CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un ilk Belediye Başkanı Hızır Bey’in mezarını ziyaret ederek başladığı günü, İstanbul’un iki muhafazakâr ilçesi Bağcılar ve Esenler’de düzenlediği mitingler ile tamamladı. Medyascope’tan Murat Utku ve İbrahim Yayan, gün boyu İmamoğlu’nu izledi.
Ekrem İmamoğlu öğle üzeri, ilan edildiği saatte Taksim’de bulunan The Marmara Oteli’nde basın toplantısının yapılacağı salona giriyor. Neşesi yerinde, selfie çektirmek isteyen az sayıdaki seçmenini kırmıyor. İmamoğlu’nu eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan da yalnız bırakmıyor.
Basın toplantısında YSK’ya sert eleştiri
Basın mensupları yerlerini alıyor, İmamoğlu kürsüye çıkıyor. İstanbul’dan bahsedeceğini belirtip sözü 31 Mart seçimlerindeki sonuçlara ve Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) iptal kararına getiriyor:
“Her şeyden önce herkes bilmelidir ki, 23 Haziran seçimleri normal seçimler değildir. Türkiye tarihinde daha önce görülmemiş haksızlıklarla, hak gaspıyla dolu anormal seçimlerdir. Çünkü normal seçimler 31 Mart’ta bitmiştir.”
İmamoğlu, 31 Mart seçimlerini, bu ülkeyi yönetenlerin hazmedemediğini, ondan sonra da seçimin tüm milletin gözleri önünde “alenen gasp edildiğini” savundu ve devam etti: “Bize mazbatayı vermeye yanışmayan bu ülkenin yöneticileri hukuku katletmişler, 16 milyonun hakkını gasp etmişlerdir.”
Tavukçuda soru cevap
Toplantı bitiyor, tam gidiyoruz derken İmamoğlu’nun işleri uzuyor, bir ara İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu da basın toplantısının yapıldığı otele geliyor, beklenenden daha geç çıkıyoruz. Asayiş Şube’nin gönderdiği siyah camlı iki minibüs, İmamoğlu’nun ekibini ve kendisini taşıyan minibüsler ve basın araçları, peş peşe yola koyuluyoruz.
Bir sonraki durak, Yenibosna’da “Kanatçı Haydar” adlı bir lokanta. Burada kısa bir yemek molasının ardından soru-cevaplı bir basın toplantısı daha. Büyükşehir Belediyesi’nde 18 günlük yerel iktidarı süresince kendisine çay getiren, telefon bağlayan insanların fişlendiği, sürüldüğü iddiasını yineledi. Söz, önümüzdeki pazar günkü münazaraya geliyor. Verilmesi olası aralarda yayınlanacak reklamların kamu yararına hizmetlerde bulunan vakıf ya da derneklere dağıtılması çağrısında bulunuyor, “Umarım, Binali Bey de olumlu yaklaşır” diyerek.
Restoranın hemen karşısındaki Mavi İlmek Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’ne giriyor bu kez. Buradaki genç eğitmenlerle fotoğraf çektirip yeniden yola koyuluyor, basın da peşinden. İmamoğlu artık her zaman kullandığı seçim otobüsünde. Camdan Yenibosnalılar ile selamlaşıyor. Otobüs de beraberindekiler ile birlikte günün ilk açık hava toplantısını yapacağı Bağcılar Meydanı’na doğru ilerliyor.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
AKP’nin kuvvetli olduğu ilçe Bağcılar’da
Bağcılar Meydanı’na İmamoğlu’nun otobüsünden önce varıyoruz. Meydan henüz dolu değil. Seyyar satıcılar üzerinde İmamoğlu’nun resimlerinin ve isminin bulunduğu bandanalar, flamalar satıyor, tanesi 10 liradan. Kalabalık çok büyük değil. Bunda yakıcı güneşin de etkisi olabilir tabii, ama Bağcılar’ın muhafazakâr iklimi de bu toplantıya katılımın az olmasındaki bir diğer sebep olabilir. Nitekim 31 Mart seçim sonuçlarına baktığımızda Bağcılar’da İmamoğlu yüzde 37,61 ve rakibi Binali Yıldırım ise yüzde 58,84.
İmamoğlu’nun otobüsü yaklaştıkça miting alanı hareketleniyor, kalabalık da giderek artıyor. Bağcılar Meydanı’nda AKP’li belediyenin kurduğu sahne duruyor ama alan CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkanı adayına açılmıyor, miting meydanın yanından geçen yolda yapılıyor. Sonunda İmamoğlu geliyor, “Ekrem Başkan” sloganlarıyla karşılanıyor. Otobüsün üzerinden sesleniyor: “Bağcılar’da yaşayan çocukların Ekrem Abisi olarak buradayım, ben Bağcılar’ı çok seviyorum.” CHP’nin adayı kreş sözü veriyor, “Seçimden önce söz verdiğim gibi, İmamoğlu söylediyse yapar” diyor, “Ben İstanbul halkını eşitlemeye geldim. Sizler ile iyi ki bu bağı kurduk, göreceksiniz bu kardeşiniz asla vazgeçmeyecek. 18 günde yaptıklarımızı gördüler, 1800 günde yaptıklarımızı görünce çıldıracaklar.”
Esenler’de Karadeniz rüzgarı
Sıra Esenler’de. Açık hava toplantısının yapılacağı Esenler Meydanı’nda heyecanlı bir kalabalık var. Seçmenler ellerinde İmamoğlu flamaları ve yüksek sesle çalan Karadeniz türküleri ile bekliyor, bir köşede de horon tepiliyor. Esenler’in önemi şurada: İlçe Belediye Başkanı Tevfik Gürsu, Ekrem İmamoğlu’nun Karadenizliliği ve Yunanistan’da yayın yapan bir internet sitesi üzerinden imalarda bulunmuş, büyük bir tartışmanın fitilini ateşlemişti. Bu nedenle CHP’li seçmen buradaki mitinge büyük önem veriyor. Nitekim otobüsün üzerine çıkar çıkmaz kalabalık içerisinden meşaleler yakılıyor. İmamoğlu, kısa bir selamlama sonrasında “Sizinle kucaklaşmaya geldim” diyor. “Ekrem Başkan” sloganları yeniden yükseliyor. “Şu anki yönetim vatandaştan, insanlardan koptu, üretemiyorlar, kopya çekiyorlar” diyor, “Kopya çekmeleri kötü bir şey değil, bizim sayemizde vatandaşı hatırladılar. Çocuk diyorlar, kadın diyorlar, yeşil alan diyorlar. Ama millet kopyacıya değil, asalete bakar, asalete.”
İmamoğlu vaatlerini Esenler’de yineliyor
İmamoğlu Yüksek Seçim Kurulu’na yönelik eleştirileri ile sürdürüyor konuşmasını; bu kez meydanı dolduranlar “Hak, hukuk, adalet” diye bağırıyor. “Vur vur inlesin, Tevfik Göksu dinlesin” sloganı atıyor. İmamoğlu cevap veriyor: “Herkes ayarına göre konuşur, ben herkese söz söyleme gereği duymam.” UKOME kararı ile servis plakalarına tahdit getirildiğini, bunun da kendi vaadi olduğunu hatırlatıyor. Kim olduğuna bakmadan herkese hizmet edeceğini, kim olursa olsun herkesin hemşerisi, kardeşi olduğunu söylüyor. “AK Partili hemşerilerim, MHP’lilerin, HDP’li hemşehrilerimin oyunu da alacağım. Partizanlığa son vereceğim” deyince meydan kuvvetli bir şekilde alkışlıyor. Kendisi için “proje” diyenlere cevap veriyor: “Ben bu cumhuriyetin projesiyim.”
Miting artık dağılıyor. Kalabalıklar her elli metrede bir kurulmuş AKP stantlarının arasından geçerken İmamoğlu için sloganlar atmaya devam ediyor. Mitingin düzenlendiği alanda kurulu AKP çadırındaki kampanya çalışmasına gelen birkaç genç dışında slogan atılmıyor, zaten hiç taşkınlık yaşanmıyor. Buna rağmen çevik kuvvet polisinin mahalle bekçileri ile birlikte aldığı yoğun önlemler dikkat çekiyor.
