Medya ombudsmanı Faruk Bildirici, kişisel blogunda yayımladığı yazısında, Türkiye’deki başbakan ve cumhurbaşkanı eşlerinin lüks eşya tutkusunu anlattı.
Lider eşlerinin, lüks tutkusunun her zaman haber değeri olduğunu söyleyen Bildirici, eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın eşi Semra Özal’ın lüks, özellikle YSL marka giyinmeyi sevdiğini ve sık sık gazetelerin diline düştüğünü belirterek “Nihayetinde Turgut Özal, ‘orta direğe’ seslenerek iktidara gelmiş bir siyasetçiydi. Pahalı ürünler giymenin seçmen tabanında sempati yaratmayacağının farkındaydı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın Hermes marka çanta tutkunu olduğunu söyleyen Bildirici, Emine Erdoğan’ın lüks çantaları üzerinden dönen “eşler üzerinden siyaset yapılması” tartışmalarına değindi. Erdoğan’ın, eşinin 50 bin dolarlık çantalarına getirilen eleştirilere eşini “mahrem” olarak kabul ederek cevap vermediğini söyledi.
Bildirici, siyasetçilerin ailelerinin mahrem olarak kabul edilmesinin doğru olmadığını vurguladı:
“Çünkü siyasetçilerin ve özellikle de liderlerin eş ve çocukları da yürütülen kamusal faaliyetin parçasıdır. Kamu gücünü ve kamu kaynaklarını doğru biçimde kullanıp kullanmadıklarının siyasetin ve medyanın konusu olması kaçınılmazdır. Onların hareketleri de toplum tarafından bilinmek durumundadır. Kuşkusuz lider eşleri ve çocuklarının özel yaşam alanları vardır ama bu alan diğer insanlara göre daha dardır. Kamusal alanlardaki faaliyetleri de özel yaşam alanı sayılamaz. Nasıl ki, Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu vakıfların etkinliklerine katılması haberse, kamu kaynaklarının bu vakıflara aktarılması da haberdir. Aileyle ilgili olumlu, sevimli halkla ilişkiler haberleri yayımlanırken ses çıkarmayıp, eleştirel haberler yayımlandığında itiraz etmenin tutarlı bir yaklaşım olmadığı açık. Üstelik Emine Erdoğan’ın hiçbir kamusal etkinliğe katılmayan, gözlerden ve kamusal faaliyetlerden uzak durmaktan hoşlanan bir lider eşi olmadığı da ortada.”
