Mahalle maçlarının bir raconu vardır. Üç korner bir penaltı… Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi C Grubu’ndaki üçüncü maçında evinde ağırladığı Sporting Lizbon’a karşı yediği goller bu seviyeye yakışmadı.
Teknik direktör Sergen Yalçın’ın iki yıldır temel savunma prensibi, kontra pres ve takım boyunu kısaltmak için savunmayı olabildiğince önde kurmak. Bu kurgunun 3-4-3 ile kanat forvetler kullanan Lizbon karşısında nasıl işleyeceği merak konusuydu. Daha ilk dakikadan Beşiktaş, orta sahada kaybedilen top yüzünden kalesinde tehlike yaşadı. Bu riskin getirisi ise siyah-beyazlıların önde pres ile rakibin savunmada pas yapmasına izin vermemesi oldu. Savunmadan çıkmakta zorlanan Lizbon, kanat forvetlerini genişe açarak, uzun toplar ile etkili olmaya çalıştı.
Beşiktaş’ın sezon resmini çizecek iki oyuncu var biri Pjanic diğeri Ghezzal… Bu ikisinin sahada paslaştığı her an özellikle Ghezzal’ın kaleye yaklaştığı anlarda siyah-beyazlılar tehlike yarattı. Kara-Kartallar’ın maçını izlerken iki yıldız oyuncu sanki ağır vagonları çekmeye çalışan lokomotif gibiler. Sürekli olarak takımı ileri taşıyorlar fakat arkadaki vagonların da onların ritmine uyması şart. Oyun Beşiktaş kontrolündeyken, 15. dakikada Ersin’in çıkardığı top ile Lizbon’un kazandığı kornerden yenen gol, Beşiktaş’ın üstün futboluna yakışmadı.
Neyse ki Pjanic’in kornerinde yükselen Cyle Larin, dakikalar 24’ü gösterirken eşitliği yakalayan golü kafa vuruşuyla rakip filelere bıraktı. Fakat Beşiktaş’ın 27. dakikada yediği golü anlatacak kelimeleri seçmek çok zor… İlk golün karbon kopyasını aynı oyuncu (Sebastian Coates) aynı varyasyonla siyah-beyazlılar ağlarında gördü. Peki 40. dakikada olana ne demeli? Yine korner, yine altı pasın çevresine aşırılan top, bu sefer Vida’nın talihsizliği ile eline çarptı ve penaltı…
İkinci yarıda siyah-beyazlıların Şampiyonlar Ligi’denki şansını sürdürmesi için risk alması gerekiyordu. Lizbon gibi set hücumları aramayan rakiplere karşı geriye düşmek en kötü senaryo. Beşiktaş, savunma hattıyla hücum hattı arasındaki boyu uzattıkça, rakibin oyuncuları o bölgelerde tehlike yarattı. Özellikle Pedro Goncalves’in kullandığı rakibin sağ kanadı sürekli boşluklar buldu. Müsabaka Paulinho’nun şık vuruşuyla 4-1 sona erdi.
Enteresan maç, enteresan istatistikleri ortaya çıkardı. Müsabaka boyunca en çok pas hatası yapan oyuncu, siyah-beyazlıların solbeki Fabrice N’Sakala’ydı. Tam 15 pas hatası… Kaybedilen her topta Lizbon, Goncalves ve Paulinho paslaşmalarıyla pozisyona girdi. Beşiktaş %64 topa sahipken, rakip ise %34 ile oynadı.
Mahalle maçlarının değişmez kuralı, Şampiyonlar Ligi’ne de yansıdı. Üç korner bir penaltı… Kullandıkları her korner tehlike yaratırken, aynı duran top varyasyonlarından goller yedi siyah-beyazlılar. Bu seviyedeki hataların cezası büyük oluyor ve Beşiktaş tur şansını mucizelere bıraktı.
