdaad Versi ise, İslamofobik fikirlerin artık anaakımlaştığını ve bu tip fikirlerin ortaya atılmasının önünün açıldığını söylüyor. Liverpool şehri için durumu farklı gören Atkinson ise, şehre farklı bir anlam biçiyor: “Ötekilerin şehri ya da düzen karşıtı bir şehir”. Liverpool’un hiçbir zaman ülkenin geri kalanıyla “iyi” ilişkileri olmadığını da belirtiyor. Ancak Liverpool polisinin açıkladığı verilere göre, Liverpool’da 2012 ila 2016 tarihleri arasında nefret suçlarının işlenme oranında önemli bir artış gerçekleşti.
Müslüman toplumu Salah’ın kültürler arası bir köprü olabilecek önemli bir figür olduğunda hemfikir. Liverpool’da yaşayan Müslüman bir doktor durumu şöyle anlatıyor: “Eğer sıkı çalışır ve kendinizi kanıtlarsanız, kimse sizin duanıza ve sakalınıza söz söyleyemez. Her kim olursanız olun, insanlar size saygı duyar”.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Liverpool taraftarı ise Salah’ı adeta bir çizgi roman kahramanı gibi görüyor: “O sessiz, sakin ve mütevazı adam, Liverpool formasını sırtına geçirdikten sonra bir süper kahramana dönüşüyor”. Taraftar Salah’ın onuruna, “Ooo Salah, Salah, birkaç gol daha atarsan Müslüman olacağız” şeklinde bir beste yaptı bile.
Şimdi Salah’ın kariyerinin karşısındaki engel Real Madrid’e karşı oynayacakları Şampiyonlar Ligi finali. Hemen sonrasındaysa Salah, ülkesinin formasıyla Dünya Kupası’nda boy gösterecek. Milyonlarca Müslüman ise ekran başında bu mütevazı adamın başarısı için dua etmeye devam edecek.