Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün (2 Kasım) partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) grup toplantısında konuştu. Cumhuriyet Halk Partisi’ni (CHP) eleştiren Bahçeli, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Joe Biden arasındaki görüşmeyi değerlendirdi. Bahçeli, 2023 için sahaya ineceklerini de belirtti. MHP liderinin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“2023 için her kapıyı çalacağız”
2023’te yapılacak olan seçimler için partisinin sahaya ineceğini belirten Bahçeli, “Ülkemizin dört bir yanında vatandaşımızla temas ve diyalog başladı. Halkımızı dinliyor ve özlem gideriyoruz. Kafalarda biriken soru işaretlerine cevaplar vermeye çalışıyoruz, herkese elimizi uzatıyoruz. 2023 için her kapıyı çalacağız, ayak basmadık yer bırakmayacağız. Türkiye’nin geleceği için 2023’e kadar hiç durmayacağız. Türkiye’nin her köşesindeki kanaat önderlerine, sivil toplum kuruluşlarına, muhtarlarımıza, esnaflarımıza, işadamlarımıza, çiftçilerimize elimizi uzatıp gönlümüzü açıyoruz. Milletimizle dertleşeceğiz. Sertleşen kuşatmayı delmek için, inanç birliği yapacağız” dedi.
“CHP’nin gerçek yüzünü her yerde anlatacağız”
Bahçeli, CHP eleştirilerine bu hafta da devam etti. CHP’nin kaynağından koptuğunu iddia eden MHP lideri, şunları söyledi:
“Tarihine sırt çevirmiş, kökünden uzaklaşmış, işgal edilmiş CHP’nin gerçek yüzünü her zeminde, her yöremizde anlatacağız. 4 Haziran seçimlerinde CHP’nin en fazla oy aldığı 131 seçim bölgesinde, HDP’yle ittifakını, terörle mücadeleye karşı gelişini, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le bağını koparışını tek tek milletimizle, CHP’ye oy veren milli insanlarımızla paylaşacağız. Atatürk sevdalısı kardeşlerimizi birer birer uyaracağız, CHP’nin neye dönüştüğünü, şu anda nasıl bir hüviyete büründüğünü, kimlere hizmet ettiğini, kaynağından nasıl koptuğunu halka izah edeceğiz, takdiri millete bırakacağız. Bugünden itibaren yeni görevlendirmeleri yapıyorum, CHP’nin gizli gündemini, ağır kusurlu siyasetini halkımıza doğrudan aktarmak ve ifşa etmek amacıyla arkadaşlarımızı Anadolu’ya gönderiyorum.”
“CHP, HDP ile el ele tutuşarak tezkereye ‘hayır’ demiştir”
CHP’nin Suriye-Irak tezkeresine “hayır” oyu vermesini sert sözlerle eleştiren Bahçeli, “Türkiye’nin milli güvenliğini hedef alan terör saldırılarına karşı uluslararası hukuk çerçevesinde her türlü tedbiri alması hakkıdır. Tezkere oylamasında CHP ile HDP ‘hayır’ demiş, İP çok az sayıda milletvekiliyle ‘evet’ oyu kullanmıştır. CHP, HDP ile ele ele tutuşarak, sınır ötesine asker gönderilmesine, terörle mücadelenin devamına, ihanetin tepelenmesine ‘hayır’ demiştir. CHP ile HDP, İP’in teşvikiyle tek bünyede birleşmiş, PKK’nın siyasetteki kolonları haline gelmişlerdir” diye konuştu.
“Kılıçdaroğlu kendini de partini de yaktın”
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Tezkereye ‘evet’ deseydik cumhuriyete ihanet etmiş olurduk” sözlerine de tepki gösteren Bahçeli, şöyle devam etti: “Ey Kılıçdaroğlu artık geri dönüş yolların tümden kapanmıştır, geçmiş olsun sana, kendini de yaktın, partini de ateşe attın. Kılıçdaroğlu, geçen haftaki grup konuşmasında diyor ki, ‘Tezkereye ‘evet’ deseydik, cumhuriyete ihanet etmiş olurduk’. CHP Genel Başkanı, köşeye sıkıştıkça ağzından çıkanı kulağı duymayacak kadar şuur kaybı içindedir. Zavallı iyice şaşırdı, iyice su kaynattı, şanzımanı dağıttı, istikameti hepten şaştı. Sayın Kılıçdaroğlu, ortağın İYİ Parti de ihanet etti mi? Bunu onların yüzüne karşı söylemeyi düşünüyor musun? İhanet edenlerle yol yürümek fıtratında mı vardır, mayan mı böyledir?”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Kürdistan diye bir yer yoktur, asla da olmayacaktır”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Siirt ziyaretinde bir vatandaşın “Burası Kürdistan’dır” dediğini hatırlatan Bahçeli, Akşener’i sert sözlerle eleştirdi: “‘Burası Kürdistan’dır’ bühtanına tek kelime edememiştir. Yazıklar olsun, Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları dahilinde Kürdistan diye bir yer yoktur. Asla da olmayacaktır, gerekirse şehit oluruz, gerekirse şahit oluruz ama üniter milli devletimizi asla parçalatmayız. Asla böldürmeyiz, Kürdistan fitnesine bedenlerimizle direniriz.”
“Türkiye insan haklarına ABD’den çok daha saygılıdır”
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan ile Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden arasında gerçekleşen görüşmeyi de değerlendiren Bahçeli, “Şu anki ABD yönetiminin Türkiye’ye muhabbet beslemediği de açıktır” dedi. Bahçeli, görüşmeye ilişkin şunları söyledi:
“ABD Başkanı Biden ile bir saat 10 dakikalık görüşmesi, bu görüşmede iki ülke ilişkilerini güçlendirmek ve geliştirmek için ortak mekanizma oluşturulması konusunda mutabık kalınması, NATO ve stratejik ortaklığa vurgu yapılması bize göre değerlidir. Türkiye uluslararası zirve toplantılarında, ikili ya da çoklu görüşmelerde şerefle ve şuurla temsil edilmekte, milli haklarımızdan, milli kararlılığımızdan en küçük taviz verilmemektedir. Türkiye’yi küçük görenlerin, küçümseme yanlışına düşenlerin, ‘Bizden bir şey olmaz’ diyenlerin ya kanında bir bozukluk ya da karakterinde bir bodurluk vardır, bizim nazarımızda durumları hiç de iç açıcı değildir. Roma’da başımız eğik olsaydı, CHP mutlu olurdu. Kiralık kalemler, sözde aydınlar, kripto alçaklar kaşık alıp oynamaya bile başlarlardı. ABD yönetimi bilmiyorsa söyleyeyim, Türkiye insan haklarına onlardan çok daha fazla saygılıdır.”
“Biden’den çok Biden’cı kesilenler, emperyalizmin lekeli yüzleridir”
MHP lideri Devlet Bahçeli, sözlerini şöyle tamamladı:
“Cumhurbaşkanının ABD Başkanı Biden arasındaki görüşmeyi hazmedemeyen odaklar, bu defa da söz konusu görüşmeyle ilgili Beyaz Saray açıklamasına sığınarak karşımızdaki manzaranın hiç de iddia edildiği gibi olmadığını ileri sürmüşlerdir. Biden’den çok Biden’cı kesilenler, Türkiye’ye yuvalanmış Vaşington lobisidir, emperyalizmin lekeli yüzleridir, iki taraflı çalışan ajanlardır. Kaldı ki, Erdoğan ile Biden’ın görüşüp görüşmeyeceğinin günlerce çetelesini tutanların, cumhurbaşkanının beyanatlarından ziyade ABD’nin açıklamalarına kulak kabartanların işin özünde kimlerin hesabına çalıştıkları fazla söze yer bırakmadan deşifre olmuştur.”
