Geçen hafta Amerikan yönetimi, El Kaide’nin baş bombacısı İbrahim Hasan el Asiri’nin geçen yıl bir drone saldırısında öldürüldüğünün doğrulandığını duyurdu. CIA eski Başkan yardımcısı Michael Morell, Washington Post’taki yazısında bu haberin hak ettiği kadar ilgi görmediğinden şikayetçi. Zira ona göre Asiri, Usame bin Ladin’den sonra dünyadaki en tehlikeli teröristti. Morell, Asiri’nin şimdiye kadar pek çok bombacıyı yetiştirdiğini, fakat muhtemelen bunların pek azının hocalarının yeteneğine sahip olduğunu söylüyor.
Morell Asiri’nin, intihar saldırılarında kendi erkek kardeşini kullanacak kadar gözü dönmüş birisi olduğunu vurguluyor. Suudi Arabistan doğumlu Asiri bir süredir El Kaide’nin Yemen’deki operasyonlarının başındaydı. 2009’daki Suudi prensi Muhammed bin Nayef’e suikast girişiminde erkek kardeşi Abdullah’ın anüsüne bomba yerleştirip Prens’in yakınına göndermişti. Saldırgan kendisini patlatmasına rağmen, o dönem Suudi Arabistan’daki en yüksek güvenlik yetkilisi olan Prens, mucizevi bir şekilde hafif yaralarla kurtulmuştu.
Asiri 2009 Noel Günü’nde Nijeryalı Ömer Faruk Abdulmutallab tarafından kullanılan cihazın mimarıydı. Abdulmutallab bu cihazı iç çamaşırında gizleyip Amsterdam’dan Detroit’e uçan bir ABD uçağında patlatmaya çalıştı. Ne var ki Abdulmutallab cihazı doğru şekilde patlatamadı ve uçaktaki 290 kişinin hayatı kurtuldu.
Asiri, 2010’un sonlarına doğru, çok sayıda ABD kargo uçağını düşürmek için yazıcı kartuşlarına saklanan bombalar tasarladı. Bu bombaların, geleneksel havaalanı tarayıcıları ya da bomba uzmanı köpekler tarafından tespit edilmesi mümkün değildi. Fakat çok yönlü istihbarat çalışmaları sayesinde bu saldırılar engellendi, pek çok insanın hayatı kurtuldu.
Asiri 2012 yılında ise, havalimanı tarayıcıları tarafından tespit edilmeyen ve metalik olmayan bir intihar yeleği tasarladı. Yine istihbarat servislerinin başarılı çalışması bu saldırının gerçekleşmesine izin vermedi. Bir diğer rivayete göre Asiri, bombalarını insan vücudunun içine ameliyatla yerleştirme üzerine kafa yoruyordu.
