2014 yılında Birleşmiş Milletler İyi Niyet Elçisi olarak seçilen oyuncu Emma Watson’ın geçtiğimiz günlerde Vanity Fair dergisi için yaptığı “üstsüz” çekim birçok tepki aldı.
Watson 2014 senesinde Birleşmiş Milletler Kadın Birimi ile cinsiyet eşitliğine dikkat çeken “HeForShe” adlı projenin sözcüsü olmuştu. Oyuncuya gelen eleştirilerin çoğunluğu Watson’ın adının feminizm ile anılmasından kaynaklandığı söyleniyor:
Vanity Fair çekiminden fotoğrafları The Sun gazetesi Watson’ın bu ay vizyona girecek “Beauty and the Beast” (Güzel ve Çirkin) filmine gönderme yaparak yayınladı. “Beauty and the breasts” diyerek başlık atan gazete, “çirkin yaratık” diye çevrilebilecek “beast” kelimesini, “breasts” yani “göğüsler” olarak kullandı.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
The Independent gazetesi ise Emma Watson’ı “ne istediğini bilememek” ile suçladı. Haberin yazarı Biba Kang şu soruyu soruyor: Watson’ın üstsüz fotoğrafının sorumlusu ataerkil sistem mi yoksa bu poz ataerkil sisteme rağmen mi verilmiş?
https://twitter.com/CapaMagMagazin/status/837571753274658816
Peki kim bu feministler? Emma Watson’ın pozunu eleştirmelerinin nedeni ne?
Bazıları, oyuncuyu kadın bedeninin cinsel obje olarak kullanılmasına izin vermesi gerekçesiyle; bazıları, Emma Watson’ın Beyoncé’yi benzer nedenlerden eleştirmesi yüzünden; bir kısımsa küçük çocuklara “kötü örnek” olacağı endişesi ile eleştiriyor.
Watson daha önce kendini feminist olarak tanımlayan şarkıcı Beyoncé hakkında düşüncelerini şöyle dile getirmişti: “Onu izlerken kafamın karıştığını hissettim. Verdiği mesajın yaptıklarıyla çatıştığını düşünüyorum: Kendini feminist olarak tanımlıyor ama onu çeken kamera erkek gözüne hizmet ediyor gibi röntgenler bir bakış açısına sahipti.”
Bazı Twitter kullanıcıları oyuncunun Beyoncé hakkında yaptığı açıklamayı hatırlatarak, Vanity Fair pozunu iki yüzlülük olarak değerlendirildi:
https://twitter.com/RicheyCollazo/status/838465446516936705
“Emma Watson, Beyoncé’nin feminizminin erkek gözüne hitap ettiğini söylemişti. Şimdi bir dergi çekiminde onun göğüslerini görebiliyorum. Beyaz kadınlar ne kadar da tutarlılar…”
Bazı eleştiriler oyuncunun açıklamalarına “Neyin feminizme uyup uymadığına sen mi karar veriyorsun?” diyerek onu ayrılıkçı feminizm yapmakla suçlamıştı:
emma watson is literally the definition of white feminism, nothing is feminist until she does it
— رناد (@jemcarstairse) March 5, 2017
“Emma Watson tam olarak beyaz feminizminin karşılığı. Bir şeyin feminizme ters düşmemesi için önce onun yapması lazım.”
https://twitter.com/saintdyana/status/838610004060012545
“Eğer Emma Watson gerçekten feminizm hakkında düşündüğü birkaç şeyi gözden geçirdiyse Beyoncé’den kamuoyuna açık bir şekilde özür dilemesini bekliyorum.”
Oyuncu, bütün bu suçlamalara “Feminizm kadınlara kendi kararlarını verme hakkını tanımakla ilgili. Feminizm, diğer kadınları dövmek için kullanılan bir sopa değil; feminizm özgürlük ve eşitlikle ilgili. Gerçekten göğüslerimin bu konuyla ne alakası olduğunu anlayamıyorum, bu çok kafa karıştırıcı. ” diyerek yanıt verdi.
Sahi, kadının siyasal ve toplumsal haklar bakımından erkekle eşit olması gerektiğini öne süren özgürlükçü bir düşüncenin bu eleştirilere temel alınması doğru mu? Bir kadının kendi bedenini istediği şekilde ifade etmesi nasıl feminizmle çelişiyor? Herhangi bir pozun direkt olarak erkek gözüne hitap ettiğini varsaymak kadını daha da sınırlandırarak insanlık ile heteroseksüelliğin eşanlamlı olduğu düşüncesini beslemiyor mu?
Feminism doesn't have a dress code. A woman owns her body, and do what she wants. You are amazing and beautiful, @EmmaWatson #heforshe pic.twitter.com/rz478PdPDY
— Sol 🌅⚕️🌳🎶 (@Sol_GH) March 2, 2017
“Feminizmin nasıl giyinileceğini söyleyen kuralları yok. Kadının kendi bedeniyle ne yapacağı ona kalmıştır. Çok güzel ve harika görünüyorsun, Emma Watson.”
