Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Dünyanın en ünlü orkestra şeflerinden Daniel Barenboim, orkestra üyelerine zorbaca davranmakla suçlanıyor

Arjantin asıllı İsrailli orkestra şefi Daniel Barenboim, birlikte çalıştığı müzisyenler tarafından zorbalıkla suçlanıyor. Konuyla ilgili New York Times’da Alex Marshall ve Christopher F. Schuetze imzasıyla yayınlanan yazının öne çıkan kısımlarını aktarıyoruz:

Dünyanın en ünlü orkestra şefi Daniel Barenboim, istediğini yaptırmasıyla maruf. Kendisi, Nazilerin sevdiği antisemitist besteci Richard Wagner üzerinde İsrail’de uygulanan gayriresmi yasağı kaldırmış, pek çok müzisyenin söylemekten kaçınacağı şeyleri de söylemekten geri durmamıştı.

76 yaşındaki Barenboim, Berlin’de uzun zamandır “dokunulmaz” olarak görülüyordu. Berlin’in ilk büyük opera binası olan Staatsoper’in müzik direktörü ve Yaşam Boyu Daimi Şefi’ydi. Berlinli siyasilere yakın olan Barenboim, Opera’nın Berlin hükümetinden yıllık 504 milyon euro alabilmesi için nüfuzunu kullanıyordu. Ancak bir süredir Alman medyasında, birlikte çalıştığı orkestra üyelerine yönelik zorbaca ve aşağılayıcı davranışlarda bulunduğu yolunda iddialarla karşı karşıya. Söz konusu iddialara, siyasilerin olaya müdahil olması çağrıları da eşlik ediyor.

Alman Der Tagesspiel’de yer verilen bir makalede şu ifadeler yer alıyor: “Bir sanat eseri her zaman demokratik olmayabilir, ama bir kamu kurumunun kraliyet mahkemesine dönüştürülmesine de izin verilemez.”

NYT’nin görüştüğü yedi kişi de, Barenboim’in tavrının zorbaca olduğu ve davranışlarının bir orkestra şefinin sınırlarını aştığı kanaatinde. Alman radyosu RBB’ye konuşan Barenboim ise iddiaları “Ben Arjantinliyim, kanımda Latinlik var” diyerek reddediyor.

Barenboim’e göre, tartışmanın Staatsoper ile yeni bir kontrat imzalaması öncesinde açılması manidar.

Geçtiğimiz yüzyılın ünlü bestecileri Arturo Toscanini ve George Soti, sert tavırlarıyla biliniyordu, ancak Barenboim ile başlayan tartışma, böylesi bir tavrın günümüzde sürdürülüp sürdürülemeyeceğine ilişkin. Daha önce Staatsoper’in orkestrasında (Staatskapelle) olan ve bugün Kopenhag Filarmoni Orkestrası’nda çalan tromboncu Martin Reinhardt, Barenboim’in davranıışını şu sözlerle eleştiriyor: “Bu kişisel bir mesele değil, orkestraların 21. yüzyılda nasıl yönetileceğiyle ilgili bir sorun.”

Yine daha önce Staatskapelle’de çalmış olan timpanist Willi Hilgers de Facebook mesajlarında, Barenboim’in sık sık kendisinden meslektaşlarının önünde solo çalmasını talep ederek aşağılamasından yakındı. Hilgers, gördüğü muamelenin, ailesini de etkileyecek biçimde depresyona girmesine, uykusuz geceler geçirmesine ve sonuç olarak antidepresanlar olmadan performans sergileyememe noktasına gelmesine neden olduğunu iddia etti.

Bir başka orkestra üyesi ise, sağlık gerekçesiyle Barenboim’den izin talep ettiğini ancak reddedildiğini, daha sonra ise Şef’in kendisine karşı küçümseyici bir tutum takındığını ve solo performans göstermesini istediğini anlattı.

Barenboim ise bu iddiaya karşılık “dünyanın en büyük orkestralarından birinde çalanlardan solo performans istenmesinin makul bir egzersiz olduğunu” söyleyerek kendisini savundu. Barenboim, tartışmanın Staatsoper’deki görevini bırakmasını isteyenlerce açılmış olduğu kanısında: “Bu suçlamaların, tam da ben buradaki kontratımı 2022 sonrasına uzatmak üzere görüşmelere devam ederken ortaya çıkması, beni düşündürüyor: Eğer insanlar gerçekten incinmişse, neden şimdi konuşuyorlar?”

Kimi zaman tonunun sertleştiğini kabul eden ve bundan pişmanlık duyduğunu söyleyen Borenboim’e göre, kendisi kuzu değil, ancak kabadayı da değil. Öte yandan Staatskapelle kurulundan yapılan açıklamada “Barenboim ile karşılıklı güven ve yakın işbirliği içinde büyük sanatsal başarılara imza atıldığı ve kendisine duyulan itimadın zarar görmeyeceği” belirtildi.

Tartışma ilk olarak 6 Şubat’ta VAN’da yayınlanmıştı. Barenboim ile çalışmış olan, kimliği gizli kişilerin anlatımlarının yer aldığı makale Şef’i “ilham verici ve cömert, bir o kadar da otoriter, sağı solu belli olmaz ve korkunç” olarak tanımlamıştı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.