Dünyanın en önemli futbol kulüplerinden birkaçını çalıştıran Portekizli teknik direktör José Mourinho, yolunda gitmeyen Manchester United macerasının ardından İngiliz Telegraph gazetesinden Sam Wallace’la kapsamlı bir söyleşi yaptı.
Mourinho halen İspanya’da İngiliz Premier League maçlarını yayımlayan DAZN için yorum yapıyor. Şu aralar çokça zamanını tenis ve Formula 1 izlemeye ayırıyor. Bu sporlardaki detaylardan büyülendiğini anlatıyor. Mourinho’nun ve Manchester United’ın yolları geçtiğimiz yıl 18 Aralık’ta ayrıldığında Portekizli teknik adam kariyerinde ilk kez 18 ayı hiçbir kupa kazanmadan kapatmıştı. Oysa kariyerinin henüz başında Sir Bobby Robson ve Louis Van Gaal gibi önemli teknik direktörlerle çalışan Mourinho’nun 25’in üzerinde kupası bulunuyor.
Mourinho, Chelsea-Manchester City İngiltere Kupası finalini izlerken işini hayli ciddiye alıyor, maçın dönüm noktalarını not alıyor. Mourinho maçı kendini kaptırarak izlerken özellikle bir oyuncuya hayranlığını gizlemiyor. O oyuncu N’Golo Kanté.
Düşünen adam Mourinho
Portekizli futbol adamının United’la yolları en hafif tabirle hiç hoş şekilde ayrılmamıştı ve onun ayrılmasından sonra takım hızla çıkışa geçmişti. Mourinho da durumu kabul ediyor, bu nedenle de zamanını kariyerinin son dönemi üzerine düşünmekle geçiriyor. Ancak pişmanlık yaşamaktan çok, bundan sonra nasıl bir kulüpte çalışabileceği üzerine düşünüyor: “İnsanlar yenilgiden daha çok ders alındığını söylerler. Bunda doğruluk payı olabilir. Benim doğamda kazanmak var. Hayatımda ilk kez 18 ayı kupasız geçiriyorum. Bazıları 18 yıl boyunca kupa kazanmazlar. Şimdi düşünmek, bir sonraki için hazır olmak ve anlamak için zamanım var.”
Geçmişte çalıştığı kulüplerin arkasından hiç konuşmadığını söylüyor. Şimdiden bir takımın teklifini geri çevirdiğini söylüyor. Futboldaki en büyük başarılar için hırslarının azalmadığını aktarıyor.
Mourinho ne istiyor?
José şu an 56 yaşında, futbolda 30 koca yılı geride bırakmış. Peki bundan sonrası için ne istiyor? Başta kulüp yönetiminin hırslı olması şartından bahsetse de bunu düzeltiyor, hırsları ikinci sıraya itiyor, mutlu hissedeceği bir kulüpte çalışmanın önceliği olduğunu söylüyor. “İç tartışma istemiyorum” diyor: “Birlikte uyumla çalışabilen insanlar, benzer idealleri paylaşan insanlar… En önemlisi bu. Yeni nesil oyuncular sadece o futbolcudan ibaret değil. Ailesi, yakın çevresi, iletişim direktörü, menajeri hatta bazen kişisel koçuyla muhatap oluyorsunuz. Bu da birlikte çalışmayı zorlaştırıyor.”
Mourinho uzun süredir liderlik üzerine kafa yorduğunu aktarıyor: “Her zaman örnek kişiler, liderler üzerine kafa yordum. İnsanlık tarihinde çoğunlukla olağanüstü olumsuz liderler görürüz. Ancak konu futbola gelince daha çok pozitif lidere bağlanılır. Ancak olumsuz lider de, liderdir. Amaçlarına ulaşmanı sağlayan her zaman pozitif lider olmaz. Yoluna bazen negatif liderler çıkar, kendimi bu tip durumlara hazırlıyorum.”
2004’te Porto’dan ayrılmasının ardından Avrupa futbolunun en varlıklı kulüplerini çalıştıran Mourinho bu kez “kupa avcısı” olan bir kulüpten çok “kupa avcısı” olmayı hedefleyen bir kulüpte çalışmak istiyor. Yeni kulübünde hayatında hiç tanışmadığı 500 “yetenek avcısı” ile çalışmaktansa, yakın çalıştığı beş “yetenek avcısını” tercih edeceğini söylüyor.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
