Danimarka hükümeti, bazı göçmenlerin izole bir adaya gönderileceği yeni bir yasal düzenlemeye gidiyor. Söz konusu ada, şu anda bulaşıcı hayvan hastalıklarını araştıran bir tesise ev sahipliği yapıyor.
Danimarka hükümeti, 2019 bütçe müzakerelerinin bir parçası olarak, suç işleyen veya sığınma başvuruları reddedilen ancak ülkelerine geri gönderilemeyen yaklaşık 100 göçmeni, Lindholm Adası’na göndereceğini duyurdu. Danimarka Maliye Bakanı Kristian Jensen, “göçmenlerin hapishanede tutulmayacağını ancak her gün yetkililere rapor vermeleri ve adada uyumaları gerektiğini, aksi takdirde hapse atılacaklarını” açıkladı.
Udviste, kriminelle udlændinge har INTET at gøre i Danmark. Indtil vi kan komme af med dem, flytter vi dem nu ud på øen Lindholm i Stege Bugt, hvor de vil have pligt til at opholde sig på det nye udrejsecenter om natten. Og der vil være politi til stede døgnet rundt. Sådan!#dkpol pic.twitter.com/YybG4zkwQi
— Dansk Folkeparti (@DanskDf1995) November 30, 2018
İnsan hakları ihlali olarak değerlendirilen bu yeni yasal düzenlemeyi destekleyen sağcı popülist Danimarkalı Halk Partisi (Danish People’s Party), resmi Twitter hesabından esmer tenli bir erkeğin izole bir adaya gönderildiği bir animasyon paylaşarak, “Kovulmuş ve suçlu yabancıların Danimarka’da yeri yok. Onlardan kurtulana dek, onları Lindholm Adası’na gönderiyoruz” sözlerini sarf etti.
Baltık Denizi’ndeki 7 dönümlük Lindholm Adası, en yakın kıyıdan yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Ada ile kıyı arasında ulaşımı sağlayan feribot seferleri ise çok nadir düzenleniyor. Mevcut plan yürürlüğe girerse, Lindholm Adası’nda bir tesis inşa edilecek ve 2021 yılına kadar söz konusu göçmenler, bu adaya gönderilecek.
Planın destekçi çok olsa da, karşı çıkanı da bir o kadar fazla. Danimarka Alternatif Parti (The Alternative) lideri Uffe Elbaek, partisinin asla böyle bir planın parçası olmayacağını vurgulayarak, “İnsancıl olmayan politikalar, sevdiğim Danimarka’yı tamamen farklı bir konuma taşıyor” dedi. Danimarka İnsan Hakları Enstitüsü Müdür Yardımcısı Louise Holck da olası insan hakları ihlallerine karşı bu planı “çok yakından” takip edeceklerini açıkladı.