Murat Aksoy’un izlenimleri
Beylikdüzü Beylik Pazarı’na yaklaşıyorum. Pazar alanını çepeçevre saran güvenlik bariyerlerinin önünde iki orta yaşlı esnaf “Her şey çok güzel olacakçı!!! Buradaaa!!!” diye bağırarak gelenleri karşılıyorlar. “O da ne” diye düşünürken üzerlerinde gündemdeki sloganın basılı olduğu tişört ve atkıları sattıklarını biraz daha yaklaşınca anlıyorum. Malum, CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, kendisinin kalesi sayılan, 31 Mart seçimlerinden önce belediye başkanlığı koltuğunda oturduğu Beylikdüzü’nde Kadir Gecesi iftarına katılacak.
İftarın düzenleneceği pazar alanına girdiğimde ilk gözüme çarpan, hem alandaki görevliler arasında hem de iftara katılanlar arasında kadın sayısının oldukça fazla oluşu. Abartıyor muyum bilmiyorum ama kabaca bakıldığında her 10 kişiden 6, belki de 7’si kadın. Ayrıca başörtülü kadın sayısı da azımsanmayacak kadar fazla.
İftara daha 45 dakika var. Az sayıdaki boş sandalye 5-10 dakika içinde doluyor. Alanda 15 bin kişi olduğu söyleniyor. Ne kadar doğru kestirmek mümkün değil.
Yemeklerin dağıtımını yapacak olan görevliler yavaş yavaş hareketlenmeye başlıyor. Ben masaların arasında dolaşırken bir yandan da yemeklerin dağıtımına başlanıyor. “Benim yemekle işim yok, ben Ekrem Bey’i görmeye geldim!” Bu ve benzeri ifadeleri birkaç farklı masadan duyuyorum.
Sahneye ilk çıkan bir tasavvuf müziği grubu oluyor, ortamda hafiften bir uhrevi atmosfer oluşuyor. İçerisinde “Gavs-ül Azam Abdülkadir Geylani” şeklinde ifadeler geçen bir eser seslendirdikleri dikkatimi çekiyor.
O sırada Beylikdüzü Belediye Başkanlığı koltuğunu 31 Mart’ta Ekrem İmamoğlu’dan devralan yine CHP’li Mehmet Murat Çalık alana giriyor. Kendisine taleplerini aktarmaya çalışan vatandaşlar nedeniyle güçlükle ilerleyip protokol kısmına geçiyor. Protokolde gözüme çarpan diğer isimler CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun ile Küçükçekmece Belediye Başkanı CHP’li Kemal Çebi.
İftara artık çok az bir süre kaldı ancak asıl beklenen isim henüz alanda yok. Bu kez sahneye bir hoca çıkıyor ve Kur’an okuyor. Beklenen isim de tam bu sırada alana giriş yapıyor. O andan itibaren alandaki sessizlik kayboluyor. Flaşlar, alkışlar, ıslıklar, tezahüratlar birbirini kovalıyor. Ekrem İmamoğlu eşiyle birlikte aracından iniyor. Herkes o yöne doğru hareketleniyor. O anda Kur’an okunduğundan İmamoğlu saygısızlık olmaması için sessizce ilerlemeye çalışıyor ancak nafile. Kalabalık durmuyor.
Kalabalık durmuyor ancak hoca duruyor. Okuduğu Kur’an’ı yarıda kesip, vatandaşları sükunetle dinlemeleri konusunda uyarıyor. İmamoğlu kendisine ayrılan masaya oturup sessizlik tekrar sağlanınca hoca Kur’an tilavetine kaldığı yerden devam ediyor. Daha sonra Türkçe dua kısmına geçiliyor. Hoca, Ekrem İmamoğlu ve ekibindeki arkadaşlarının başarılı olmaları için dua edip kalabalığın gönlünü alıyor.
Ezan okunuyor, oruçlar açılıyor. Ekrem İmamoğlu ve eşi basının ve vatandaşların yoğun ilgisi nedeniyle güçlükle bir şeyler atıştırabiliyor. Kısa süren yemeğin ardından ilk olarak sahneye Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık çıkıyor. Çok kısa süren bir konuşma yapmasına rağmen birkaç kez “İstanbul’un Seçilmiş Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu” ifadesini üzerine basa basa kullanan Çalık, iftiracılardan, yalancılardan korunmak için dua ediyor. Belli ki son günlerdeki yalan haber furyasına veryansın ediyor.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Çalık’ın ardından sahneye beklenen isim Ekrem İmamoğlu çıkıyor. Başka bir programa yetişmesi gerektiğinden olsa gerek o da çok kısa konuşuyor. İmamoğlu önce birlik ve beraberlik mesajı veriyor ve şunları söylüyor: “Ramazan ayı uzlaşma, barışma ve aydınlanma ayı. Görevler çok önemli, yöneticilik çok önemli. İstanbul’a belediye başkanı olmak çok önemli. Bütün makamlar önemli ve insana hizmet ediyorsunuz. İnsanla buluşuyorsunuz. Kamu malına özen göstermelisiniz. İsraftan uzak durmalı ve israfa asla müdahale etmemelisiniz. Toplumsal birlik için hareket etmelisiniz. Mutlaka insanlara hizmet ederken tevazuyu elden bırakmadan iyi niyetle iyi bir dille hizmet etmeyi başarabilmeliyiz.”
Bununla birlikte İmamoğlu, son günlerdeki karalama ve yalan haber kampanyalarına da içerlemiş olacak ki, bu konuya gönderme yapmayı es geçmiyor ve “Allah herkesi iftiradan ve yanlıştan korusun” diyerek Maide suresi 8. ayetten bir alıntı ile sözlerine devam ediyor:
“Ey İnananlar! Allah için adaleti ayakta tutup gözeten şahitler olun. Bir topluluğa olan öfkeniz sizi adaletsizliğe sürüklemesin; adil olun; bu, Allah'a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah'tan sakının, doğrusu Allah işlediklerinizden haberdardır.”
Kısa süren konuşmasını bitiren İmamoğlu sahneden inmeye hazırlanırken, sahnenin merdivenlerinin önüne doğru bir hücum başlıyor. İmamoğlu ve korumaları büyük güçlükle ilerlemeye çalışıyor. Hatta bir ara izdihamdan, dev ekranların asılı olduğu direkler sallanmaya ve risk oluşturmaya başlıyor. Kalabalığın arasından büyük zorlukla çıkan İmamoğlu’nun çok yavaş ilerleyen arabasının ardından takip eden kalabalığın arasında kalıyorum. Sağımdan, solumdan, önümden (ve hep kadınlardan) birçok kez aynı duayı duyuyorum: “Allah’ım şu Kadir Gecesi’nin hürmetine şu adamın şansını, bahtını açık eyle”. Aklıma Ruşen Çakır’ın iki gün önceki (29 Mayıs) yayınında söyledikleri geliyor: “İmamoğlu’nun manevi bir gücü var, manevi bir desteğe sahip. Kampanyasını hayır dualarıyla yürütüyor”.
Kalabalık hızlıca dağılıyor. Kapı önündeki seyyar esnaf oldukça mutlu. 10 TL’ye sattıkları “Her şey çok güzel olacak” ve “Ekrem Abi” tişörtleri kapış kapış gidiyor.
