Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Yaşamın İzleri (27): İrfan Değirmenci ile “İrfanı hür gazetecilik”

Yaşamın İzleri’nin 27. bölümünde İrem Afşin gazeteci İrfan Değirmenci ile kendi hayat hikayesinden yola çıkarak, sadece gazetecilik değil, seçimden #GeziDirenişi’ne farklı konu başlıklarında sohbet ediyor.

1977 Ankara doğumlu olan İrfan Değirmenci, TED Ankara Koleji’nden sonra Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümünde okuyor. Aslında tiyatro oyuncusu olmak isteyen Değirmenci, ailesinin karşı çıkmasına rağmen konservatuvar sınavına giriyor, ancak kazanamıyor.

Üniversitede okurken harçlığını çıkarmak için OSTİM Radyo’da çalışan Değirmenci, 28 Şubat sürecinde iftar programı ile televizyon kariyerine başlıyor.

Meslek hayatının dönüm noktasında Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’nın izi var. “Ahmet Taner Kışlalı hocamızın öldürülmesinden sonra okuldan yayın yapan Ali Kırca’nın Siyaset Meydanı’nda hocamız için yazdığımız metni okudum, sonra beni ATV’ye Ayşenur Aslan çağırdı, okulda büyük olay oldu, böylece 6 ay ücretsiz çalıştığım staja başladım” diyen İrfan Değirmenci, 10 yıl boyunca ATV, Star, CNN Türk ve Kanal D’de Ankara muhabiri olarak sokaktan bildiriyor, “içinden insan geçen haberler” yapıyor. Mesleğini “İçimdeki muhabirliği hiç kaybetmemeye çalışıyorum, bizim işimizin özü bu” diye özetleyen İrfan Değirmenci, 30 yaşında FOX TV’de sabah haberleri “Çalar Saat” ile İstanbul’a geliyor. “Haydarpaşa’da denize bakıp Türk filmlerindeki gibi ‘Seni yeneceğim İstanbul’ dedim ama yenişemedik” diyerek gülen İrfan Değirmenci’nin FOX TV’nin sabah haberlerindeki başarısı Mehmet Ali Birand’ın dikkatini çekiyor ve Kanal D’ye transfer oluyor. “Birand’dan gelen teklifi geri çevirmek olmazdı” diyen Değirmenci, 3 Mayıs 2010’dan itibaren Kanal D sabah haberlerinde farklı haber akışı ile “ezilenlerin, sesini duyuramayanların sesi olmaya” çalışıyor. 

İrfan Değirmenci için Gezi, “gururla anlatılacak bir direniş.” Gezi için “İyi ki oradaydım. Gezi her şeyi değiştirdi, dilimizi, medyayı, demokratik direnişi. Benim yayıncılığımda da 2013 öncesi ve sonrası var” açıklamasını yapan Değirmenci, Gezi’nin değerinin on yıllar sonra anlaşılacağını düşünüyor.

16 Nisan referandumunda “Hayır” diyeceğini açıkladığı tweet’ler ertesinde Kanal D ile iş ilişkisini bitiren İrfan Değirmenci için o dönem geride kalmış: “Beni kovdular, yetmedi arkamdan teneke çaldılar. Bana yapılan haksızlığı unutmadım, hukuki süreç  devam ediyor, ancak meslektaşların o dönem yaptıklarını unuttum, yüz yüze bakıyoruz, ben sadece önüme bakıyorum.”

Gazetecilik yapamadığı dönemde iki kitap yazan, bir kumpanya/stand up ile turne yapan İrfan Değirmenci “2.5 yıl ayakta  kalmak için bildiğim işi yaptım, konuştum” derken evinin mutfağında YouTube yayınına başladığını aktarıyor. 

Medyanın  dönüşümünden bahsederken  geleneksel medyanın değişimini eleştiren İrfan Değirmenci, “Bağımsız yayıncıların yaptıkları çok önemli, Ünsal Ünlü, Ruşen  Çakır gibi isimleri takip ediyorum. Beni Halk TV yeni yayın için çağırınca ‘En azından seçime kadar konuşurum’ diyerek başladım. İki buçuk sene bir şeye ihtiyacın var mı demeyenler, arkamdan ama neden o TV dediler. Şimdi Halk TV’de yaptığım işle içim rahat, böyle devam edeceğiz” diyor.

Program, İrfan Değirmenci’nin İstanbul seçiminden önceki değerlendirmesi ile sona eriyor: “İstanbul seçimini kazanırsak hepimiz kazanacağız, ülke kazanacak; demokrasi açısından başka seçimler yapabileceğimiz ortaya çıkacak. Kaybedersek, mücadeleye devam ederiz.”

Kamera: Melike Ceyhan & Nâzım Özgün İpek

Kurgu: Sercan Öztürk 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.