Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Gündüz maçı mı gece maçı mı?

Futbol geçmişimizde kalan “tribünlerin her iki takım taraftarı için aynı sayıda ayrılması” ve “gündüz maçları” özlemle dönüp bakılan anılardan ibaret oldu. Bırakın tribünlerde taraftarların aynı sayıda olmasını birkaç gün önceye kadar derbilerde konuk ekibin tek bir taraftarının bile takımının yanında, deplasman tribününde olmasına izin verilmiyordu. Yasak kalkmasına rağmen sayılar 2000 – 3000’lerden öteye gidemiyor, yani tat vermiyor.

Galatasaray'ın 2010 - 2011 sezonunda faaliyete giren stadyumu Türk Telekom Arena'da 5 Nisan 2015'te oynadığı ilk gündüz maçından bir görüntü
Galatasaray’ın 2010 – 2011 sezonunda faaliyete giren stadyumu Türk Telekom Arena’da 5 Nisan 2015’te oynadığı ilk gündüz maçından bir görüntü

Bir diğer tat vermeyen konu ise geçmişte tadından yenmeyen gündüz maçları. Seyircinin o saatte maça gelmediği; stadyuma gelmeyenin yetmezmiş gibi evinde de maçı izleyip yayıncıya reklam geliri kazandırmadığı; evinde olmayanın kafelerde, restoranlarda da bu maçı izlemeyip mekan sahibine -ve yine dolaylı olarak yayıncıya- para akıtmadığı gibi gerekçelerle özellikle üç büyüklere yıllardır doğru düzgün bir gündüz maçı oynatılmıyor. Nadiren de olsa Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin kendi sahalarında ligin diğer ekiplerine karşı oynadıkları maçların gündüz kuşağına verilmesi, bu üç kulübün kendi aralarında oynadıkları maçlarınsa “federasyon tüzüğünün değiştirilemez ve değiştirilmesi dahi teklif edilemez” kurallarıymışçasına katiyen verilmemesi, derbilerin de hep aynı atmosferlerde, hep benzer görüntülerle art arda sıralanmasının taşeronluğunu yapmış oluyor. Tek bir istisna hariç. Yukarıdaki, gündüz maçlarının neden oynatılmadığının gerekçelerine benzer gerekçelerle ortaya çıkarılan Süper Final maçları hariç. O Play-off serisinde Mayıs ayında İstanbul’da güneşin saat 19:00’da henüz batmamış olmasının etkisiyle geçmişteki gündüz maçlarının atmosferine benzer görüntüler stadyumlarda da televizyon ekranlarında da takipçisine göründü.

1985 yılında Cumhurbaşkanlığı Kupası’nda Fenerbahçe ile Galatasaray’ın karşı karşıya geldiği bir gündüz maçı:

 

Peki Avrupa liglerinde neler oluyor? Premier Lig yayın hakları için Süper Lig’e ödenenden katlarca fazlasını ödeyen yayıncı kuruluş neden “akşam maçı da akşam maçı” diye diretmiyor? Tribün doluluk oranları yüzde 90’ların altına düşmeyen Bundesliga kulüpleri gündüz maçlarına rağmen taraftarını stadyumlara çekmeyi nasıl başarıyor? Bu soruları ve “Gündüz maçı mı gece maçı mı?” sorusunu Uğur Vardan’a yönelttik. Bunlara cevap verdiği telefon görüşmesini aşağıdaki bardan dinleyebilirsiniz.

[soundcloud url=”https://api.soundcloud.com/tracks/285408627″ params=”color=ff5500&auto_play=false&hide_related=false&show_comments=true&show_user=true&show_reposts=false” width=”100%” height=”166″ iframe=”true” /]

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.