PEN Yazarlar Derneği, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Yazarlar Sendikası, Türkiye Yayıncılar Birliği, Çağdaş Gazeteciler Derneği İstanbul Temsilciliği, 15 Kasım Dünya Hapisteki Yazarlar Günü nedeniyle yazılı açıklamada bulundu. Açıklamada, tüm dünyada düşünce ve ifade özgürlüğünün en acımasız, en sıkıntılı ve hoyrat dönemini yaşadığı, Türkiye’nin yazar ve gazetecilerin güvenliği bakımından dünyanın en riskli ülkelerinden biri olduğu belirtildi. 27 yıldır cezaevinde bulunan İlhan Sami Çomak’ın durumuna dikkat çekilen açıklamada, “Biz buna razı değiliz, hiçbir yazar ve gazetecinin hapsedilmesine razı değiliz” denildi.
Meslek örgütlerinin ortak açıklamasında, tüm dünyada düşünce ve ifade özgürlüğünün en acımasız, en sıkıntılı, hoyrat dönemini yaşadığı, Türkiye’nin yazar ve gazetecilerin güvenliği bakımından dünyanın en riskli ülkelerinden biri olduğu belirtildi.
Boş sandalye…
Düşünce ve ifade özgürlüğünü savunan kuruluşların dünyanın her yerinde 15 Kasım’daki toplantılarında hapisteki yazarlar için boş bir iskemle bulundurduğu hatırlatılarak, “Tutuklu olan, soruşturma geçiren, davaları süren, izlenen, adli kısıtlamalarla karşılaşan, iktidar tarafından hedef gösterilip tehdit edilen, işinden gücünden edilen ve pek çok farklı yöntemle susturulup sindirilmeye çalışılan çok sayıda yazar, gazeteci, yayıncı ve çevirmen var” denildi.
“İlhan Sami Çomak’ın daha fazla hapiste yatmasına hiç razı değiliz”
Açıklamada, 27 yıldır cezaevinde bulunan İlhan Sami Çomak‘ın durumuna ise şöyle dikkat çekildi: “Bu yıl o boş iskemlede, hapisteki tüm yazar ve gazeteciler adına İlhan Sami Çomak var. 27 yıldır tutuklu yargılanıyor. İlhan Sami Çomak, iki ay sonra 50 yaşında ve 28 yıldır hapiste yatan bir şair olacak. Biz buna razı değiliz, hiçbir yazar ve gazetecinin hapsedilmesine razı değiliz, hapisliği ömründen uzun İlhan Sami’nin daha fazla hapiste yatmasına hiç razı değiliz.”
“Yok edilmeye çalışılan her düşünce, susturulmaya çalışılan her ses dünyanın her yerinde yankılanır”
Türkiye’de yetkililerin, “Hapiste gazeteci, yazar yok”, “Onlar gazeteci, yazar değil, terörist ya da vatan haini” söylemlerinin eleştirildiği açıklamada şöyle devam edildi:
“Hâlâ düşünceyi, düş gücünü, özgürce yaratma hakkını, gerçeklere farklı açılardan bakmayı, hakikati açıklamayı, habere ulaşmayı engelleme çabaları var. Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi’ni imzalamış olmamıza, anayasamıza karşın var. Ancak umutsuzluğa kapılmamak, geleceğe inancımızı kaybetmemek zorundayız. Hapisteki Yazarlar Günü, sadece biz yazar, gazeteciler, yayıncılar için değil, demokrasi ve hukukun değerini anlayan her yurttaş için önemli bir dayanışma günüdür. Unutmuyoruz: Yok edilmeye çalışılan her düşünce, susturulmaya çalışılan her ses, sansürlenen, yasaklanan her sözcük, dünyanın her yerinde yankılanır.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
