Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Yaşamın İzleri (17): Ümit Alan ile “Muhalif veya alternatif değil, bağımsız medya!”

Yaşamın İzleri’nin 17. bölümünde İrem Afşin, konuğu medya eleştirmeni-yazar Ümit Alan ile medyaya ayna tutuyor. İkili, medyanın dünü ve bugünü üzerinden geleceğe bakarken medya için kullanılan tanımlamalar ile medyanın güncel karnesini masaya yatırıyor.

Doğumundan itibaren 24 yıl Eskişehir’de yaşayan Ümit Alan için her ne kadar kendisinin yaşadığı eski haliyle pek ilgisi kalmasa da şehirdeki değişimi seviyor. Bir gün yeniden yerleşmeyi düşündüğünü ve Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in kendisine beklememesini söylediğini aktarıyor.

“Asıl mesleğim reklamcılık” diyen Ümit Alan kendisini gazeteci olarak nitelendirmiyor ve medya eleştirmeni olmaya nasıl karar verdiğini anlatırken: “Aslında yapmak istediğim gazeteciliğin olmadığını fark ettiğim için yazılarım biraz da özeleştiri. Master tezimi yazarken gazetecilerin ne kadar mutsuz olduğunu örneklemle kanıtladım. Medyanın içinde olmadığım için eleştirebiliyorum. Herkesin anlayacağı bir dilde anlatmak istediğim için hiciv dilini tercih ettim” diyor.

“Ana akım medya artık yok”

“Medyanın artık hiciv diliyle anlatılacak bir yeri kalmadı. Bizim 2010-2013 arası yaptığımız ‘Heberler’ şu anda hiçbir ana akım kanalda yayınlanamaz” diyen Alan, Gezi direnişinin üçüncü yılında yaptığı penguenlerle hayali röportajdan da bahsederek şimdi olsa penguenlerin konuşmayacağını, anca “veri akışı kesildi” diyeceğini sözlerine ekliyor.

Ana akım medyanın artık olmadığını düşünen Ümit Alan bunu, “Tek bir görüşü anlatan tek sesli yayınlardan insanlar artık dijital medyaya kaçıyor. Ancak alternatif ya da muhalif demek doğru değil. Muhalif gazetecilik dediğimizde gazeteciliğin doğasına ters bir şeyden bahsediyoruz, medya olarak doğal muhalif olmadıkça sistemi eleştiremezsiniz” diye açıklıyor.

İktidar yanlısı medyanın tek bir görüşü, tek sesliliği yansıtan halini çoğu insanın fark ettiğini anlatan Ümit Alan, “Gazeteciliğe inanan, gazetecilik yapan patronların yönettiği medyaya ‘bağımsız medya’ demeliyiz. Diğerleri kendilerine de ‘yandaş medya’ diyebilir. Yandaşlık yaptıkları kitleye de zarar veriyorlar” diye vurguluyor.

Alan’a göre internetteki en büyük sorun bilgi kirliliği: “İnternet medyasında bilgi kirliliğine karşılık eğitim sisteminde köklü reformlar gerekiyor. Umberto Eco, okumayı öğretmek kadar internetteki bilgi kirliliğine karşı ne yapmak gerektiğini öğretmenin önemli olduğunu söylüyor.”

İnternette karşılaşılan her bilgiyi paylaşmamak, şüpheci yaklaşmak gerektiğini anlatan Ümit Alan, “Aynı trafik gibi, interneti kullanırken de emniyet kemeri şart. Bu da ancak eğitimle olur” diyor. Sadece kendi görüşüne denk fikirleri değil, karşıt görüşü de takip etmek gerektiğini savunan Alan, “İnternet kullanırken kendimizi yankı odalarına kapatıyoruz” diye konuşuyor. Peki ya internet haberciliğini neler bekliyor? “İnternette haberin rakibi artık her şey, 14 yaşındaki YouTuber bile. Klasik haber dili artık yetmiyor, dikkat çekmek için farklılıklar üretilse de gazeteciliğin doğrularından ayrılmadan içerik üretmeliyiz.”

Kamera: Melike Ceyhan 

Kurgu: Sercan Öztürk 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.