Diyarbakır’da, vaka sayısının çok artması ve aşılama oranının çok düşük olması nedeniyle Sivil Toplum Pandemi Koordinasyonu, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini bir araya getirdi. Ortak açıklamayı okuyan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Elif Turan, aşı karşıtlarının hurafelere dayalı, bilim dışı anlatımlarının gerçekliği yansıtmadığını, halen uygulanmakta olan aşıların güvenli ve etkili olduğunu söyledi.
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nın bahçesinde düzenlenen toplantıda, kentteki siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri hazır bulundu. Ortak açıklama metnini okuyan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Elif Turan, gelinen aşamada salgını kontrol altına almak, salgın ile mücadelede başarılı olmak için önemli bir fırsat yakalandığını, en kritik toplumsal korunma önleminin aşı olduğunun bilimsel verilerle ortaya konulduğunu söyledi. Aşı olmasa salgının sürekli artarak yıllarca süreceğini, milyonlarca insanın ölüm riskiyle karşı karşıya kalacağının bilindiğini söyleyen Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkemizde ve dünyada uygulanan aşılar bilimsel süreçlerden geçirilerek onaylanmış ve öncelikle güvenirliliğinden emin olunarak uygulanmaya başlanmıştır. Bu güne kadar dünyada 4 milyara yakın doz aşı uygulanmıştır. Toplumsal bağışıklık için en az yüzde 80-90 gibi bir aşılama oranına ulaşılması gerektiği uzmanlar tarafından dile getirilmektedir. Hastalığın yayılması yavaşlatılmadıkça yeni varyantlar ortaya çıkmaktadır. Çeşitli ülkelerde çıkan yeni varyantlar ancak etkili bir aşılama ile engellenebilir. Aşı karşıtlarının hurafelere dayalı, bilim dışı anlatımları gerçekliği yansıtmamaktadır. Halen uygulanmakta olan aşılar güvenli ve etkilidir. Yaygın aşılamanın olduğu birçok ülkede koronavirüs nedeniyle hastanelerin yoğun bakım ünitelerinde yatan hastaların çok büyük kısmı aşılanmamış bireylerden oluşmaktadır. Aşılananlarda hastalık çok daha hafif geçmektedir. Bilimsel çalışmalar, aşının hastalığı kötü geçirme ihtimalini önemli oranda ortadan kaldırdığını göstermiştir. Ülkemizdeki sağlık çalışanlarının pandemide yaşadıkları da bunu kanıtlamaktadır. Aşılama öncesinde Türkiye’de 400’e yakın sağlık çalışanı hayatını kaybetmiştir. Aşılama sonrasında bu dramatik süreç kırılmış, ölümlerde belirgin bir azalma sağlanmıştır.”
Diyarbakır’da hastanelerde yatan hastaların çok önemli bir kısmının aşısız ya da yetersiz dozda aşılanmış olanlardan oluştuğunu da belirten Turan, “Halen hastalık nedeniyle ölen kişilerin çok büyük bir kısmı aşı yapmamış olanlardan oluşmaktadır. Bu durum ölümlerin büyük çoğunluğunun aşılama ile durdurulabilir olduğu görülmektedir. İlimiz ve bölgemizde yeterli bilgilendirmenin yapılmaması ve güvensizlik sonucunda aşılama oranları ülkenin geri kalan bölgelerine göre önemli ölçüde düşük seyretmektedir. Sağlık alanında yaşanan bölgesel eşitsizlikler aşılama oranlarına da yansımış, bölge illeri aşılamada da son 10’u oluşturmaktadır. Buna karşın vaka sayısındaki artışta en başta gelen illeri oluşturmaktadır. Bu tablonun ortadan kaldırılması için kamu aracılığıyla yerel dinamiklerin de sürecin içine katıldığı güçlü bir aşı bilgilendirme kampanyasına ihtiyaç olduğu açıktır” dedi.
“Büyük bedel verdiğimiz salgına karşı aşı olmak sorumluluğumuzdur”
Sivil Toplum Pandemi Koordinasyonu olarak önümüzdeki günlerde anons aracı aracılığıyla topluma yönelik çağrı ve bilgilendirme yapacaklarını, kısa mesaj, vidolar ile sosyal medya ve yerel yazılı-görsel medya acılığıyla bilgilendirme yapacaklarını da söyleyen Turan, “Afiş ve bilgilendirme broşürlerinin dağıtılması, billboardlarda aşı çağrısı yapılması, aşılama birimlerine ziyaretler yapılması, yerel dinamiklerle bir araya gelinmesi planlanmıştır. Biz burada bulunan emek-meslek örgütleri, siyasi parti temsilcileri olarak bir kez daha topluma çağrıda bulunuyoruz: Büyük bir bedel ödediğimiz salgına karşı aşı olmak toplumsal sorumluluğumuzdur” diye konuştu.
