Emek Haberleri (14): Bayramda direnişe devam eden işçiler, Çankaya Belediyesi işçilerine zam ve ikramiye, 15-16 Haziran direnişinin 48. yıldönümü

İşten atılan işçiler bayramı da direnişle geçirdiler

DHL Ekspres, Flormar, Cargill ve Ege Üniversitesi işçileri, bayramı direnişle karşıladılar.

Sendikal faaliyet yürüttükleri için işten atılan DHL, Flormar ve Cargill işçileri ile güvenlik soruşturması gerekçesiyle işten atılan Ege Üniversitesi işçileri bayramı direnişle karşıladı.

DHL Ekspres işçileri yaklaşık bir yıldır işe geri dönmek için depo önünde direnişe devam ediyor.

Mahkeme kararı ile çoğunluk tespitini kazanan işçiler, işverenin mahkeme kararını tanımasını istiyor.

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bulunan Flormar kozmetik ürünleri fabrikasında, Petrol-iş Sendikası’na üye olmaları gerekçesiyle 125 işçinin işlerine son verildi. İşten çıkarılan işçiler fabrika önünde direnişe başladı.

Cargill Türkiye’nin Bursa’nın Orhangazi ilçesinde bulunan fabrikasında 16 işçi işten çıkarıldı. Cargill işçileri de bayrama direnişle girdi.

“Taşerona kadro” düzenlemesi ile güvenlik ve arşiv soruşturması iddiasıyla işten atılan Genel-İş üyesi Ege Üniversitesi işçileri de bayrama üniversite önünde direnişle girdi.

Çankaya Belediyesi işçilerine yüzde 14 zam ve yılda 4 ikramiye

Çankaya Belediyesi ile DİSK Genel-İş Sendikası arasında iki yıl geçerli olacak  toplu iş sözleşmesi (TİS) imzalandı. Sözleşme kapsamında işçilere, yüzde 14 zam ve yılda 4 ikramiye verilecek.

Çankaya Belediyesi binasının avlusunda gerçekleştirilen imza ve kutlama törenine, Çankaya Belediyesi Başkanı Alper Taşdelen, DİSK Genel İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan, CHP Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun, Tekin Bingöl, Tuncay Özkan ile CHP Ankara Milletvekilleri Murat Emir ve Levent Gök katıldı.

Törende konuşan Alper Taşdelen;  “hep birlikte memurumuzla işçimizle çalışanımızla Çankaya Belediyesi olarak kalp kırmadık, rekor kırdık. Geldiğimiz günden beri sosyal belediyecilik anlayışını hep birlikte yarattık. Şunu gururla söyleyebilirim: Çankaya Belediyesi Türkiye’nin en başarılı ilçe belediyesidir. Biz bütün bu hizmetleri yaparken bir kuruş borçlanmadan yaptık. Amacımız şunu göstermekti: Belediyecilik Atatürkçüler’in, sosyal demokratların ve devrimcilerin işidir. Ben göreve geldiğimde kadrolu çalışanların taban rakamı 92 idi, bu TİS’le beraber 153 TL oluyor, 2019’da ise 192 TL olacak. 2019’da Belde 82’den İmar ise 54,9’dan 133 TL’ye çıkmış olacak” dedi.

DİSK Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan yaşanan OHAL ve işçilerin grev haklarının gasp edilmesine rağmen en iyi sözleşmelere imza attıklarını vurguladı.  Çalışkan konuşmasının devamında; “sendikal mücadele emek mücadelesidir ancak aynı zamanda demokrasi mücadelesidir. İçinde olduğumuz süreç bizim bir tercih yapmamız açısından çok önemli bir süreçtir. Önümüzde 24 Haziran seçimleri var. Bir tercih yapacağız ya aydınlık Türkiye’ye ya da AKP’nin karanlığına oy vereceğiz. Biz Genel-İş olarak Türkiye’nin en yaygın işçi sendikası olarak tercihimizi demokrasiden yana kullanacağız” dedi.

Sözleşme kapsamında:

-Kadrolu işçilerin günlük ücretlerine +1,00 TL zamma ek olarak 1. ve 2. yıllarda yüzde 12,

-Çankaya Belde A.Ş. ve Çankaya İmar A.Ş. işçilere ise 1.yıl tamamlanarak oluşacak 2018 Ocak-Aralık dönemi için yüzde 13-12-11 oranında,

-2.yıl için ise açıklanacak asgari ücret zam oranına ek yüzde 2 verilerek yüzde 14,1 oranlarında ücret zammı yapıldı.

Sözleşmeyle kadrolu işçilere; günlük yemek ve ulaşım yardımı, günlük yıpranma ve sorumluluk zammı, öğrenim gören çocukları için yıllık eğitim yardımı, engelli çocukları için yıllık engelli çocuk yardımı, yıllık giyim yardımı, yıllık yakacak ve gıda yardımı ve yılda dört ikramiye verildi.

Sözleşmeyle Çankaya Belde A.Ş. ve Çankaya İmar A.Ş. işçilerine ise; tüm sosyal haklarda yüzde 10’lardan yüzde 50‘lere varan zamlar, günlük yemek ve ulaşım yardımı, öğrenim gören çocuklar için yıllık eğitim yardımı, engelli çocukları için yıllık engelli yardımı, yıllık yakacak ve gıda yardımı ve yılda iki ikramiye verildi.

2013 yılından bugüne 319 çocuk işçi yaşamını yitirdi

Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi,  12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü için bir rapor yayınladı.

Türkiye’de Çocuk İşçiliği ve Çocuk İş Cinayetleri Raporu başlığını taşıyan raporda, 2013 yılından bugüne kadar en az 319 çocuk işçinin yaşamını yitirdiği belirtildi.

Raporda; “çocuk iş cinayetlerinin her yıl Mayıs ayından itibaren yükselişe geçtiği ve Ağustos ayında en çok çocuk iş cinayetinin yaşandığı görülmektedir. Ailesinin yanında çalışan, stajyerlik yapan, okul masraflarını sağlamak ya da aile geçimine katkıda bulunmak üzere gündelik ya da geçici işlerde çalışmak zorunda olan çocuk işçi sayısında büyük bir artışın yaşandığı bu dönemler iş cinayetlerinde büyük bir artış yaşanmaktadır” denildi.

Raporun talep kısmında:

-”Ucuz çocuk işgücünü teşvik eden ve bunun altyapısını oluşturan eğitim sistemi ve eğitim politikalarına son verilmelidir.

– Çocuk emeğiyle ilgili veriler bilimsel, güvenilir ve düzenli bir şekilde yayınlanmalıdır.

– Kayıt dışı çocuk işçi çalıştırılan kişi ve kurumlara göz yumulmamalı, caydırıcı cezalar verilmelidir.

– Yasa dışı çocuk işçi çalıştırmayı önlemeye yönelik tedbirler alınmalı, denetimler etkin ve sıkı bir şekilde yapılmalı, ilgili mevzuatlar yürürlüğe koyulmalıdır.

-Çocuk işçilik yasaklanmalıdır” ifadelerine yer verildi.

15-16 Haziran işçi direnişinin 48. Yıldönümü

15-16 Haziran işçi direnişi, İstanbul ve İzmir’de gerçekleştirilen basın açıklamaları ve eylemlerle anıldı.

İstanbul’da Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi’nin 48’inci yıldönümü dolayısıyla Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda basın açıklaması yaptı.

Açıklamayı, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu okudu.  Çerkezoğlu konuşmasında şunları söyledi: “Tek sendika ve uzlaşmacı sendikacılık rejimi girişimine karşı işçi sınıfının gerçek sendikacılığı ve DİSK’i savunduğu muazzam bir direniştir. 1970 yılında Sendikalar Kanunu’nda yapılan değişiklikler 1967 yılında kurulan DİSK’in ve üye sendikalarının önüne oldukça yüksek bir baraj koşulu getirilmek istenmişti. Yasanın amacı DİSK’i ve üye sendikalarını yok etmek, uzlaşmacı ve sarı sendikacılık tekeli kurmaktı. Tüm tepkilere ve uyarılara rağmen yasa parlamentodan geçince, DİSK işçi sınıfının üretimden gelen gücünü devreye soktu ve direniş kararı aldı. 15-16 Haziran doğrudan ekonomik hedefler dışında sendikal hakların savunulması için yapılan bir direniş olması nedeniyle emek tarihinde oldukça önemli bir yere sahiptir”.

İzmir’de ise DİSK Genel İş İzmir Şubeleri, 15-16 Haziran direnişinin yıl dönümünde yarım gün iş bırakarak, 73 gündür Ege Üniversitesi Rektörlüğü önünde oturma eylemi yapan işçiler için yürüdü. İşçiler, Bornova Metrosu önünde başlattıkları yürüyüşü, Rektörlük binası önünde sonlandırdı.

Rektörlük binası önünde açıklama yapan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı şunları kaydetti: “Türkiye’yi işçilerin haklarının en kötü olduğu 10 ülke arasına sokan iktidar, hedeflediği rejim değişikliğini bir an önce hayata geçirebilmek için baskın seçim kararı almıştır. OHAL’den istifade ederek, grevlerin yasaklandığı, sendikal hak ve özgürlüklerin gasbedildiği, imza toplamaktan meydanlara çıkmaya kadar her türden hak arama yönteminin baskı altında alındığı, mahkemelere başvurma hakkının bile kısıtlandığı bir ortamda işçi sınıfının çalışma ve yaşam koşullarını korumak ve geliştirmek oldukça zorlaştırılmıştır. 24 Haziran 2018, cumhuriyet tarihinin kader anıdır. Unutulmamalıdır ki demokrasi, işçinin ekmeğidir ve tüm haklarımınız tek bir kişinin keyfiyetine teslim edildiği bir düzene demokrasi denmez. Böylesi bir düzende işçilerin hakları savunmak ve geliştirmek daha da zorlaşır. 15- 16 Haziran 1970’de tek tip sendika dayatmasını durduran işçiler, 2018 Haziranı’nda dayatılan rejimi durduracaktır”.