Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

The Guardian 2018’de hayatını kaybeden gazetecilerin hikayelerine yer verdi

The Guardian, 2018 yılında dünyanın dört bir yanında öldürülen gazetecilerin hayat hikayelerine yer verdi. Yazının özetini aktarıyoruz.

Muharrem Durrani (1990-30 Nisan 2018)

Afgan Radyo Azadi programında stajyer sunucu ve yapımcı olarak çalışan Durrani, Kabil yolunda gerçekleştirilen intihar saldırısında hayatını kaybeden 9 gazeteciden biriydi.

Arkadaşı Malali Beşir, Durrani’nin ölümünün ardından şunları söyledi: “Saldırı özellikle gazetecileri hedef almıştı. Yaralananlar birer birer hayatını yitirirken ofisteki herkes dehşete düşmüştü. Nasıl bir vaziyetteydik, anlatamam. Canlı yayını kesmedik. Her şey canlı yayında oldu… Profesyonelce davrandık, gerçekleri duyurduk (…) Evet, dün görüştüğünüz iş arkadaşlarınızı kaybettiğinizde biraz duygusallaşıyorsunuz ama yine de dayandık. (…) Muharrem çok yumuşak başlı, mütevazı bir insandı ama bir gazeteci olarak muazzam potansiyeli vardı. Alanda çok fazla kadın yok, özellikle de kadınların yaşadığı sorunlarla ilgilenen kadın çok az, bu trajik bir şey. Hâlâ eğitimine devam ediyordu… Daha ilk programını bile bitirmemişti…”

İbrahim el Muncar (1992-17 Mayıs 2018) 

Sy24 sitesinin Suriyeli muhabiri evinin dışında kimliği belirsiz kişilerce saldırıya uğradı ve öldürüldü. Sy24’ün kurucusu ve el Muncar’ın genel yayın yönetmeni Ghaith Hammour, çalışma arkadaşını şu sözlerle anlattı: “İbrahim bizim güneydeki elimiz, kolumuzdu. Her şeyi yapardı. Bizim kamera önü, kamera arkası diye insanları ayırabilecek lüksümüz yok. Bize gönderdiği videolarda hem kameraman hem anlatıcı hem de editör olurdu. Hikayeleri bulur, bize ne yapmak istediğini anlatırdı, biz de ona yardım ederdik. (…) IŞİD’den ve yönetimden pek çok defa tehditler aldı. Çok kez ev değiştirdi ama ne yazık ki evinin yakınında öldürüldü. (…) İbrahim sessiz biriydi ama çok iyi bir gözlemciydi ve yıllar içinde kendini geliştirdi; en iyi kameramanımız oldu. Ölümü tüm ofisi yasa boğdu. Katilinin kim olduğunu bilmiyoruz. Emin olamayız, burası Suriye. Bir gazeteci için olabilecek en tehlikeli yer”.

Ján Kuciak (17 Mayıs 1990-21 Şubat 2018) 

Slovakya haber sitesi Aktuality.sk için haber yapan Kuciak’ın ve nişanlısı Martina Kušnírová’nın cansız bedenleri geçen şubat ayında evlerinde bulunmuştu. İkisi de vurularak öldürülmüştü. Kuciak’ın son haberinde kendisiyle birlikte çalışan Pavla Holcová, çalışma arkadaşını şu sözlerle anlattı: “Kelimenin tam anlamıyla bir köy insanıydı. Mütevazı, kavgadan kaçınan… Sessiz biriydi ama işlerin nasıl yürüdüğünü de bilirdi. Derinlemesine araştırmayı, kağıtların arasına gömülmeyi, haberleri derleyip toplamayı, önemli kısmını öne çıkarmayı bilirdi. Panama Belgeleri ve Paradise Belgeleri’nde birlikte çalıştık. Ölümünden önceki 18 ayda, ucu Slovakya Başbakanı’na ve Ndrangheta namlı İtalyan mafyasına uzanan büyük haberin peşindeydik. (…) Ölümlerinin ertesi günü editörü beni aradı ve derhal polis koruması tutmamı söyledi. Sonraki gün tekrar konuştuk ve haberi mümkün olduğunca hızlı bir şekilde duyurmaya karar verdik. Bir grup gazeteci daha işin ucundan tuttu ve olayı başka birçok mecraya duyurarak harika bir iş yaptılar.

Haberin ardından Slovakya Başbakanı’nın istifa etmesi bana pek bir şey hissettirmedi. Benim işim haber yapmakla ilgili, politikacıları istifa ettirmekle değil. Tüm dünyada gazetecilik krizde. Ama belki sonunda dibe vuracak ve nihayet 21. yüzyılda daha iyi bir gazetecilikle devam edeceğiz”.

Leslie Ann Pamela Montenegro del Real (1982-5 Şubat 2018) 

“La Nana Pelucas” adlı politik hiciv yapan YouTube kanalını yöneten gazeteci del Real restoranda eşiyle birlikte yemek yerken, içeri giren silahlı saldırgan tarafından, mekanda bulunan diğer dört kişi ile birlikte başından vurularak öldürüldü.

Del Real kanalında politikacıları tiye alıyor, yolsuzlukla ilgili eğlenceli ve eleştirel haberler yapıyordu. Del Real, özellikle son yıl, yayınları dolayısıyla çetelerden sürekli ölüm tehditleri alıyordu.

Musa Abdül Kerim (1994-31 Temmuz 2018) 

Libya gazetesi Fasanea’nın fotoğrafçısı ve genel yayın yönetmeni Abdül Kerim, kimliği belirsiz saldırganlar tarafından kaçırıldı, daha sonra bulunan cesedinde işkence izlerine rastlandı.

Fasanea’nın genel yayın yönetmeni Salima Bin Nuzha çalışma arkadaşını şu sözlerle anlattı: “Musa 2015’te aramıza katılmıştı. Çok alçakgönüllü, mutlu ve hayat dolu biriydi. Fotoğrafçı olarak başladı sonra editör oldu. (…) İnsanlara, özellikle de yoksullara yardım etmeyi severdi. Her zaman topluma bir şeyler verirdi. Sık sık gelir düzeyi düşük olan ya da yardıma ihtiyacı olan kişiler için bağış toplardı. Müzik dinlemeyi ve çizim yapmayı severdi. Ne zaman başınız sıkışsa, onu yanı başınızda bulurdunuz. (…) Libya’da iç savaş var ve IŞİD gibi gruplar rahatlıkla hareket ediyor. Burada ne güvenlik ne de yasa var.”

Rob Hiaasen (Şubat 1959-28 Haziran 2018) 

ABD’nin Maryland eyaletindeki Capital Gazette’nin editör yardımcısı ve köşe yazarı olan Hiaasen, 28 Temmuz’da, daha önce de kendisine tehditlerde bulunmuş olan Jarrod Ramo adlı kişi tarafından ofisinde vurularak öldürüldü. Saldırıda Hiaasen ile birlikte Gerald Fischman, John McNamara, Rebecca Smith ve Wendi Winters adlı kişiler de hayatını kaybetti.

Hiaasen geçen mayıs ayında anneler günü için duygusal bir yazı yazmıştı. “Artık ahizeyi annemi aramak üzere kaldıramayacağım. Zavallı ben, nasıl da bencilim. Ama geçen pazar, telefonda konuşma günümüzdü bizim. O Florida’da ben Maryland’de; bunlar kronik coğrafi konumlarımızdı. (…) Eğer yeterince şanslıysanız, ebeveynlerinizi takdir etmek için çok beklemezsiniz.”

Şucaat Bukhari (25 Şubat 1968-14 Haziran 2018)

Rising Kashmir gazetesinin kurucusu kıdemli gazeteci Şucaat, Hindistan’ın Srinagar kentinde kimliği belirlenemeyen bir kişi tarafından vurularak öldürüldü.

Gazeteci Sameer Yasir, yakın arkadaşı Bukhari’yi ve yaşadıkları coğrafyada gazetecilik yapmanın zorluklarını şöyle anlattı: “Şucaat size yardım etmek için yolundan dönerdi. Bir seferinde, Colombo havaalanında mahsur kalmıştım, arkadaşımın vize sorunu olmuştu. Ona bir sorunumuz olduğunu söyledim; o da Sri Lanka’dan birini arayıp sorunu çözüverdi. Düşünün, böyle bir adamdı. (…) Öldürülmeden hemen önce aracının hareket halinde olduğunu gördüm, ona doğru el salladım, bana gülümsedi. O gülüşü yüzünden eksik olmazdı. Beni arayacağını ya da mesaj atacağını söylemişti. (…) Eğer Keşmirliyseniz ve bir gazetenin genel yayın yönetmeniyseniz, işiniz çok zordur. Çok ince bir çizgide yürüyorsunuzdur; militanları kızdırmamanız gerekir, askeri kızdırmamanız gerekir, Hindistan’ı kızdırmamanız gerekir, Pakistan’ı kızdırmamanız gerekir. Çok fazla aktörün içinde olduğu bir alanda köşeye sıkışmışsınızdır.”

Paúl Rivas Bravo (25 Nisan 1972-Nisan 2018) 

Ekvador gazetesi El Comercia’nın foto muhabiri Bravo, uyuşturucu tacirleri tarafından kaçırılarak öldürüldüğünde, gazeteci Javier Ortega ve sürücü Efraín Segarra ile birlikteydi.

Bravo’nun çalışma arkadaşı Ana Maria Carvejal, onu şu sözlerle anlattı: “Paúl’ü herkes severdi. Gittiği her yerde arkadaş bulurdu çünkü insanların hikayeleriyle çok ilgiliydi: Arabasının bakımını yapan adam, garson, taksi şoförü… (…) Son seyahati Ekvador ve Kolombiya arasındaydı. Kolombiya’da taraflar arasında barış sağlandığından beri, FARC silahsızlandı ama eski gerilla gruplarının içinde bulunan suça eğilimli kişiler silah bırakmadı ve uyuşturucu ticaretine ya da benzeri aktivitelere karıştılar. Onunla sabah konuşmuştum, ama sonradan kendisine gönderdiğim mesajlara dönmedi. Bunun üzerine endişelenmeye başladım. Bir sonraki gün hükümet, Paúl, Javier ve Efraín’in kaçırıldığını doğruladı.”

 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.