Muğla’nın Sandras Dağı’ndaki maden şirketleri faaliyet sahalarını genişletmek istiyor. Maden şirketlerinin faaliyete geçmesi ve sahanın genişletilmesi halinde bölgede 33 bin ağaç kesilecek ve 11 ton patlayıcı kullanılacak. Çevreciler, yöre halkı ve bölgenin milletvekilleri karara tepkilerini şöyle dile getiriyor: “Sandras, Kazdağları gibi olmasın!”
Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde 2.294 metre yüksekliğindeki Sandras Dağı ve çevresi, madencilerin istilasına karşı savaş veriyor. Çevreciler, yöre halkı ve bölgenin muhalefet partilerine mensup milletvekilleri Sandras Dağı’ndaki maden arama sahasının genişletilmesine yönelik girişimlerine tepki gösteriyor. Köyceğiz Turizm ve Doğayı Koruma Derneği, Dalyan Turizm Kültür ve Çevre Koruma Derneği, Köyceğiz Eğitim Sen, Doğayı Hayvanları Koruma Derneği, Sandras’ı Koruma Platformu ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Burak Erbay, “Sandras ölürse, Muğla ölür” diyerek karara karşı çıkıyor.
Sandras Dağı’nda 12 adet arama ve işletme maden ruhsatı bulunuyor. Bölgedeki maden arama sahasının genişletilmesine izin verilmesi halinde bölgede 11 ton patlayıcı kullanılacak ve 33 bin kızılçam ağacı kesilecek.
Projeyle ilgili CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay ve Sandras’ı Koruma Platformu Sözcüsü Neşe Yüzak, Medyascope’a konuştu.
Erbay: “Halk buna karşı, biz de bölge vekilleri olarak bu mücadelenin içindeyiz”
CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay, Sandras Dağı’nın bölgenin en önemli su kaynağı olduğunu dile getirdi. Muğla ve Denizli illeri ve Köyceğiz, Ortaca, Dalaman ilçelerinin su kaynaklarının buradan beslendiğini söyleyen Erbay, “Sandras Dağı, bölgenin nefes aldığı yegâne yerdir” dedi. Bölge halkı için Sandras Dağı’nın kutsal bir dağ olduğunu vurgulayan Erbay iktidarın, ekonomik kriz ile başa çıkmak için bölgedeki madencilik faaliyetlerini genişlettiğini vurguladı.
Burak Erbay ile söyleşimizi dinleyebilirsiniz:
Yüzak: “Biz doğa üzerinden bunların bedelini ödüyoruz”
Sandras’ı Koruma Platformu Sözcüsü Neşe Yüzak ise Sandras Dağı’nın tabiatı koruma alanlarından biri olduğunu dile getirdi. Yüzak, bölgede 12 adet maden ruhsatı tespit ettiklerini ve bu ruhsatların çok büyük bir alanı kapsadığını vurguladı. Sözlerine, Sandras gibi endemik bitkilerin yoğun olduğu bir bölgede madencilik çalışmaları yapılmasının doğru olmadığını söyleyerek devam eden Yüzak, “Alandaki bütün madenlerin karaçam ormanlarına zarar vereceği ortada. Kümülatif bir etki değerlendirmesi yapılmadan, alanın tekil ruhsatlar ile yok edilmesine karşıyız” diye konuştu.
Sandras’ı Koruma Platformu’nun halka dayalı bir platform olduğunu hatırlatan Yüzak, Türkiye’nin birçok yerinden de bu konu hakkında destek aldıklarının altını çizdi.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Sandras’ta neler oluyor?
Köyceğiz’in Ağla Mahallesi’nin Altınsivri Tepesi eteklerindeki 2,5 hektarlık alanda, altı yıl önce maden şirketleri tarafından, demir-çelik ve döküm sanayilerinde aşındırıcı olarak kullanılan ve elektrikli ısıtıcılarda da yararlanılan olivin madeni çıkarılmaya başlandı. Şirket, maden ocağı sahasına 22,5 hektarlık alanı daha dahil etmek isteyince, başta Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) öncülüğünde çok sayıda dernek ve sivil toplum kuruluşları eylem yaptı. İşletme sahasının genişletilme talebi ise Muğla Orman Bölge Müdürlüğü tarafından reddedildi.
Alfa-Olivin firması, bölge için yeni bir Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci için girişimde bulundu. İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun koronavirüs salgını nedeniyle toplantı yasağı kararı uyarınca 19 Ocak’ta yapılacak toplantıya, 65 yaş üstü vatandaşlar ve toplantı saatinde sokağa çıkma yasağı bulunanlar olması sebebiyle katılım sağlanamadı. Bölge halkının gösterdiği tepkiler nedeniyle ÇED toplantısı ertelendi.
CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay, ÇED süreci ile ilgili bu aceleciliğe şöyle tepki göstermişti: “Salgın koşullarında bu acele neden? Salgında kongreler, genel kurullar, toplantılar ertelenirken ÇED toplantısının ısrarlı bir şekilde yapılmak istenmesini anlamakta zorlanıyorum. Bu toplantıya 65 yaşın üzerindeki ve 20 yaşın altındaki vatandaşlarımız katılamıyor. Şartlar uygun değil ancak buna rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri bu ÇED toplantısını yapmakta ısrar ediyor.”
Sandras Dağı, karaçam ormanlarıyla kaplı ve içinde barındırdığı tür çeşitliliği ile Türkiye’nin en önemli bitki alanları arasında yer alıyor. Birinci derece doğal ve arkeolojik SİT alanı olarak ilan edilen dağın eteklerindeki Kartal Gölü’nün çevresindeki 1.309 hektarlık bölge ise tabiatı koruma alanı. Dağ, Uluslararası Koruma Örgütü tarafından da dünyadaki eşsiz doğal alanlardan oluşan “35 sıcak nokta” arasında gösteriliyor.
