ABD Hastalık Kontrol ve Koruma Merkezleri (CDC), 19 Kasım’da 12 yaş üzeri bireylerde uygulanan koronavirüs aşılarının etkinliği ile ilgili bir rapor yayımladı. Bu rapora göre, aşı olmayan grupta üç kat daha fazla koronavirüs enfeksiyonu riski, iki kat daha fazla hastaneye yatış riski ve enfekte grupta yedi kat daha fazla ölüm riski bulunuyor. Türk Toraks Derneği (TTD) Çocuk Göğüs Hastalıkları Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Yasemin Gökdemir, CDC’nin Pfizer-BioNTech firmalarının ürettiği koronavirüs aşılarının, 5-18 yaş aralığındaki çocuklarda uygulanmasının etkin ve güvenilir olduğunu açıkladığına dikkat çekti.
“Çocukların aşılanması virüsün yayılımını engelleyebilir”
Türk Toraks Derneği (TTD) Çocuk Göğüs Hastalıkları Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Yasemin Gökdemir, “Koronavirüs salgınında şu ana kadar elde edilen veriler, yenidoğan dönemi dahil olmak üzere her yaştan çocuk ve gençlerin virüs ile enfekte olduğunu, ağır hastalık bulguları geliştirdiklerini ve çocukların da virüsü diğer insanlara bulaştırdıklarını gösteriyor. Koronavirüs enfeksiyonunun çocuklarda uzun dönem olumsuz etkileri de son çalışmalarda bildirildi. Çocuklar şikayetleri olmadan da virüsü diğer insanlara bulaştırabileceğinden çocuklara aşı uygulamasının virüs yayılımını, virüs ile enfekte çocuklarda ağır hastalık gelişme riskini azaltacağı, ailedeki diğer bireyleri ve arkadaşları için koruyucu olacağı yönündeki veriler artmaya başlamıştır” dedi.
“FDA ve EMA 5-11 yaş arasındaki çocukların aşılanmasını önerdi”
Doç. Dr. Gökdemir, dünyada koronavirüs aşılarının 5-11 yaş aralığında Avrupa İlaç Ajansı’ndan (EMA) da onay aldığına dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti:
“Koronavirüs aşılarının, 5-18 yaş aralığındaki çocuklarda uygulanmasının etkin ve güvenilir olduğunu bildirmiştir. 5-11 yaş aralığındaki çocuk hastaları kapsayan klinik çalışmalarda da bu yaş grubunda aşının etkinliğinin ve güvenilirliğinin yeterli olduğu, yan etki görülme oranının düşük olduğu bildirilmiştir. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), 5-11 yaş aralığındaki çocuklar için Pfizer ve BioNTech aşılarının acil kullanım onayını vermiştir ve bu yaş grubunun da aşılanması önerilmektedir. EMA da 25 Kasım 2021 tarihinde bu yaş grubunda koronavirüs aşısının Avrupa’da onaylanmasını önermiştir.”
5-11 yaşa düşük doz
TTD Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Filiz Çağla Uyanusta Küçük de çocuklarda aşıların yan etkilerinin yetişkinlerdeki ile benzer olduğuna dikkat çekti. Dr. Küçük, şöyle konuştu: “Çocuklarda erişkinlerde olduğu gibi aşıya bağlı bir ila üç gün süren yan etkiler izlenebilir. Bu yan etkiler, aşı yerinde ağrı, kızarıklık, halsizlik, baş ağrısı, döküntü, kas ağrısı, eklem ağrısı, ateş ve bulantı olarak sıralanabilir. Aşı yerinde ağrı dışındaki yan etkiler, aşının ikinci dozundan sonra daha sık bildirilmiştir. Erişkinlerde olduğu gibi, aşı yapıldıktan sonra 15-30 dakika boyunca alerjik reaksiyon gelişme riski açısından çocukların izlenmesi uygun olacaktır. 12 yaş üzeri çocuklarda erişkin ile aynı aşı dozu uygulanmakta olup, 5-11 yaş aralığındaki çocuklara erişkin dozun üçte biri dozunda aşı uygulanmaktadır.”
“Aşıyla yanıt sendromunun etkileri de önlenebilir”
Dr. Küçük, çocuklarda koronavirüse bağlı gelişen MIS-C hastalığının da aşı ile önlenebileceğini belirtti ve sözlerini şöyle noktaladı:
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Koronavirüs aşıları ile ilgili klinik araştırmalar ve son verilere göre beş yaş ve üzeri çocukların aşılanmasının virüsün yayılımını ve ağır hastalık gelişme riskini azaltacağı düşünülmektedir. Buna ek olarak aşılama, koronavirüse bağlı gelişen yanıt sendromu (MIS-C) olarak tanımlanan hastalığın ağır ve uzun dönem etkilerinin önlenmesi konusunda da fayda sağlayacaktır. Aynı zamanda bu yaş grubunun aşılanması ailedeki diğer bireyler ve arkadaşları için de koruyucu olacak ve toplumsal virüs yayılımını önlemek için olumlu katkı sağlayacaktır. Virüs dolaşımının azaltılıp salgının sonlanması, okul, aile ve iş yaşantımızın normale dönmesi yaygın aşılanma ve kişisel korunma önlemlerine uyulması ile mümkün olacaktır.”
