Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Seçime beş gün kala Erdoğan tekrar sahada, hedefinde adını anmadığı İmamoğlu var

AKP’nin İstanbul adayı Binali Yıldırım ve CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu’nun televizyondaki tartışmasının ardından AKP Genel Başkanı Erdoğan da sahaya indi. Sultangazi’deki “Toplu açılış töreni”nde konuşan Erdoğan’ın hedefinde CHP ve hiç ismini vermeden eleştirdiği İmamoğlu vardı. 

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Sultangazi’de Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin hemen yanındaki alanda toplu açılış töreninde partililere hitap ediyor. Yol boyunca sık aralıklar ile alınan güvenlik önlemleri dikkat çekiyor. 31 Mart seçimlerinde yüzde 59’luk oy oranı nedeniyle toplananlara teşekkür ediyor. 

Erdoğan, İmamoğlu’na giden muhafazakâr oyların peşinde

Erdoğan’ın sahalara geri dönmek için seçtiği yer anlamlı. Sultangazi 31 Mart seçimlerinde yüzde 58,52 ile AKP’li Abdurrahman Dursun’u açık fark ile belediye başkanı seçiyordu. Fakat veriler bu ilçede İmamoğlu’nun yüzde 38,23 ile ilçenin CHP’li adayı Haluk Bozkurt’un aldığı yüzde 29,86’nın üzerine çıktığını gösteriyor. Erdoğan muhafazakâr “kırgınlar” ve ilçede yaşayan muhafazakar Kürtler’den bir önceki seçimde alamadığı oyları istiyor. 

İmamoğlu demeden İmamoğlu eleştirisi

Yenilenmesine karar verilen 31 Mart seçimlerinin ardından neredeyse meydanlarda hiç görünmeyen Erdoğan, “Birileri konuşur, biz yaparız” diyor, isim vermeden yüksek perdeden İmamoğlu’nu eleştiriyor, “24 yılda ne yaptığımızı gördüler” diyor hemen yanındaki hastane binasını göstererek devam ediyor: “Biz geldiğimizde burası ilçe değildi, Sultangazi’yi biz ilçe haline getirdik.” 

Sonra pankartlardan alıntılar yapıyor, yaptıkları hizmetleri tek tek anlatıyor, bütçeleri açıklıyor. Hafta içi bir gün, sıcak havada toplanan kalabalığın yapılanların ne anlama geldiğini gösterdiğini söylüyor. 

“Bize Mursi’yi hatırlatanlar ile yarışıyoruz”

Söz Mısır eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye geliyor, Mısır halkına başsağlığı mesajını iletiyor, kendisine yapılanın “zulüm” olduğunu söylüyor. “Darbe döneminde bize Mursi’yi hatırlatanlar ile yarışıyoruz. Bir tarafta bize Mursi’yi hatırlatanlar, diğer tarafta biz varız. Beş gün çok çalışacağız, pazar akşamı zafer kazanacağız” diyor, rakiplerine kendisine “Mursi’yi hatırlatanlar” diyerek yükleniyor. Sonra ikindi namazını müteakiben kılınacak cenaze namazını hatırlatıyor, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın çağrısını zikrediyor. “Ülkemizde bunu başaramayacaklar” diyor, 15 Temmuz’da İmamoğlu’nun attığı tweetler olduğunu ileri sürüyor. 

Ordu Valisi gündemden düşmüyor

“Ordu valisine ‘it’ dedi” diyor, “dürüst ol” diyor. Kapı kapı dolaşma talimatı veriyor. 31 Mart seçimlerinin İstanbul’daki galibinin Cumhur İttifakı olduğunu öne sürüyor, tek tek İstanbul’da kazanılan belediyeleri, 312 belediye meclis üyesinin çoğunun Cumhur İttifakına mensup olduğunu, birleştirme tutanaklarındaki yanlışlıkları vurguluyor. 

“Çaldılar ifadesi hukuki değil siyasi”

“Çaldılar ifadesi hukuki değil siyasidir, burada hem yolsuzluk, hem usulsüzlük var” diyor. Hiç İmamoğlu’nun ismini telaffuz etmiyor, “Binali Bey’in rakibi” diyor. İl seçim kurulunun verdiği mazbatayı YSK’nın vermediğini anlatıyor, yenilenme kararına değiniyor. Bu sürecin siyasi değil ve hukuki olduğunu anlatıyor. “Bay Kemal” diyor yine, CHP liderine yükleniyor. Kalabalık çok coşkulanmadan izliyor, eller arkada, bakıyorlar. Bu arada Ordu Valisi meselesine geri dönüyor: “Seçimden sonra bunun hesabını vereceksin, dur bakalım. Ne valimize ‘it’ dedirtiriz, ne de polisimize ‘şerefsiz’ dedirtiriz.” 

Erdoğan Yıldırım‘ın söylediklerini tekrar etti

Binali Yıldırım’ın da TV’deki canlı münazara sırasında söylediklerini tekrar ediyor, YSK’nın kararının doğru olduğuna ikna etmeye çalışıyor. Ardından da Binali Yıldırım’a güçlü bir destek istiyor, “Duymayan kulaklar, nasırlaşmış kalpler uyansın” diyor, “Şehre sahip çıkıyor musun İstanbul” diyor, cevap istiyor. “Binali kardeşimin rakibi” diyor bu sefer, “Marmaray’ı bilmez”; sonra sıra otoyollara geliyor. Gençlere seslenip onlardan destek istiyor. Geçmişe dönüyor yine, 1994’e atıfla şehri nereden nereye getirdiklerini anlamaya devam ediyor. CHP’li belediyelerin eski icraatlarından, patlayan Ümraniye çöplüğünden, doğalgaz hatlarının yaygınlaşmasından bahsediyor. İmamoğlu’nun suyu ucuzlatma vaadini eleştiriyor, “Suyu Istrancalar’dan dağları delerek bu kardeşiniz getirdi” diyor. Yine Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürü olduğu dönemi eleştiriyor. “Biz halkımızın arasında ayrım yapmadık” diyor, “Türk, Kürt, Arnavut, Roman ayırmadık, Yaradandan ötürü sevdik” diye devam ediyor. 

İmamoğlu’nun gençlere burs vereceğine dair vaadini de eleştiriyor. CHP’nin daha önce belediyenin verdiği burslar konusunu Anayasa Mahkemesi’ne götürdüğünü söylüyor, “Senin burs verme yetkin yok” diyor. 

“330 bin Suriyeli geri döndü”

Bu arada toplanan kalabalık yavaş yavaş miting alanından ayrılıyor. Söz bunun üzerine Suriyeliler’e geliyor. “Biz Suriyeliler’e maaş bağlamadık, kamplardaki Suriyeliler’e sağlık ve yiyecek desteği veriyoruz ama maaş bağladığımız yalan” diyor, “Valilikler aracılığıyla kendi dar gelirli vatandaşlarımıza maaş bağlıyoruz.” Erdoğan “Suriyeliler konusunda bizim de tabii rahatsızlıklarımız var” diyor, şu ana kadar 330 bin Suriyeli’nin zaten kendi topraklarına döndüğünü anlatıyor. 

Gezi olaylarına değiniyor, “Şu anda bizim karşımızda olanların hepsi Gezi olaylarında vardılar, başaramayacaksınız, Türk milletine diz çöktüremeyeceksiniz, siyasi, askeri ve ekonomik kazanımlarımızı elimizden alamayacaksınız” diyerek sürdürüyor sözlerini. 

Sandık ve Osmanlı tokadı

23 Haziran için yeniden kendilerine oy istiyor, “Sandıkta Osmanlı tokadı patlatacak mısın?” diye soruyor, Rabia işaretlerini görmek istiyor. 2023 hedeflerine ulaşmak için İstanbul’un desteğini istiyor, “Tüm birikimimizi ortaya koyacağız” diyor. İmamoğlu’nun “18 günde yaptıklarımız çıldırttı” şeklindeki söylemini de eleştiriyor, “Başkan vekilinin odasının kilidini açtırmak dışında ne yaptın?” diyor. Sıra Binali Yıldırım övgüsüne geliyor, diğer şehirlerdeki AKP’lileri gerisin geri İstanbul’a, oy vermeye çağırıyor. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.