”Rakip yok. Rakip kendimim. Kendimi yeneceğim.” 17 yaşında Türkiye’yi Rio Olimpiyatlar’ında temsil eden Mete Gazoz bir söyleşide kendine ne denli güvendiğini böyle anlatıyor.
Anne ve babası da profesyonel okçu olan, 10 yaşında bu spora başlayan, neredeyse sahalarda büyüyen ve 14 yaşından beri Olimpiyatlar’a hazırlanan genç sporcu, 8 Ağustos akşamı Türkiye’yi ekran başına kilitledi. Hem de Türk halkının en ilgisiz olduğu spor dallarından birinde… Oysa Olimpiyatlar’ın TRT’den yayınlanacağı, bu spor şöleninin başladığı gün belli olmuştu.
Peki, bu yaşta Olimpiyatlar’a katılabilmesi bile çok büyük başarı sayılacak Mete nasıl oldu da ilk 16’ye kalabildi? En önemli neden onun profesyonel sporcu bir aileden gelmesi olmalı. Gazoz, lise eğitimini arka plana iterek her gün 650 ok atıyor. Çoğu zaman anne-babasını, arkadaşlarını, evini görmeden, dinlenmeden çalışıyor. Çok sınırlı boş zamanında ise internet kafeye gittiğini anlatıyor. Kimseyi örnek almadığını, herkesten daha iyisini yapabileceğini söyleyen genç sporcu, ismi, yüzü, soğukkanlı duruşu ile süper kahramanları andırıyor.
Öyle ki Twitter’da TT olacak kadar adından söz ettiren Gazoz, birçok izleyici tarafından Clark Kent’e benzetildi. Olimpiyatlar’dan önce ”Rio’dan kesinlikle birincilik bekliyorum. Rio’da beni izleyin” diyen Mete’nin en yüksek performansına ulaşmasına daha yıllar var. Ama o şimdiden Türkiye halkının gönlünü kazandı. Ve herkes şimdiden Mete’nin Türkiye’ye kazandıracağı Olimpiyat madalyalarını hasretle bekliyor.
