ABD Başkanı Donald Trump’ın yasadışı göçmenlere karşı “Sıfır Hoşgörü” politikasının çocuklarla ebeveynlerinin ayrılması gibi olaylara yol açması, ABD’deki birçok kesimin tepkisini çekmeye devam ediyor. Sınırda yakalanan göçmenlerin çocuklarıyla birlikte olmalarına rağmen hapse atılmaları ve çocuklarının “kamp”lara gönderilmeleri birçok ABD’li politikacı ve gazeteci tarafından insanlık dışı olarak değerlendiriliyor.
Ailelerin iletişim ve kimlik bilgileri çocukların kıyafetlerine yazıldı
Ulusal Güvenlik Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre; “Sıfır Hoşgörü” olarak bilinen uygulaması geçtiğimiz hafta 2 binden fazla çocuğun ailesinden ayrılmasıyla sonuçlandı.
Bazı vakalarda sosyal hizmet görevlilerinin göçmen çocukların kimliklerini bilmediklerini ve ailelerinin bilgisine sahip olmadıklarını belirten Bethany Hristiyan Mülteci Hizmetleri’nin Michigan Şube Müdürü Dona Abbot, bu durumda tek yapabildiklerinin çocuğun sınırdan girdiği yerdeki gözaltı merkezini arayıp ebeveynlerin orada olup olmadığını sormak olduğunu bu sebeple bazen ebeveynlerin bulunmasının haftalar alabildiğini dile getirdi.
Öte yandan; çocukların gönderildikleri kamplardaki durumunu ve yaşadıkları alanları gösteren yeni resimler yayınlandı.
Trump’ın eski kampanya yöneticisi Lewandowski Down sendromlu kızın kampa gönderilmesine alaycı cevap verdi
Meksika Dışişleri Bakanı Jose Antonio Kuribrena, geçtiğimiz günlerde sınırdaki merkezlere gönderilen binlerce çocuğun arasında 10 yaşında Down sendromlu bir kızın da olduğunu, bu durumun özellikle çok acı olduğunu belirtmişti. Bu olaydan sonra içlerinde Ulusal Down Sendromu Topluluğu’nun da bulunduğu birçok kuruluş ve politikacı olayı kınamıştı. ABD Başkanı’nın eşi Melania Trump ve kızı Ivanka Trump, her ne kadar kamuoyuna bir açıklama yapmasa da, durumdan rahatsız olduklarını ve bu ailelerin ayrılmaması gerektiğinin önemini vurguladılar.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Eski kampanya yöneticisi Corey Lewandowski, Down sendromlu kızın haberi kendisine sorulduğunda alaycı bir ifade takınıp soruyu ciddiye almaması Amerikan kamuoyundan ciddi tepkiler aldı.
Göçmenlik ve Gümrük İcra Direktörü Thomas Homan ise “Sıfır Hoşgörü” politikasını destekleyip desteklemediğini net bir şekilde belirtmedi. Katıldığı bir televizyon programında kendisine sorulan “Trump’ın ‘Sıfır Hoşgörü’ politikasının insanlık dışı olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna; “yasanın bu şekilde olduğunu düşünüyorum, ben yasaların sadece uygulayıcısıyım ve yasalara uymalıyım” şeklinde cevap verdi. Ardından ise “aileleri ayırdığı için birilerini suçlamak istiyorsanız yasaları çiğnemeyi seçen aileleri suçlayın” diye ekledi.
Trump’a tepkiler devam ediyor
Trump’ın uygulamasına Demokrat kanattan gelen tepkilere ek olarak ülkenin genelinde protestolar devam ediyor. Aralarında Hillary Clinton ve eski Başkan George W. Bush’un da bulunduğu ve ABD genelinde yaklaşık 7 milyon üyesiyle ülkenin ideolojik olarak en çeşitli mezhebi Birleşik Metodist Kilisesi’nin 600’den fazla üyesi “Sıfır Hoşgörü” politikasına kilise kurallarını ihlal ettiği ve çocuk istismarına sebep olabileceği gerekçesiyle eski kilise üyesi Adalet Bakanı Jeff Sessions’a karşı resmi şikayette bulundular.
ABD’nin Philadelphia eyaletinde ise, bağış toplama etkinliği için gelen Başkan Yardımcısı Mike Pence’in kaldığı otelin yakınlarında çocuk ayakkabılarının dizilmesiyle yapılan protesto da bu tepkilerden bir tanesi.
San Fransisco’da ise Microcoft çalışanları da tepkilerini gösterdiler ve şirketten Göçmenlik ve Gümrük İnfaz Kurumu’yla olan çalışmalarını durdurmalarını ve ahlaki şekilde davranarak çocukları ve ailelerini, kar kaygısının önünde tutmaları gerektiğini ifade eden bir mesaj yayınladılar.
Başkent Washington’da ise bir Meksika lokantasında yemek yiyen Ulusal Güvenlik Bakanlığı Sekreteri Kirstjen Nielsen, lokantanın önündeki protestocular tarafından “Utan”, “Aileleri ayırmaya son verilsin” gibi tezahüratlara hedef oldu. “Sen de bir anne değil misin” ve “Geceleri nasıl uyuyabiliyorsun” yazılı pankartlar taşıyan protestocular, Nielsen’ın Meksika lokantasında yemek yemesini ironik buldular.
Bu olayların yanında; El Salvadorlu bir baba ve oğlu, Teksas sınırından girmeye çalışırken yakalanmalarının 36 saat ardından tekrar bir araya geldiler. El Salvadorlu baba şu an ABD vatandaşı bir arkadaşının evinde göçmenlik davasını beklediğini ve çocuğuyla buluştuğu için çok mutlu olduğunu ifade etti.
