Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Çin’in Müslüman azınlıkları toplama kamplarına gönderdiği iddia ediliyor

Emily Rauhala’nın Washington Post’taki haberinden alıntıdır.

Çin’de Uygurlardan sonra bu sefer de Kazak azınlığa yönelik baskı iddiaları gündemde. İddialara göre Çin’in batısında Müslüman azınlıkların tutulduğu toplama ve endoktrinasyon kampları mevcut.

2009’da Uygurlar tarafından gerçekleştirilen sadırılardan sonra, Komünist Parti ve Müslüman azınlıklar arasındaki ilişkiler iyice kötüleşti. Devlet teröre karşı “halk savaşı” ilan ederek Müslümanlar üzerindeki baskıları şiddetlendirdi.

Çin İnsan Hakları Savunucuları’nın bir analizine göre Sincan’ın ülke nüfusundaki payı yüzde 1.5 olmasına rağmen her 5 gözaltından 1’i Sincan’da gerçekleşiyor. Gözaltılar bir yılda 8 kat artarak 2016’da 27.404’ten 2017’de 227,882’ye yükseldi.

Kazak kökenli Çin vatandaşı Sayragul Sauytbay, içinde 2500 Kazak’ın bulunduğu bir kampta zorla çalıştırıldıktan sonra yanında gerekli belgeler olmadan Kazakistan’a iltica etti. Geçen hafta Kazakistan’da görülen duruşmasında Sauytbay: “Çin’de bu kamplara ’siyasi kamp’ diyorlar fakat aslında bunlar, dağların arasındaki hapishaneler,” diye konuştu.

Sauytbay’ın eşi Uali İslam ve çocuklarının pasaportlarına 2016’da el konulunca İslam, çocuklarıyla Kazakistan’a göçmeye karar verdi. Sauytbay da arkadan onlara katılmayı planlıyordu fakat 2017’de tutuklanarak bir “eğitim kampı”na gönderildi. Eşinin aktardığına göre Sauytbay: “Ben bir kadınım ve Komünist Parti üyesiyim, bana bir şey yapmazlar. Belki ortalık sakinleştikten sonra size katılırım,” demişti.

Sauytbay’ın eşi ve çocukları özgürlük çağrısında bulunurken

Washington Post’un görüştüğü 20 Kazak kökenli Çin vatandaşı da konuya dair benzer ifadelerde bulundular. Konuşanların iddialarına göre Çin devleti Uygurlar dışında Kazaklara ve öteki Müslüman azınlıklara yönelik de siyasi baskı uygulamakta. Çin devletinin yurtdışı bağlantıları olduğundan şüphelenilen kişileri yakalamak için köylere kontrol noktaları kurduğu, kameralar yerleştirdiği, bu kişilerin hukuksuz bir şekilde “yeniden eğitim” kamplarına gönderildiği de iddialar arasında.

Konuşanlara göre tutuklular bu kamplarda geçirdikleri süre boyunca propaganda şarkıları söylemeye zorlandılar. Tutuklulara sıkça işkence yapıldığı da konuşanlar tarafından dile getiriliyor.

ABD Çin’den sorumlu Dışişleri Bakanı yardımcısı Laura Stone bir brifingde, “en az” on binlerce Çinli Müslümanın tutuklu olduğunu söylüyor. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Heather Nauert geçen nisan ayında Sincan’daki baskıları eleştirerek: “Geniş çaptaki tutuklamalardan ve gözetlemelerden kaygılıyız” diye konuşmuştu.

Sauytbay’ın duruşması üzerine konuşan Çin’in Almatı başkonsolosu Zhang Wei: “Bu yıl gördük ki pek çok farklı kişi, hararetli bir biçimde Sincan’da yaşayan Kazakların sözde sorunları hakkında kampanya yapıyor. Bunu açıkça ve gizlice, internette ve kamuoyu karşısında, kanıtlanmamış iddialar icat ederek, Sincan’ın imajını kirleterek, Çin’in içişlerine karışarak ve Çin hükümetini temelsizce eleştirerek yaptılar.”

Fakat davanın hakimi Sauytbay’ın 6 aylık cezasını erteledi ve sınır dışı edilme işlemlerini durdurdu.

Çinli yetkililer ise iddialara dair soruları yanıtlamayı reddediyor. Washington Post’un iddialara dair gönderdiği sorulara Çin Dışişleri Bakanlığı, kısa bir açıklama ile yanıt verdi: “Ben sadece şu anda Sincan toplumunun istikrarlı, ekonomik gelişmesinin iyi ve etnik grupların uyumlu olduğunu vurgulamak istiyorum”.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.