Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

BeşiBirYerde (42): Türkiye A Milli Futbol Takımı’nın tarihindeki mucizevi anlar

Türkiye A Milli Futbol Takımı, 2022 yılında Katar’da düzenlenecek FIFA Dünya Kupası’na katılabilmek için mücadelesini sürdürüyor. ”Türkiye” denince ise akıllara son dakika zaferleri geliyor. Medyascope Spor Servisi olarak, milli takımın tarihinde mucize yaratıp mutlu son ile ayrıldığı en unutulmaz beş maçı derledik. 

5) Türkiye 1-0 İzlanda (2016 Avrupa Futbol Şampiyonası Elemeleri)

Türkiye A Milli Futbol Takımı, Fatih Terim’in teknik direktörlüğünde 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’na katılabilme mücadelesi verdi. Ay-Yıldızlılar, bu amaç doğrultusunda Çek Cumhuriyeti, İzlanda, Hollanda, Kazakistan ve Letonya ile aynı grupta yer aldı. Terim’in öğrencileri, grup aşamasına deplasmanda İzlanda’ya 3-0, kendi evinde de Çek Cumhuriyeti’ne 2-1 yenilerek başladı. Letonya beraberliği ise alınan mağlubiyetlerin tuzu biberi oldu. İşler sarpa sarmak üzereydi… Türkiye, üç maç sonunda yalnızca bir puan toplayabilmişti. Sıradaki rakip grubun en zayıf takımlarından Kazakistan’dı. Ay-Yıldızlılar, rakibini sahasında 3-1 ile geçti ve ilk üç puanı ile tanıştı. Ancak Fatih Terim’in öğrencileri, Hollanda deplasmanında son dakikada üç puandan olarak büyük hayal kırıklığı yaşadı. İlk iki şansı yavaş yavaş elden kayıp gidiyordu. Deplasmandaki Kazakistan galibiyetinin ise Letonya beraberliğinin ardından hiçbir anlamı kalmadı. Türkiye, 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’na katılabilmek istiyorsa önündeki üç maçı da kazanmalıydı. Ve Fatih Terim, tabii ki bu anlar için yaşıyordu…

Türkiye, Hollanda engelini 3-0’lık skor ile geçti. Moraller yerine gelmişti. Önce Çekya deplasmanından üç puan ile dönülecek; ardından ise İzlanda mağlup edilecekti. İlk hedef, başarı ile sonuçlandı. Ay-Yıldızlılar, Çekya’yı 2-0 yendi. Son hafta öncesi Çekya ve İzlanda, EURO 2016 biletini cebine koymuştu. Türkiye’nin playoff oynamadan doğrudan EURO 2016’ya katılabilmesi için önünde bir şans daha vardı: En iyi üçüncü olmak. Ancak bu hiç de kolay değildi. Türkiye’nin İzlanda’yı yenmesi yeterli değildi. Kazakistan da deplasmanda Letonya’yı mağlup etmeliydi. 

Euro 2016 elemelerinde son maçta Konya’da İzlanda’yı ağırlayan Türkiye, karşılaşma boyunca çok zorlandı. İzlanda kalecisi Ögmundur Kristinsson, Türkiye’yi adeta Euro 2016’ya götürmemek adına sinir bozucu bir performans sergiliyordu. Zaman daralıyordu… Kazakistan ise Letonya deplasmanında İslambek Kuat’ın 65. dakikadaki golü ile öne geçmişti. Her şey Ay-Yıldızlılar’ın alacağa skora bağlıydı. Ancak 77. dakikada Gökhan Töre kırmızı kart gördü. Türkiye’nin en iyi üçüncü olma ihtimali suya düşmüş gibiydi. Duran top haricinde skor üretebilme ihtimalimiz yoktu… Bu noktada ise sahneye Selçuk İnan çıktı. Duran top ustası Selçuk, karşılaşmanın 90. dakikasında nefis bir serbest vuruş golü ile ülkesine galibiyeti getirdi. Kazakistan’ın da Letonya’yı yenmesi ile beraber Türkiye, en iyi üçüncü olarak Fransa’da düzenlenen EURO 2016’ya doğrudan katılma hakkı elde etti

Selçuk İnan’ın İzlanda’ya attığı harika gol:

4) İsviçre 1-2 Türkiye (2008 Avrupa Futbol Şampiyonası)

2008 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2008), Türkiye için çok özel anlamlar taşıyor. Ay-Yıldızlılar, bu turnuvada oynadığı karşılaşmalarda inanılmaz geri dönüşlere imza attı. Alınan skorlar, ülke futbol tarihinin yanı sıra Avrupa futbolunda da önemli izler bıraktı. EURO 2008’deki ilk durağımız İsviçre maçı olacak…

Avusturya-İsviçre ortaklığında düzenlenen 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Türkiye, A Grubu’nda Portekiz, İsviçre ve Çek Cumhuriyeti ile mücadele etti. İlk maçında Portekiz’e 2-0 mağlup olan Fatih Terim’in öğrencileri, grubundaki ikinci maçında ev sahibi İsviçre’nin karşısına çıktı. Her iki takıma da galibiyet lazımdı. St. Jakob-Park’ta ise yağmur sebebiyle göz gözü görmüyordu. Seyircisinin desteğini arkasına alan İsviçre, Türk asıllı futbolcusu Hakan Yakın’ın attığı gol ile öne geçti. Asisti de bir diğer Türk asıllı İsviçreli futbolcu Eren Derdiyok yapmıştı… Türkiye, ilk yarının kalan dakikalarında ikinci golü kalesinde görmediği için şanslıydı. Ancak ikinci yarıda maçın seyri değişti.

Fatih Terim’in öğrencileri, ikinci yarıya hızlı başladı. Aradığı beraberlik golünü ise 57. dakikada buldu. Nihat Kahveci’nin harika ortasına yükselen Semih Şentürk, meşin yuvarlağı ağlara yolladı ve skora dengeyi getiren isim oldu. ”Nöbetçi golcü” tam zamanında sahne almıştı. Son yarım saatlik dilim, karşılıklı gol pozisyonlarına sahne oldu fakat skor değişmedi. St. Jakob-Park, Arda Turan’ı bekliyordu… Genç yıldız, 90+3. dakikada en sevdiği işi yaparak sol kanattan ceza sahasına sokuldu. Kaleyi tam karşısında gören Arda’nın şutu, savunmaya çarptı ve Diego Benaglio’nun bakışları arasında fileler ile buluştu. Türkiye, aldığı bu galibiyet ile EURO 2008’de ”Ben de varım!” dedi.

Türkiye’nin İsviçre’yi 2-1 yendiği karşılaşmanın özet görüntüleri:

3) Türkiye 1-0 Senegal (2002 FIFA Dünya Kupası)

Japonya ve Güney Kore’de düzenlenen 2002 FIFA Dünya Kupası, Türkiye’nin adını herkese ezberlettiği bir turnuva olacaktı. Grup aşamasında Brezilya, Kosta Rika ve Çin ile mücadele eden Şenol Güneş’in öğrencileri, Sambacılar’a karşı aldığı 2-1’lik mağlubiyet ile grubuna başladı. Türkiye, ikinci maçında ise Kosta Rika ile 1-1 berabere kaldı. Milliler, ”ya tamam ya devam” maçına Çin karşısında çıktı. Rakibini güçlü bir oyun ile 3-0 mağlup eden Türkiye, son 16 turuna adını yazdırdı. Bu turda ise rakip, ev sahibi Japonya’ydı. Türkiye, seyircisinin desteği ile iyi sonuçlar almayı başaran rakibini Ümit Davala’nın attığı gol ile 1-0 mağlup ederek çeyrek finale yükseldi.

Uruguay ve Fransa gibi güçlü ekiplerin önünde grubunu ikinci sırada tamamlamayı başaran Senegal, çeyrek finalde Türkiye’nin rakibi oldu. Türkiye ile Senegal’in karşı karşıya geldiği çeyrek final eşleşmesinin normal süresi 0-0 eşitlik ile sona erdi. Uzatma devrelerine ise İlhan Mansız damga vurdu. Ümit Davala’nın ortasını harika bir gol vuruşu ile tamamlayan İlhan, ”Altın Gol” uygulamasının yürürlükte olduğu bu dönemde Türkiye’yi yarı finale taşıyan isim oldu.

2002 FIFA Dünya Kupası’nın en sempatik takımlarından birisi olan Ay-Yıldızlılar, yarı finalde Brezilya’nın yıldızı Ronaldo’nun golüne engel olamayarak elendi. Üçüncülük maçında ise Güney Kore’yi 3-2 ile geçen Türkiye, tarihinin en iyi derecesi olan dünya üçüncülüğünü kazandı. 

İlhan Mansız’ın Türkiye’yi Dünya Kupası’nda yarı finale taşıyan golü:

2) Türkiye 3-2 Çekya (2008 Avrupa Futbol Şampiyonası)

2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın (EURO 2008) kader maçı… Rakip Çekya… Puanın yanı sıra averajlar da eşit… Cenevre Stadyumu, 15 Haziran 2008 tarihinde uzun yıllar hafızalardan silinmeyecek bir karşılaşmaya ev sahipliği yaptı. Fatih Terim’in Türkiye’si, Karel Brückner’in Çekya’sı ile kozlarını paylaştı.

Karşılaşmaya iyi başlayan ekip Çekya’ydı. Karel Brückner’in öğrencileri, ilk yarıdaki baskılı oyununu gol ile de süslemeyi başardı. Türkiye, 2 metre uzunluğundaki Jan Koller’i durduramamıştı. Zdenek Grygera’nın ortasında Koller, Volkan Demirel’i avlayan isim oldu. Türkiye, bir maçta daha yenik duruma düşmüştü… Kâbus, karşılaşmanın ikinci yarısının ilk bölümlerinde de devam etti. Emre Güngör sakatlandı. Türkiye, bir anda sahada 10 kişi kalmıştı. Fatih Terim ve teknik heyetin oyuncu değişikliği ısrarları, hakem Peter Fröjdfeldt tarafından görmezden gelindi. Çekya, Türkiye’nin bir kişi eksik oynadığı bu bölümde Jaroslav Plasil’in attığı gol ile skoru 2-0’a getirdi. Ay-Yıldızlılar’a artık mucizeden bile fazlası lazımdı… Ancak milli takım, ”Bitti!” demeden o maç asla bitmezdi. 

Tuncay Şanlı, kırılan ofsayt bayrağı nedeniyle problem yaşayan yan hakemin yardımına gitti. Sahanın bir köşesinden diğer köşesine koşan Tuncay, kıvılcımı böylelikle çakmış oldu. Türkiye, geri dönmeye hazırdı. Tek eksik ise goldü. Rakip kalede baskısını artıran milliler, Arda Turan’ın 75. dakikadaki nefis golü ile aradaki farkı bire indirdi. Maçın penaltılara gidebilmesi için bir gol daha lazımdı. Türkiye’nin imdadına Petr Cech’in yetişeceğini ise kim tahmin edebilirdi? Dönemin en iyi kalecileri arasında gösterilen Cech, Hamit Altıntop’un ortasında meşin yuvarlağı elinden kaçırdı. Nihat Kahveci, tam o esnada orada bitiverdi. 87. dakikada skor, 2-2’ye gelmişti. Türkiye’yi destekleyen taraftarlar, demoralize olan Çekya’yı penaltı vuruşlarının ardından evine yollamanın planlarını yapıyordu… Volkan Demirel, kaleci vuruşunu kullandı. Her daim her yerde olan Tuncay Şanlı, meşin yuvarlağı kafası ile aşırdı. Top, Hamit Altıntop’un ayaklarındaydı. Hamit, soğukkanlı davranıp boştaki Nihat Kahveci’ye nefis bir pas çıkardı. Nihat’ın önü bomboştu. Ay-Yıldızlı taraftarlar, yıldız futbolcuya içten içe ”Topu sür; hemen vurma” diye bağırıyordu. Cenevre’de bir süreliğine zaman durdu. Nihat, kafasını kaldırdı ve akıllardan asla çıkmayacak o vuruşa imza attı. Petr Cech’in bu şut karşısında yapacak hiçbir şeyi yoktu. Türkiye, son 15 dakikada attığı goller ile 3-2 öne geçmişti bile… 

Karşılaşma, maçı yorumlayan Rıdvan Dilmen’in Jan Koller’e kafa atıp kırmızı kart ile oyun dışında kalan Volkan Demirel’e serzenişleri ile devam etti: ‘‘Yapma Volkan, yapma Volkan! Oyuncu değişikliği hakkımız da doldu! Doldu! Yapma!” Volkan’ın kırmızı kartının ardından kaleye Tuncay Şanlı geçti. Ay-Yıldızlılar, Tuncay’ın kalede olduğu son dakikalarda gol yemedi ve büyük bir mucizenin altına imza atarak çeyrek finale yükseldi. 

Türkiye’nin Çekya’yı 3-2 yendiği karşılaşmanın özet görüntüleri:

1) Türkiye 1-1 Hırvatistan (Penaltılar: 3-1) (2008 Avrupa Futbol Şampiyonası)

İsviçre maçı mükemmeldi. Çekya karşılaşmasında mucize gerçekleşti. Peki, Hırvatistan maçını nasıl tanımlayabiliriz? EURO 2008’in taraflı tarafsız en sempatik takımı olmayı başaran Türkiye, çeyrek finalde Hırvatistan ile eşleşti. Slaven Bilic’in Hırvatistan’ı ”altın jenerasyonu” ile ilk büyük turnuvasında yarı finali hedefliyordu. Avusturya’nın başkenti Viyana’daki Ernst Happel Stadyumu, tarihi karşılaşmaya ev sahipliği yapmak için hazırdı. 

Müsabakanın 90 dakikası, golsüz eşitlik ile sona erdi. Her iki takım da oldukça temkinli bir futbol oynuyordu. Filelerde görülebilecek bir gol, çok pahalıya mal olabilirdi. Öte yandan uzatma dakikalarında da tempo düşüktü ta ki 119. dakikaya kadar… Rüştü Reçber’in kalesini terk edip Luka Modric’in peşinden koştuğu o anlarda olacaklar belliydi. Ivan Klasnic, bitime yalnızca bir dakika kala boş kaleye golünü attı. Türkiye için her şeyin sonuna gelinmişti çünkü futbol tarihinde bu dakikadan sonra dönen bir maç yoktu. Slaven Bilic, çılgınlar gibi seviniyordu. Ancak “nöbetçi golcü”yü hesaba katmamıştı. Klasnic’in golünde büyük bir hata yapan Rüştü, maçın son dakikasında orta sahadan rakip kaleye doğru uzun bir top yolladı. Emre Aşık, gözlerini kapatıp iki Hırvat futbolcunun üstüne doğru uçtu. Yaşanan karambol sonrası top Semih Şentürk’ün önünde kaldı. Semih ise bu ikramı geri çevirmedi ve harika bir gol vuruşuna imza atarak maçı penaltılara götürdü. Semih, ”Susun” işareti yapıyorsa tabii ki bir bildiği vardı.

Türkiye, hayal kırıklığı yaşayan Hırvatistan karşısında penaltı vuruşlarına moralli gitti. Şimdi sıra hatasını telafi etmek isteyen Rüştü Reçber’deydi. Rüştü, Mladen Petric’in penaltısını kurtardığında bir mucize daha gerçek olmuştu. Penaltılarda yıldızlaşan Rüştü Reçber, Ay-Yıldızlılar’ı Avrupa Şampiyonası tarihinde ilk kez yarı finale çıkardı. 

Türkiye’nin Hırvatistan’ı eleyerek yarı finale kaldığı karşılaşmanın özet görüntüleri:

Türkiye’nin 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda oynadığı karşılaşmaların özet görüntülerine bu bağlantıyı kullanarak ulaşabilirsiniz:

Yazan: Kubilayhan Kavrazlı

Editör: Doğa Üründül

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.