Taliban, Afganistan’da kontrolü ele geçirmesinin ardından iktidarlarının bu sefer farklı olacağını söylemiş, kadınların çalışmasına izin verileceğini ve kızların okula gitmekte özgür olacağını belirtmişti. Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahit salı günkü (24 Ağustos) açıklamasında ise “(Bazı) Savaşçılarımız kadınlara nasıl davranılacağı ve kadınlarla nasıl konuşulacağı konusunda eğitimli değil. O yüzden çalışan kadınlar bir süre evlerinde kalsın” dedi. Bu açıklama, Taliban’ın “ılımlı” olup olmama konusunda ne kadar samimi olduğu sorusunu tekrar gündeme getirdi.
Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahit salı günü (24 Ağustos) gazetecilere verdiği demeçte, Afganistan’da çalışan kadınların güvenliklerini sağlamak için uygun ortam sağlanıncaya kadar kadınların evde kalmaları gerektiğini belirtti.
Afgan kadınlarının durumuyla ilgili olarak, şu an uygulanan kısıtlamanın kısa ömürlü olacağına değinen Mücahit, “(Bazı) Savaşçılarımız kadınlara nasıl davranılacağı, kadınlarla nasıl konuşulacağı konusunda eğitimli değil. Tam güvenlik sağlanana kadar kadınların evlerinde kalmalarını istiyoruz” dedi.
Taliban, 1996-2001 yılları arasında Afganistan’ı yönetirken İslam hukukunun katı bir şeklini uygulamış ve dokuz gün önce başkent Kabil’i ele geçirerek ülkenin kontrolünü yeniden ele almıştı.
Taliban’ın retoriği samimiyetsiz olmaktan daha fazla
Kadınların yaşamlarının kısıtlanmasının geçici bir gereklilik olduğu iddiasının Afgan kadınlarının önüne sürülen yeni bir argüman olmadığına değinen İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Kadın Hakları Direktörü Yardımcısı Heather Barr, Taliban’ın Afganistan’ı son kontrol ettiğinde de benzer iddialarda bulunduğunu hatırlattı.
Barr, “Taliban sözcüsünün açıklaması, güvenliğin iyi olmadığı ve güvenliğin daha iyi olmasını bekledikleri ve o zaman kadınların daha fazla özgürlüğe sahip olacağı üzerine yorumlardan ibaret. Ama biliyoruz ki iktidarda olduklarında, bugün Afgan kadınlarına verilen sözler hiçbir zaman yerine getirilmeyecek, Afgan kadınları da bunu biliyor” diye konuştu.
Geçen haftaya kadar Afganistan’da bulunan Uluslararası Af Örgütü’nün Kıdemli Kriz Danışmanı Brian Castner da Taliban’ın samimiyeti hakkında şunları söyledi: “Taliban kadınlara daha iyi davranmayı amaçlıyorsa, silahlı güçlerini yeniden eğitmeli. Taliban’ın ılımlılık vaatlerini yerine getirme niyetinde olduğuna dair hiçbir emare yok. Retorik ve gerçek hiçbir şekilde uyuşmuyor ve bence retorik samimiyetsiz olmaktan daha fazlası. Rasgele bir Taliban savaşçısı bir insan hakları ihlali veya ihlalleri yaparsa, bu rasgele şiddet olarak değerlendirilebilir. Ancak insanların evlerine gidip insanları aramak için sistematik bir sistem inşa edilmişse, bu başka bir şeydir. Retorik, gerçekten neler olup bittiğini örtbas etmeye yetmiyor.”
BM: “Kadın hakları kırmızı çizgimizdir”
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet salı günkü (24 Ağustos) açıklamasında, kadın haklarının kendileri için “kırmızı çizgi” olduğunu söyledi.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Cenevre’deki BM İnsan Hakları Konseyi toplantısında konuşan Bachelet, kadınların haklarına yönelik “sarsılmaz bağlılıklarını” bir kez daha tekrarladı. Kadın hakları konusundaki endişelerinin yanı sıra, başka sıkıntılara da değinen Bachelet, Taliban’ın çocuk askerleri silahlandırdığına ve yargısız infazlar yaptığına da raporlarında yer verildiğini söyledi.
Taliban iktidara geri göndüğünden bu yana, kadınlara bir miktar ifade özgürlüğü vaat ederek daha “ılımlı” bir imaj çizmeye çalışıyordu.
Derleyen: Zeynel Yıldırım
