Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Yaşamın İzleri (6): Filiz Kerestecioğlu ile “Tuhaf zamanlarda elini taşın altına koymak”

Kamera/yönetmen: Engin Pulat

Kurgu: Sahra Atila

Yaşamın İzleri’nde İrem Afşin’in bu haftaki program konuğu HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, deniz tutkusundan avukatlığa, feminist mücadeleden siyasetin içindeki farklı duruşuna uzanan yolculuğunu anlattı. 

Gölcük’te doğan, ancak babasının denizci olması nedeniyle çocukluğu farklı deniz şehirlerinde geçen Kerestecioğlu, çocukluğundan babasıyla Sarıyer’de balık tutuşunu, elma şekerini, gazoz sevgisini ve nasıl şehir şehir gezdiklerini hatırlıyor. Sokak ve doğayla iç içe büyüyen Kerestecioğlu, sosyal bir çocuk olduğundan bahsediyor. Denizle özel bir bağı olduğunu söyleyen Filiz Kerestecioğlu, “Deniz benim en mutlu olduğum yer” diyor. 

Nasıl hukuk okuyarak avukat olduğunu anlatan Kerestecioğlu, meslek seçimini “Gazeteci olmayı çok istiyordum, babam ‘Hukuk okursan gazetecilik de yapabilirsin’ dedi. Farklı tercihlerim vardı ama iyi ki hukuk oldu. Adalet duygusu ve eşitsizlikle mücadele küçüklüğümden beri vicdanımla bağlantılı olarak vardı” diye açıklıyor. 

Kerestecioğlu, 12 Eylül Darbesi döneminde yaşadıklarını anlatırken de “12 Eylül’de  hayallerimiz darbeyle yıkılınca, büyük travma yaşadık. Arkadaşım Necdet Adalı idam edildiği zaman ‘Hayat durmalı’ demiştim” diyen Kerestecioğlu, “Hiçbir zaman kimse için geri dönüşü olmayan idam cezasını dilemem, insan hakları geleneğinden geliyorum, kimse için şiddet dilemem” diyor.

Feminist avukatlık kariyeri ile de dikkat çeken Filiz Kerestecioğlu “Kadınların özgürleşmesinin önündeki engeller neler?” sorusuna tek kelimeyle “Erkekler!” diye cevap veriyor. 

Kadınların mücadelesinden ve dayanışmasından başka yol olmadığını söyleyen Filiz Kerestecioğlu, yargının kadına şiddet davalarına bakışını şu sözlerle özetliyor: “Kadınların ısrarı, yargıda feminist avukatların varlığı ve müdahil olma ısrarı önemli. Şimdi daha genç avukat arkadaşlar ve kadın örgütleri dava takibini bizden daha iyi yapıyorlar. ‘Erkek adalet değil, gerçek adalet istiyoruz’, bence çok doğru bir slogan.” 

“Kadınlar Vardır” marşını nasıl yazdığını, 1987’de düzenlendikleri Dayağa Karşı Dayanışma Yürüyüşü’nü, “Kadınlar Vardır” belgeselini (1995) çekmeye nasıl karar verdiklerini de anlatan Kerestecioğlu, yaşamında avukatlık ve aktivistliğin iç içe geçtiğinden bahsediyor.  

HDP’den siyasete girmesinin, Sabahat Tuncel’in kendisini Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) davet etmesiyle gelişen bir süreç olduğundan bahseden Kerestecioğlu, “Aslında siyasete girmek istemedim, bir söz beni ikna etti. ‘Zor zamanlarda, tuhaf zamanlarda elini taşın altına koyacak insanlar gerekir’ dendi bana; hayatım boyunca elim taşın altından pek çıkmamıştır, öyle kabul ettim” diyor.

Meclisin “en iyi darlanan kadın milletvekili” diye anılan Filiz Kerestecioğlu, “Bazen Mecliste kendimi ‘feminist TDK’ gibi hissediyorum. Feminist hareketi hep arkamda hissediyorum” diye konuşuyor.

Son dönemde ülkede yaşananlardan bahsederken “Sadece partimiz HDP’nin değil, herkesin nasibini aldığı bir süreç bu. Bu otoriter baskıcı politika sonu gelecek bir şey değil, daha önce de yaşadık biz bunları. Ez, yok et politikası eninde sonunda çöker” diyen Filiz Kerestecioğlu, HDP milletvekili Leyla Güven’in açlık grevi direnişini şöyle değerlendiriyor:

“Leyla Güven’in vekil olarak serbest bırakılmaması büyük bir haksızlık. Leyla Güven barış tesis edilmeden ülkenin huzura refaha eremeyeceğini ifade ediyor. Aslında mücadele eden herkes bunu istiyor, özgürlük ve bir lokma ekmek derdinde insanlar…”

Kendisi için mücadele ve dayanışmanın da bir güzellik olduğunu söyleyen Kerestecioğlu gelecekten umutlu: “Daha bunlar iyi günlerimiz, diyen insanlardan kaçıyorum. Biz elbet güzel günler göreceğiz, o günleri kendi ellerimizle kuracağız.”

 
 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.