Diyarbakır’a 9 Temmuz’da yaptığı ziyarette Kürt meselesi konusunda, 2005 yılında yaptığı konuşmaya atıfta bulunarak çözüm sürecini kendilerinin bitirmediğini söyleyen AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, bölgedeki sivil toplum kuruluşları (STK) ortak bir çağrı yapmaya hazırlanıyor. Aralarında ticaret ve sanayi odaları, barolar, dernekler ve sendikaların bulunduğu yaklaşık 170 STK’nın imzalaması hedeflenen çağrıda üç temel başlık yer alacak. Çağrıda, çözüm sürecinin yeniden başlatılması istenecek, geçmişten dersler alınması ve STK’ların da bu süreçte rol alması talep edilecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 9 Temmuz’daki Diyarbakır ziyaretinde, 2015 yılında bitirilen çözüm sürecinden uzunca söz etmesi, Kürt meselesi konusunda 2005’te Diyarbakır’da yaptığı konuşmaya atıfta bulunarak hâlâ aynı noktada olduğunu söylemesi uzun süre tartışıldı. Sürecin bitmesi ve 2015 yılından sonra Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik operasyonlar, HDP’ye kapatma davası açılması ve seçilen belediye başkanlarının yerlerine kayyum atanması nedeniyle fazla bir beklentinin olmadığı Diyarbakır ziyaretinde, Erdoğan’ın Kürt meselesinde 2005’te durduğu noktada olduğunu söylemesine, sivil toplum kuruluşlarının (STK) ortak bir çağrı metni ile cevap vereceği öğrenildi.
Medyascope muhabiri Ferit Aslan’ın edindiği bilgilere göre, Adıyaman, Ağrı, Batman, Bingöl, Bitlis, Tunceli, Diyarbakır, Hakkari, Mardin, Muş, Siirt, Şırnak, Şanlıurfa ve Van illerinde faaliyet gösteren yaklaşık 170 STK’nın çağrı metnine imza atması bekleniyor. Aralarında ticaret ve sanayi odaları, barolar, dernek ve sendikaların bulunduğu kuruluşların çağrısında üç ana başlık yer alacak.
Çağrı metnindeki talepler
Çağrı metninde, Erdoğan’ın Diyarbakır konuşmasında beş yıl önce bitirilen veya kimine göre dondurulan, kimine göre ise çöpe atılan çözüm sürecinden uzunca söz etmesinin önemli olduğu vurgulanacak. Yeni bir süreç başlatılması istenecek ve başlatılacak yeni sürecin sadece AKP tarafından değil, geniş katılımlı toplum katmanları tarafından desteklenmesi ve geçmişteki süreçlerden ders alınarak bir yol ve yöntem izlenmesi istenecek. Çağrı metnindeki üçüncü başlıkta ise süreçte STK’ların sadece muhatap alınması değil, aktif rol alması talep edilecek.
Erdoğan, Diyarbakır’da ne demişti?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 9 Temmuz’daki Diyarbakır ziyaretinde yaptığı konuşmasında, 2005 yılında Diyarbakır’da yaptığı konuşmaya atıfta bulunarak, “Kürt meselesi konusunda hâla aynı yerde olduğunu” söylemişti. Erdoğan, “Şimdi bir geriye dönüp 20 yıllık muhasebeyi yapalım; biz ne dedik ne yaptık, onlar ne dediler, ne yaptılar? Biz Diyarbakır’da 2005 yılında size ne demişsek dün de oradaydık, bugün de aynı yerdeyiz, yarın da aynı yerde olacağız. Biz tüm samimiyetimizle barış dedik, kardeşlik dedik, çözüm dedik, adalet dedik, hak dedik, özgürlük dedik, demokrasi dedik” demişti.
Erdoğan, çözüm sürecini kendilerinin sonlandırmadığına dikkat çekerek, “Bir kez daha altını çizerek ifade etmek istiyorum. Küresel emperyalizmin ülkemizde yaklaşık bir buçuk asırdır kaşıdığı bir yarayı kapatmak için evet, çözüm sürecini biz başlattık. Ama çözüm sürecini sonlandıran biz olamadık. Çünkü çözüm sürecini bunların kötü niyeti, art niyeti, gizli gündemleri sonlandırdı” diye konuşmuştu.
