Diyarbakır Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DİSİAD) Başkanı Burç Baysal, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır’a yaptığı son ziyarette gündeme getirdiği çözüm süreci ile ilgili, “Çözüm sürecinin buzdolabında olmasının kimseye faydası yok, Olası bir süreç de muhataplarıyla gerçekleşir. Kavga varsa tarafları ile bir araya gelinir” dedi.
DİSİAD Başkanlığı’nı sekiz buçuk yıldır yürüten Burç Baysal, yapılacak kongre öncesi bir veda toplantısı düzenledi. Baysal, sekiz buçuk yıl içinde gündelik siyasetin içinde kaybolmadan kent için yararlı projeler ve işler yapmaya çalıştıklarını söyledi. Genç nüfusu istihdam ile buluşturmak ve kentin tanıtımı için turizm sektörüne önem verdiklerini ve bu konuda çalıştıklarını söyleyen Baysal, “Bu konuda kısa sürede meyvelerini aldığımız bir ortam oluşturduk. Kentte üretilen ürünlerin kentte tüketilmesi için kent markalarının tanıtılmasına büyük önem verdik ve kampanyalar düzenledik. Kalkınma ve ekonomi dışında sivil toplum kuruluşu kimliğimiz nedeniyle sosyal sorumluluğumuzu yerine getirdik. Çok rahatladığımız bir dönem olan çözüm sürecinde kentte yatırım ve yatırımcı getirmek için çok çalıştık. Toplumsal olaylar sırasında bazı olayların engellemesinde rol oynadık, bazılarını engellemeye gücümüz yetmedi” dedi.
Çözüm sürecinin yürütüldüğü 2013 ile 2015 arasında bölgenin en rahat dönemini geçirdiğini belirten Baysal, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son Diyarbakır ziyaretinde süreç ile ilgili konuşmasını da değerlendirdi. Baysal, “Sürecin devam etmesi için yurtiçinde ve yurtdışında yoğun bir çalışma yürüttük. Tek amacımız bölgede ve ülke genelinde huzur ve barışının konuşulmasıydı. O sürecin buzdolabından çıkarılması ülke yararınadır. Çatışmalı sürecin hiç kimseye faydası yoktur. Sürecin buzdolabında olmasının kimseye faydası yoktur. Olası bir süreç muhataplarıyla gerçekleşir. Kavga varsa tarafların bir araya gelmesi gerekir” diye konuştu.
Baysal, kayyum uygulamalarının Diyarbakır iş dünyasına etkileri ile ilgili bir soruyu ise şöyle yanıtladı: “2016 yılında başlayan kayyum uygulaması ile gelen kayyumlar kent ile ilgili hizmet alımları işlerini başka şehirlerden karşılamayı tercih ettiler. Bu da bu kentte yaşayan iş insanlarını tabii ki etkiledi. Başka yerlerden bürokratlar getirdiler. Kayyumlar ile birlikte kentteki işverenlerin belediye yönetimleri ile ilişkileri sınırlı seviyelere kadar indi. Şu anki valinin kalkınma ve ekonomi konusunda daha iştahlı görünmesi bizi bir nebze umutlandırıyor.”
