Beşiktaş, klasikleşen tabirle “ya tamam, ya devam” maçında, “tamam” dedi! İlk üç maçta alınan sıfır puandan sonra gruptan çıkma şansı neredeyse tükenmiş ve mucizelere kalmıştı. Dördüncü maç öncesinde siyah-beyazlıların beş eksikle Lizbon’a gitmesi de mücadelenin nasıl geçeceğine dair sinyalleri önceden verdi.
Aynen tahmin edildiği gibi oldu…
Siyah-beyazlılar; Michy Batshuayi, N’Koudou, Pjanic, Rosier ve Vida’nın yokluğunda hiçbir varlık gösteremedi. 41 dakikada üç golü kalesinde gördü. Önce 31. dakikada Pedro Goncalves‘in penaltısı, ardından yürüyerek geldikleri ceza sahasından Pedro Goncalves’in ikinci golü ve ceza sahası dışından Paulinho‘nun vuruşu ile gelen gol.
Maçı anlatan spiker müsabakayı ve Kara Kartal’ın Şampiyonlar Ligi serüvenini ilk yarının sonunda özetledi: “Bizden hızlılar, atletikler, güçlüler ve hep doğru yerdeler.” Beşiktaş yavaş çünkü takımın omurgası olan orta saha 38 yaşındaki Atiba Hutchinson ve 35 yaşındaki Mehmet Topal, sahaya geniş 4-3-3 ile yayılan Lizbon karşısında yokları oynadılar. Güçlüler, sağ ve sol forvet oynayan Sarabia-Goncalves’ten top çalamıyorsun sadece çevrelerinden dolaşabiliyorsun. Doğru oynuyorlar çünkü yaş ortalamalarına uygun ve keyif aldıkları hepsinden önemlisi içselleştirdikleri futbolu oynuyorlar. Basketboldaki set hücumları gibi tüm hücumları sonuca yönelik ve en doğru şut açısını yaratmak üzerine dizayn edilmiş.
İlk yarı ortaya çıkan pas sayıları da Ruben Amorim‘in takımının nasıl bir verimlilik ile hücum ettiğini gösteriyor. Sporting Lizbon 153 pas yapıp neredeyse 50 pasta bir gol yarattı. Rakip, ikinci yarıda skoru korumaya yönelik ve oyunu soğutmaya yönelik oynamasına rağmen 54. dakikada kazandıkları kornerden ilk maçtaki gibi ön direğe koşan oyuncu ile yine tehlike yarattı! 56. dakikada da Sarabia penaltı noktasına yakın yerde topu ayağında buldu ve golünü attı. Sporting Lizbon, İstanbul’dan sonra evinde de dört golle galip geldi.
Sergen Yalçın‘ın Beşiktaş’ında bir oyun planından bahsetmek çok zor. Gözle görülen tek plan: “Topu uzun şekilde Larin’e gönder. Oyuncu fiziksel avantajıyla topu Kenan’a indirsin”… Peki ya sonra? Sporting Lizbon Teknik Direktörü Ruben Amorim takımını sadece taktiksel olarak değil, fiziksel olarak da harika hazırlamış. Siyah-beyazlıların her paslaşmasında bir kişi prese gelirken takım halinde de pas yollarını kapattılar.
Yıllardır bir soruya cevap arıyorum. Standart bir sağbekte olması gerekenler neler? Hız, çabukluk, savunma kabiliyeti ve pozisyon bilgisi. Bunlardan doğal hız hariç geri kalanların altyapılarda oyunculara kazandırıldığını varsayarsak, Beşiktaş nasıl olur da Rosier’i yedekleyecek bir tane sağbek çıkartamaz. Necip Uysal’ın yıllardır taşıdığı her pozisyonda oynama yükünü, altyapılardan kimse ile paylaşamamasını açıklamak imkansız.
Kendimizi kandırmayalım…Türkiye Ligi’nden bir karma çıkarsak bile Şampiyonlar Ligi’ndeki takımlarla mücadele etmemiz çok zor. Bizler halen zemini, çimi, yerli/yabancı kuralını çözemezken Avrupa’daki rakipler oyuncu ağlarını öyle bir kuvvetlendirmiş durumda ki ülkemizdeki takımların haberinin olmadığı lokal oyuncularımızla ilgili sayısız rapor rakiplerin elinde. Bizim artık UEFA Avrupa Ligi, devler arenası Şampiyonlar Ligi’nde mücadele etmek için futbolumuzun temelinden başlayan bir değişime gitmemiz şart!
