Donald Trump, göreve geldiğinden beri ABD medyasıyla sık sık karşı karşıya geliyor. ABD başkanı, açıklamalarında ülke medyasını yalan söylemekle, kara propaganda yapmakla suçluyor. Hatta Trump kimi zaman medya organlarına “halkın düşmanı” gibi ifadeler söyleyecek kadar ileri gidiyor.
Çarşamba sabahı Boston Globe öncülüğünde 343 gazete, Trump’ın ABD’deki özgür medyaya yönelik karalamalarına karşı birleşerek Trump’ın tavırlarını eleştiren başyazılar yayınlama kararı aldı. Kampanyaya katılanlar arasında The New York Times, Chicago Sun Times, Philadelphia Inquirer ve Miami Herald gibi tanınan gazeteler de bulunuyor.
Kampanyaya katılan gazeteler bu sabah (Perşembe) ayrı ayrı Trump’ın medyaya yönelik baskılarını eleştiren başyazılar yayınladılar. Yazılar farklı görüşleri yansıtsa da, hepsinin ortak amacı, Trump’ın tehditlerine karşı alarm vermek oldu.
The Guardian gazetesi de kampanyaya katılarak içinde şu ifadelerin bulunduğu bir başyazı yayınladı: “Trump medyaya saldırıda bulunan veya tarafından saldırıya uğradığını hisseden ilk ABD başkanı değil. Fakat kendisi, medyayı hesaplı ve istikrarlı bir programla baltalamaya, gayrımeşrulaştırmaya ve hatta varlığını tehlikeye sokmaya çalışan ilk ABD başkanı.
Trump’ın hakaretleri ve tahrikleri, basınla okuyucular arasında bulunması gereken saygı, medeniyet ve diyaloğu tehdit ediyor. The Guardian bu başkanın -dünyanın daha tehlikeli yerlerinde başka liderlerin yaptığı gibi- yok etmek istediği tarafsızlık ve ahlaki sınırları korumak için ABD medyasıyla birlikte duruyor.”
BM İnsan Hakları Komisyonu üyesi Zeyd Raad el-Hüseyin The Guardian’a verdiği bir demeçte Trump’ın açıklamalarının “neredeyse şiddete teşvik” içerdiğini belirtiyor. Üyeye göre Trump’ın retoriği “kolayca sadece işini yapmakla meşgul olan gazetecilere zarar verilmesine ve otosansüre sebep olabilir.”
